Kaynak: AA, 11 Ocak 2024

ABD ve İngiliz savaş uçaklarının Yemen'de birkaç kentte bazı noktalara yönelik hava saldırısı düzenlediği bildirildi. ABD Başkanı Joe Biden, Kızıldeniz'deki saldırılarına misilleme olarak, Amerikan ve İngiliz ordularının Yemen'de Husiler’e ait bazı hedefleri vurduğunu açıkladı.

ABD Başkanı Biden, Kızıldeniz'deki saldırılarına devam eden Husiler’i hedef aldıkları hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Biden, açıklamasında, "Bugün, talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın da desteğiyle Yemen'de Husi isyancıları tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi." ifadesini kullandı.

TÜRKSAM Haber Analiz

Yemen'in kuzeyinde bulunan ve İran tarafından desteklenen Husiler, İsrail-Hamas Savaşı’nın başladığı günlerde Hamas’ı desteklerini vurgulayarak Kızıldeniz’den İsrail’e gidecek gemilere izin vermeyeceklerini belirttiler. 31 Ekim'den bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu söyledikleri ticari gemilere el koyarak saldırılar düzenlemeye başladılar. Husiler’in açıklamasının ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurdu.

Başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere birçok devlet gemilere saldırı düzenlenmemesi için uyarıda bulundu ancak saldırılar devam etti. Bu savaşta İsrail’i desteklediğini ilk günden beri vurgulayan ABD ‘’Deniz Ticareti Güvenliği’’ni bahane ederek "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu duyurdu. Husiler’in Askeri Sözcüsü Yahya Seri, televizyon kanalına yaptığı açıklamada, ABD ve İngiltere'nin, başkent Sana, Hudeyde, Taiz, Hacce, Sada Yemen'e 73 saldırı gerçekleştirdiğini belirtti.

Biden yaptığı açıklamada, "Bugün, talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın da desteğiyle Yemen'de Husi isyancıları tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi. Yemen'deki bu saldırılar, ABD ve müttefiklerinin dünyanın en kritik ticari rotalarından birindeki seyrüsefer özgürlüğünün tehlikeye atılmasını ve personelimizin hedef alınmasını tolere etmeyeceğimizin açık mesajıdır." diyerek Husiler’i tehdit etmeye devam etti.

İngiltere Başbakanı Sunak da Biden gibi, "Bu kabul edilemez. İngiltere her zaman seyrüsefer özgürlüğünü ve ticaretin serbest akışını savunacaktır. Bu nedenle, Husi askeri kabiliyetlerini zayıflatmak ve küresel deniz taşımacılığını korumak amacıyla ABD ile birlikte Hollanda, Kanada ve Bahreyn'in operasyonel olmayan desteğiyle, bu saldırılarla bağlantılı hedeflere karşı meşru müdafaa kapsamında sınırlı, gerekli ve orantılı eylemde bulunduk.’’ açıklamasında bulundu.

Husiler saldırılara karşılık vereceklerini belirterek "Kim halkımıza karışmak veya saldırmak isterse, bedelini ödeyeceği bir çatışmaya girerek askeri risk alıyor demektir. Nefesimiz uzundur, halkımız büyük ve uzun çatışmalara dayanabilecek güçtedir." Açıklamasını yaptı.

Husiler’in Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-İzzi de yaptığı açıklamada, "Ülkemiz, ABD ve İngiliz gemileri, denizaltıları ve savaş uçakları tarafından büyük bir saldırıya maruz kaldı. Hiç şüphesiz ABD ve İngiltere, bu bariz saldırganlığın tüm vahim sonuçlarına ağır bir bedel ödemeye hazırlanmak zorunda kalacak." ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Millet Genel Sekreteri Antonio Guterres, Husilerin Kızıldeniz'de uluslararası gemiciliği hedef alan saldırıların küresel tedarik zincirlerinin güvenliğini ve küresel ekonomik ve insani durumu etkilediğini vurgulayarak durumun kötüleşmeden durdurulması gerektiğinin de altını çizdi.

Özetle Husiler bir süredir İsrail’e karşı en sert tepkiyi göstermişlerdir. Deniz yolunu kapatmaları İsrail’e gidecek gemileri etkilediği gibi ticari gemileri de etkilemektedir. ABD bu duruma mutlaka bir tepki verecekti ve bu saldırı kaçınılmazdı. İran tarafından desteklense de Husiler’in bu saldırılarla baş etmesi mümkün görünmemektedir. Çatışmanın dozu artar mı bilinmez ancak ABD’nin Husiler’in saldırılarını durdurmak için büyük çaba gösterecektir.