Gürcistan’ın AB Üyelik Sürecinin Azerbaycan Türkleri Açısından Değerlendirilmesi
GÖRÜŞ
Güney Kafkasya bölgesinde yer alan Gürcistan’ın Avrupa ile olan ilişkileri çeşitli boyutlarda şekillenmektedir. Avrupa ve Gürcistan arasındaki ilişkilerin bazı önemli yönleri ve ortak paydaları bulunmaktadır. Gürcistan, Avrupa Birliği ile Gürcistan Ortaklık Anlaşması'nı 2014 yılında imzalayarak AB ile daha sıkı bir işbirliği içine girmiştir. Bu anlaşma, Gürcistan'ın AB standartlarına uyum sağlamasını ve ekonomik entegrasyonunu desteklemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca Gürcistan AB ile iktisadi ilişkilerini güçlendirmek için Serbest Ticaret Anlaşması yapmıştır, bu da Gürcistan ürünlerinin AB pazarına daha kolay erişimini sağlamaktadır. Gürcistan, Avrupa ülkeleri ile ticaret ve ekonomik ilişkiler açısından önemli bir ortaktır. AB'nin Gürcistan ile Serbest Ticaret Anlaşması, ticaretin artmasına ve ekonomik entegrasyonun güçlenmesine katkıda bulunmuştur.
Batı ile ilişkilerini yakın temasta tutmaya çalışan Gürcistan, NATO üyeliğine yönelik bir perspektif içeren Ortaklık Eylem Planı'na sahiptir. Gürcistan, NATO üyeliği için çeşitli reformları gerçekleştirmekte ve ittifak ile işbirliği içinde bulunmaktadır. Ancak, Gürcistan'ın NATO üyeliği süreci, bölgesel güvenlik durumu ve uluslararası ilişkiler bağlamında çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Gürcistan, 1999 yılında Avrupa Konseyi üyesi olmuştur. Bu üyelik, Avrupa’nın temel ilkeleri olarak öne sürdüğü demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerlerine bağlılığını vurgulamaktadır.
Jeopolitiğine bakıldığında, Gürcistan'ın coğrafi konumu, bölgesel güvenlik konularında Güney Kafkasya’da önemli bir aktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Gürcistan, bölgedeki istikrarsızlıklar ve çatışmalar konusunda AB ve diğer uluslararası ortaklarla işbirliği içerisinde bulunmaktadır. Gürcistan’ın Rusya’ya sınır olması AB’nin Rusya’yı çevreleme politklarında onu işlevsel kılar. Bu sebeple Gürcistan’ın AB üyelik sürecinin analiz edilmesi önem arz etmektedir.
Gürcistan'ın Avrupa Birliği adaylığı geçtiğimiz haftalarda onaylandı. Ukrayna'nın adaylığının değerlendirilmesinin Avrupa Birliği açısından daha önemli olduğunu düşünülse de AB önceliği Gürcistan'a verdi ve Gürcistan'ın AB üyeliği için son 1 adımı kaldı. Daha öne Gürcistan’ın AB adaylık sürecine ilişkin analizimize tekrar göz atarbilirsiniz. Bu yazı da ise Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne üye olmasının Azerbaycan’a etkilerine değinilecektir.
Bilindiği gibi Azerbaycan, Gürcistan'ın en yakın komşularından biridir. Azerbaycan ile Gürcistan arasındaki sınır 428 km'dir. Bu sınırın geçtiği Kakheti, Kvemo Kartili (Borchalı), Mskheta-Mtianeti, Marnaule bölgelerinde yoğun Azerbycan Türkleri yaşamaktadır. 2014 nüfus sayımı sonuçlarına göre Gürcistan'daki Azerbaycan Türklerinin sayısı 233.000'dir. Bu istatistik Azerbaycan Türklerinin Gürcistan'daki en büyük azınlık olduğunu söylemek için yeterlidir. Peki bu istatistiğin AB ile ilgisi nedir?
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin dış politikaları ortak bir zeminde şekillenmektedir. Çoğunlukla ortak kurallara tabidir: Vize, ülkelere giriş-çıkışlar gibi. Gürcistan'ın Avrupa Birliği'ne üyeliği, Kafkasya bölgesinden izolasyonuna ve en yakın komşularıyla ilişkilerini AB doktirinleri doğrultusunda şekillendireceği açıktır ki, Ekim ayında Tahran’da düzenlenen 3+3 Bölgesel Mekanizma Toplantısı’na katılmamıştı.
Gürcistan'da yaşayan Azerbaycan Türklerinin pek çoğunun akrabası Azerbaycan'da yaşamaktadır. İki ülke arasındaki ortak payda turizm ve ticaret olsa da en önemli faktör elbette ülkeler arasındaki etnik yapı bağlantısıdır. Gürcistan’ın AB üyelik süreci bölgesel olarak etnik yapılar arasındaki bağlantıları da etkileyecektir. Örneğin, annesi Gürcistan'da yaşayan bir Azerbaycanlının eskisi gibi Gürcistan'a gidip gelemeyeceğini varsayalım. Bu koşullar altında Azerbaycanlıların Gürcistan'daki yaşamını doğrudan etkilemese de dolaylı olarak demografik dengelerin değişeceğine işaret ediyor.
Kafkasya'da sadece Gürcistan değil, Ermenistan’da Avrupa odaklı politikalarıyla Avrupa Birliği'nin bir parçası olmaya çalışıyor. Avrupa'nın temel hedefi, Fransa'nın desteğiyle güçlenen Ermeni hükümetinin yeni siyasi çizgisinde ekonomik gücünü Gürcistan ile birleştirerek Güney Kafkasya'da Azerbaycan'ı bastırmak olduğu açıktır. Bununla birlikte sadece Azerbaycan üzerinden de değerlendirilmemesi gerekir: Rusya’yı çevreleme politikası, Zengezur Koridoru’nun açılmasını AB’nin talepleri doğrultusunda belirli şartlara bağlama, Ermenistan- İran arasındaki ilişkileri sınırlandırma gibi bir dizi politikalar da barındırmaktadır.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Gürcistan'ın AB'ye üye olması Kafkasya'daki tüm dengeleri değiştirecektir. Bu bağlamda ekonomik, sosyal ve etnik düzenin değişeceğini, Kafkasya'daki sorunların daha büyük boyutlara ulaşacağını söylenebilir.