Birleşik Rusya Partisi Putin’i Destekledi
Kaynak: AA, 17 Aralık 2023
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in devlet başkanı seçimindeki adaylığı "Birleşik Rusya" partisi tarafından desteklendi. Rusya'nın başkenti Moskova'da "Birleşik Rusya" partisinin 21. Kongresi yapıldı. Kongrede yapılan oylamada, Putin'in devlet başkanı seçimindeki adaylığı oy birliğiyle desteklendi.
Putin, burada yaptığı konuşmada, partinin uzun yıllardır Rus vatandaşlarının çıkarları, devletin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için çalışmalar yürüttüğünü belirterek, "Bugün herkese çok büyük sorumluluk düşüyor. Tarihi görevlerle karşı karşıyayız. Bunlar tüm milliyetçi güçlerin birliğini gerektiriyor." dedi. Batılı ülkelerin Rusya'ya karşı saldırgan siyaset izlediğini ifade eden Putin, şunları kaydetti:
"Batılı seçkinler Rusya'nın sadece ekonomi ve sosyal alanını değil, aynı zamanda siyasi devlet sistemimizi de çökertmeyi planlıyordu. Onlar hala aramızda kargaşa yaratabileceklerine inandı ve inanıyorlar. Bu tür istikrarsızlaştırma yöntemleri iyi biliniyor ve dünyanın birçok bölgesinde renkli devrimlerle Batılı seçkinler tarafından birçok kez kullanıldı. Ancak özgür ve egemen Rusya'ya karşı kullanılan bu yöntemler işe yaramadı ve yaramayacak. Toplumumuz, hükümet ve yönetim sisteminin tüm kademeleri olgunluk, güç ve istikrar gösterdi."
TÜRKSAM Haber Analiz
Bildiğimiz gibi Rusya'da 2024 Nisan ayında başkanlık seçimleri yapılacak ve Vladimir Putin bu seçimler için adaylığını açıkladı. Rusya'daki siyasi ortamı hepimiz biliyoruz. Seçimlerde, ifade özgürlüğünde, medyada demokratik hakların “gönüllü” zorlama ile sınırlandırılması Vladimir Putin'in imajını olumsuz etkilese de, kendisi tüm siyasi kararlarını güvenlik zaafiyeti eksenin ülkesinin yararına aldığını belirtmektedir.
Putin'in cumhurbaşkanlığı seçimine adaylığını analiz etmeden önce, ilk önce daha tarafsız ve kapsamlı yazı için Putin’in iktidarı döneminde Rusya için neler yaptığına değinmek gerekir. Ancak, önceden belirtilmeli ki, bu değerlendirme subjektif olabilir ve farklı bakış açılarına dayanabilir. Yazımın ana konusuna değinmeden önce bu analizi dünya için Rusya, dünya gözünde Putin olarak değilde, Rusya için Putin olarak analiz edeceğim.
Vladimir Putin'in hükümetteki hakimiyeti 2000 yılında başlamış olup, bu süreç içinde bir dizi politika ve değişiklikleri hayata geçirmiştir. Putin dünya tarihine geçebilen önemli liderlerden biri. Kimileri tarafından desteklenip kimileri tarafından desteklenmese de onun Rusya için yaptıklarını göz ardı edilemez.
Putin döneminde Rusya’da ekonomik, askeri, dışpolitika gibi önemli alanlarda büyük yol katedildi. Putin döneminde Rusya ekonomisi, 1990'ların sonundaki krizden toparlanarak büyüdü. Enerji kaynaklarına dayalı ekonomik politikalar izlendi ve enerji değerinin yükselmesiyle birlikte ülkenin geliri arttı. Bu dönemde bir dizi ekonomik reformlar çerçevesinde istikrarlı bir şekilde iktisadi politikalar uygulandı. Bölgedeki Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan gibi potansiyelli ülkelerle komşuluk ve Sovyetlere dayanan yakınlığı kullanılarak bölgede ekonomik kalkınma projeleri yaratıldı. Bu projelerde Kafkasya ülkeleri ile birlikte, Hazar ülkeleri de büyük rol sahipi idi. Putin döneminde Rusya'nın uluslararası arenadaki rolü güçlendi. Soğuk Savaş sonrasında zayıflayan Rusya, Putin döneminde dünya siyasi sahnesinde yeniden daha etkili bir oyuncu haline geldi.
Putin, ister Çarlık döneminde ister Sovyetler döneminde susturulamayan, Rusya’nın bütünlüğü için büyük bir tehtit oluşturan Çeçenistan meselesini, otoriter politik davranış biçimi ile tedricen halletti. En önemlisi de 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi, Putin'in liderliği altında gerçekleşen, dünyanın tepki verdiği tarihi olaylardan biridir. Hukuka aykırı olan bu haksız savaş ister uluslararası hukuk, ister tarihi dayanaklar açısından vandalizm ve haksız işgal olarak görünse de, Putin bu cesaretli adımıyla, şovenist Rusların Kırım arzusunu gerçekleştirdi. Dünya tarafından yoğun eleştiriye maruz kalan Putin, Rusya halkı tarafından sevilmeye başladı. O bu zaferi ile Rusya tarihine ismini yazdırdı. Onun hakimiyeti döneminde Rusya büyük güçlerin olduğu hiç bir masadan uzak kalmadı ve hep büyük meselelerin gidişatında merkezde oldu.
Bunları neden yaptı? Öncelikle Putin milliyetçi bir Rusdur. Çarlık dönemindeki güç ve Sovyetler döneminde sahip olunan büyük uçsuz bucaksız topraklardır hamiliği rolünü henüz bırakmamıştır. Temel amacı, Rus kültürünü, Rus milliyetçiliğini, Rus tarihini dünyanın gözü önüne sermek ve Rusya’yı dünyanın merkezi yapmaktır. Bu arzusundan ne kadar gerçekçi olup olmadığını tartışmayacağım, ama yaptıklarında Rusya adına büyük fedakarlıkların olduğu aşikardır.
Putin’in ısrlarla iktarda kalma çabalarına bakıldığında, Putin Rusya’yı tarihi hayallerine kavuşturmayı kendisine misyon olarak yüklemiş bir lider. Yıllardır yaptığı bu fedakarlıkların heba edilmesinden korkan ve Rusya’nın geleceğini şansa bırakmak istemeyen Putin, Rusya’yı otoriter bir rejimin merkezde olduğu bir ülkeye dönüştürmüştür.
Bugün Rusya’nın dış dinamiklerine bakıldığında, Rusya tek başına çok büyük güçlerle savaşıyor. Ukrayna Savaşı’nı, Batı’nın Rusya üzerindeki kesin zaferi olarak öngören batılı siyasilerin yanıldığı bu muharebe, Putin’in Rusya için öngördüğü ve yaptığı en büyük siyasi hamleydi. Bu sayede bölgede Türkiye, İran gibi büyük güçleri de arkasına alan Rusya, Arap dünyasını da yanına çekmek yolunda ilerliyor. Yenilmek yerine, büyüyor. İster Orta Doğu’da, ister Kafkasya da, ister Asya’da Rusya’nın ilmik ilmik ördüğü bu siyasetin güvencesi olmak adına Putin Rusya’yı otoriter bir şekilde elinde tutuyor. Çünkü kurduğu, yarattığı bu eseri korumak istiyor.