Kaynak: AA, 3 Aralık 2023

Almanya'da İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları protesto edildi. Berlin'de soğuk havaya rağmen "Filistin ile Dayanışma" ve "Gazze'deki soykırımı durdurun" isimleriyle düzenlenen iki ayrı gösteriye yaklaşık 3 bin kişi katıldı.

Oranienburg Meydanı'nda toplanan yaklaşık 1000 gösterici, buradan Schlesisches Tor ve Puschkinallee'ye doğru yürüyüşe geçerken, Wedding'te toplanan yaklaşık 2 bin kişi de Mitte ilçesine doğru yürüdü.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto eden göstericiler, "Yaşasın Filistin", Filistin'e özgürlük", "Almanya finanse ediyor İsrail bombalıyor", "Scholz'ten tek kelime yok" şeklinde sloganlar attı.

TÜRKSAM Haber Analiz

Pazar günü Berlin'de soğuk havaya rağmen "Filistin ile Dayanışma" ve "Gazze'deki soykırımı durdurun" isimleriyle düzenlenen iki ayrı protesto yürüyüşü, Almanya basınında büyük yankı bulmuştur. Bu protesto yürüyüşlerine yaklaşık olarak 3 bin kişinin katıldığı tahmin edilmektedir. Bahsi geçen bu gösteriler akıllara çok önemli bir soru getirmektedir, Alman Hükümeti, Hamas- İsrail Savaşı’ndaki, İsrail yanlısı tutumunu devam ettirecek mi? Bu soruya cevap bulabilmek adına öncelikle 7 Ekim’den bu yana Almanya’nın Hamas-İsrail Savaş’ına karşı tutumunu mercek altına almak gerekmektedir.

Almanya Hükümeti, 7 Ekim’den bu yana zaman zaman artan radikallikte İsrail yanlısını politikasını sürdürmeye devam etmektedir. Almanya’nın bu kadar radikal İsrail yanlısı politika izlemesinin temel sebeplerini şu şekilde kaleme alabiliriz: İlk sebep olarak, Almanya’nın dünya kamuoyunun hafızasına kazınmış Holokost geçmişinin getirdiği vicdan muhasebesi ve buna göre kararlar alma yükümlülüğü söylenebilir. Bir başka sebep olarak ise, Almanya’nın ABD ile her geçen gün yakınlaşan diplomatik ilişkilerinden bahsedilebilir. Buradan hareketle Hitler döneminde Yahudilere karşı gerçekleştirilen soykırımın Almanya’nın diplomatik ilişkilerinde halen kilit bir rol oynadığını söylemek mümkündür. Bahsi geçen durum halen Almanya-İsrail ilişkilerini doğrudan şekillendiren ana unsur olarak kabul edilmektedir.

Almanya’daki televizyonlarda ve gazetelerde sürekli olarak Holokost temasının işlenmesi Almanlara, geçmişte yaşanan olaylarda şimdiki kuşakların da aynı derecede sorumlu olduklarını hatırlatmaktadır. Bunun sonucu olarak Alman siyasetçiler daima İsrail’in korunmasını Almanya’nın “devlet politikası” (staatsräson) haline gelmiştir. Buradan hareketle İsrail ne yaparsa yapsın Almanya’nın onu destekleyen ilk ülkelerden birisi olmasının asli sebebi, Almanya’nın kendi tarihiyle hesaplaşmaya çalışmasının bir sonucu olarak yorumlanabilir.

Almanya’nın radikal İsrail yanlısı politikasının bir başka önemli nedeni ise İsrail’in diplomasi alanındaki en büyük destekçisi olan ABD ile Almanya’nın da yakın diplomatik ilişkiler içerisinde olmasıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya ile ABD arasında kurulan ilişkilerin her geçen gün artarak devam etmesi sonucunda Almanya’nın diplomasi ve güvenlik politikalarında Washington’ın çizgisine paralel hareket ettiği görülmektedir.

Bütün bu bilgiler ışığında Almanya’nın radikal İsrail yanlısı tutumunun sebepleri göz önüne serildikten sonra, Almanya’da Pazar günü gerçekleşen ve katılımcı sayısının neredeyse 3 bin kişiyi bulduğu protesto yürüyüşünün ana motivasyonu anlamak kolaylaşmaktadır. Bahsi geçen bütün bilgiler referans alındığında Almanya Hükümeti’nin İsrail yanlısı tutumunun protestolara rağmen değişiklik göstermeyeceğini rahatlıkla söylenebilir.