İskenderun’dan yüklediği demir çeliği Kocaeli’ne götüren Türk bayraklı ACT adlı kuru yük gemisine Yunan Sahil Güvenlik Botu tarafından ateş açılmıştır. ACT Gemisinin 03 Temmuz 2017’de Marmaris Geçidini kullanması sırasında uçaksavar makinalı tüfeği ile taranması Türk kamuoyunda büyük infial yaratmıştır. Kabotaj hakkını kullanan Türk bayraklı gemiler Rodos Adası ile Marmaris Bozburun Yarımadası arasında bulunan Marmaris Geçidi’ni kullanmaktadır. Anılan geçitten geçen gemiler, Türk ve Yunan karasularından zararsız geçiş hakkını kullanarak seyir yapmaktadır.

Yunan karasularında cereyan eden olayda, Türk bayraklı geminin Rodos Limanı’na gitmeye zorlanması ve gemiye ateş açılması ile uluslararası hukuk kuralları ihlal edilmiştir. Yunan tarafından yapılan açıklamada, kimliği meçhul bir şahıs tarafından Türk gemisi ACT’nin uyuşturucu taşıdığı ihbarı üzerine harekete geçildiği belirtilmiştir. Yunan Sahil Güvenlik Botu ancak Yunan bayraklı gemileri limana davet edebilir. Eğer uyuşturucu ihbarı İnterpol’den gelseydi, gemiye Türk ve Yunan Sahil Güvenlik Botları ile müştereken operasyon yapılabilirdi.

BM Deniz Hukuku Sözleşmesi Madde 111’e göre Yunan Sahil Güvenlik botunun kendi karasuları dış sınırına kadar “kesintisiz izleme hakkı” vardır. Bunun dışında Türk gemisine ateş açma hakkı ve yetkisi yoktur. Yunan Sahil Güvenlik botunun Türk gemisini Rodos Adası’na gitmeye zorlaması ve sonrasında uçaksavar makinalı tüfeği ile gemiye ateş açması ile BM Deniz Hukuku Sözleşmesi Madde 101 ve 102’de tanımlanan devlet gemisi ile deniz haydutluğu eylemi gerçekleşmiştir. Ayrıca Türk gemisinin kabotaj hakkına da açık bir saldırı yapılmıştır.

Konu ile ilgili olarak Türk Dışişleri Bakanlığı’nın 213 numaralı açıklaması son derece cılız kalmıştır. Ayrıca Yunanistan’ın yaptığı deniz haydutluğu yeni bir olay değil. Yunan Sahil Güvenlikb, daha önce de Türk karasularında da haydutluk yapmış Dışişleri’nin sesi soluğu çıkmamıştrı.

Türk Kaptan Mustafa Ateş, Yunan Sahil Güvenlik Botundan açılan uçaksavar makinalı tüfek ateşi ile, 14 Nisan 2014 tarihinde öldürülmüştür. Bodrum bölgesinde Türk karasularında cereyan eden olayda Kaptan Ateş’in teknesine insan kaçakçılığı şüphesiyle ateş açıldığı iddia edilmiştir. Ancak delik deşik olan tekne boş çıktı. Teknede mülteci bulunamamıştır.

Olayın gerçekleştiği dönemde Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Ala cesaret edip Yunanistan’a müzik notası bile verememişlerdir. Dışişleri Bakanlığı zahmet buyurup kınama mesajı bile yayınlamamıştır. Çünkü olayın geçtiği bölgede bulunan Keçi Adası 2004’den beri işgal altındadır. Yunanistan artık Bodrum bölgesini kendi egemenlik alanı olarak görmektedir.

Bodrum Turgutreis Çatal Ada yakınlarında balık avlayan Türk vatandaşlarının içinde bulunduğu tekneye, 28 Mayıs 2014’te, Yunan Sahil Güvenlik Botundan uçaksavar makinalı tüfeği ile ateş açılmıştır. Teknenin motoru kullanılamaz hale gelmiştir. Bodrum bölgesinde Türk karasularında cereyan eden olayda teknede bulunan 4 Türk vatandaşı İstanköy Adası’na silah zoru ile götürülerek tutuklanmıştır. Vatandaşlarımızdan üçü serbest bırakılmış ancak tekne kaptanı Kaan Camuzoğlu, Yunanistan’ın Pire kentindeki Koridalos Cezaevine gönderildi.

Türk karasularında, Turgutreis’e 1,5 mil mesafede balık avlayan Kaan Camuzoğlu, Yunan karasularında balık avladığı gerekçesi ile tutuklanmıştır. Olayın gerçekleştiği dönemde Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Ala cesaret edip Yunanistan’a müzik notası bile verememişlerdir. Dışişleri Bakanlığı zahmet buyurup kınama mesajı bile yayınlamamıştır. Çünkü olayın geçtiği bölgede bulunan Kalolimnoz Adası 2004’den beri işgal altındadır. Yine anlaşıldığı üzere, Yunanistan artık Bodrum bölgesini kendi egemenlik alanı olarak görmektedir.

Kaan Camuzoğlu’na Ne Oldu ?

Kaan Camuzoğlu, Pire kentindeki hapishanede, mahkemeye çıkarılmadan aylarca hapis yatmıştır. Bu süre içinde kanser hastalığı ilerlemiştir. Camuzoğlu 13 ay hapis yattıktan sonra ölmek üzereyken mahkemeye çıkarılmış ve serbest bırakılmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra hastaneye yatan Camuzoğlu, 05 Eylül 2015’te hayatını kaybetmiştir.

Türk karasularında balık avladığı için suçsuz ve günahsız yere Yunanistan’da hapis yatan Kaan Camuzoğlu, AKP Dalaman Belediye Başkan Adayı Süleyman Camuzoğlu’nun oğludur. Erdoğan, Davutoğlu, Ala ve AKP kendi partilerinden olan Süleyman Camuzoğlu’nun oğluna bile sahip çıkmamıştır.

Eski Başbakan Erdoğan’ın 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını Yunan askerine alenen teslim etmesi ile başımıza gelmeyen kalmamıştır. Artık kendi karasularımızda bile balık tutamıyoruz. Ege Denizi’ni Yunanistan’a terk eden Erdoğan ve AKP Hükümetleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına ve  Türk vatandaşlarına sahip çıkmıyor, çıkamıyor!