Sistan-Beluçistan Krizi: ABD İran'ın Odak Noktasını Değiştiriyor mu?
Kaynak: AA, 28 Ocak 2024
İran'ın güneydoğusunda Pakistan sınırındaki Sistan-Beluçistan eyaletinde bir evde 9 Pakistan vatandaşının kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce silahlı saldırıda öldürüldüğü bildirildi.
TÜRKSAM Haber Analiz
İran geçtiğimiz günlerde terör örgütü olarak tanımladığı “Ceyşu’l-Adl”ın Pakistan topraklarında bulunan karargahına yönelik operasyon düzenlemiştir. Pakistan'ın da buna tepki olarak, İran sınırındaki bir noktaya yaptığı saldırı sonrası iki ülke arasında gerilim yaşanmıştı. Bu gelişmelerden sonra diplomasi trafiği başlamış, İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan ile Pakistanlı mevkidaşı Jalil Abbas Jilani arasında iki kez telefon görüşmesi gerçekleşmiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda bakanlar 22 Ocak’ta ortak bir açıklama yayınlayarak, geri çektikleri büyükelçilerin 26 Ocak'a kadar başkentlere dönmesinin kararlaştırıldığı belirtilmiştir.
27 Ocak’ta İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, Pakistan'ın yeni Tahran Büyükelçisi Muhammad Mudassir Tipu'yu kabul etmiş, Büyükelçi Tipu, Cumhurbaşkanı Reisi'ye güven mektubunu sunmuştur. Görüşmede Reisi, Tahran-İslamabad ilişkilerinin önemine değinerek, ''Ortak sınırlar ticari ilişkileri ve iki komşu ülkenin güvenliğinin artırılması için iyi bir fırsattır ve bu fırsatın her türlü tehlikeye karşı korunması gerekmektedir.'' ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Reisi, ''Pakistan'ın güvenliğini İran'ın güvenliği olarak görüyoruz.'' diyerek, bölgedeki terör örgütlerinin faaliyetlerini bölge ülkeleri için tehdit unsuru olduğunu, terörle mücadele konusunda bölgesel iş birliğini memnuniyetle karşıladıklarını belirtmiştir.
Bu gelişmelerin ardından Sistan-Beluçistan eyaletine bağlı Seravan kentinde 27 Ocak Cumartesi saldırı gerçekleşmiştir. Edinilen bilgilere göre bir eve yapılan silahlı saldırıda 9 Pakistanlının hayatını kaybetmiş ve 3 kişinin ise yaralanmıştır. Olayın açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, İran ve Pakistan, düşmanların iki ülkenin kardeşlik ilişkilerin, bozmasına izin vermeyecektir.” mesajı göndermiştir. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada, terör araçlarıyla İran'ın komşuluk politikasını hedef alındığını belirterek, bölgenin huzur ve güvenliğinin hedef alınmasına asla izin vermeyeceklerini ifade etmiştir. Emir Abdullahiyan, “Geçtiğimiz günlerde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) bazı bölgelerinde ve İran'ın güneydoğusunda Pakistan sınırındaki Sistan-Beluçistan eyaletinde bazı terör eylemlerine tanık olduk. Ülkenin ve bölge sınırlarının güvenliğinin korunması amacıyla ve Sistan-Beluçistan eyaletinde ve IKBY’de yaşananların karşısında siyasi önlemler almak için bu iki ülkenin yetkilileriyle yapıcı ve olumlu görüşmeler yaptık. Bu doğrultuda bugün Pakistan’ı ziyaret edeceğim. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Akber Ahmediyan da Irak yetkilileri ile görüşmek üzere Bağdat’a gidecek.” açıklamalarında bulunarak hem iç güvenliğini hem de komşuları ile ilişkilerini bozmaya yönelik faaliyette olduğunu düşündüğü taraflara uyarıda bulunmuştur.
İran-Pakistan Hattındaki İfadeler Ne İfade Ediyor?
İran'ın güneydoğusunda Pakistan sınırındaki Sistan-Beluçistan eyaleti, son günlerde "Sünni Beluç halkının haklarını savunduğunu" iddia eden "Ceyşu'l Adl" adlı örgütün saldırılarına uğramaktadır. Geçtiğimiz yılın sonunda örgüt, 15 Aralık 2023 tarihinde Sistan-Beluçistan eyaletinde bir polis merkezine düzenlenen ve 12 güvenlik görevlisinin öldürüldüğü saldırıyı üstlenmişti. Aynı bölgede 10 Ocak'ta bir karakola düzenlenen ve 1 polisin hayatını kaybettiği saldırıyı da Ceyşu'l Adl örgütü üstlenmişti. Bununla birlikte, 17 Ocak'ta İran Devrim Muhafızları Ordusu mensubu olan bir albayın öldürülmesini de üstlenen Ceyşu'l Adl İran’da güvenlik tehdidini üst seviyeye taşıdı.
İran yönetimine göre bu örgüt, ABD tarafından uzun süredir destekleniyor. Peki son gelişmeler çerçevesinde sıklaşan bu saldırılarda ABD’nin bir rolü olabilir mi? 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden Hamas-İsrail Savaşı, bölgesel bir savaşa döner mi, savaş çemberi genişler mi kaygılarını da beraberinde getirdi. Savaş halinde olan tarafları destekleyen nüfuzlu devletler dolaylı ya da doğrudan desteklerini devam ettirmektedir. ABD, İngiltere ve birçok Avrupalı devlet İsrail’i desteklerken Rusya ve İran açık bir şekilde Hamas’ı desteklediklerini ilan ettiler. Ateşkes çağırılarına rağmen savaş hali devam ederken, ABD’nin Orta Doğu’daki üsleri, İran tarafından desteklenen Şii milis güçleri tarafında defalarca kez saldırıya uğradı. Yemen’de bulunan İran destekli Husiler saldırıları daha ileriye taşıyarak ABD ve İsrail bandralı ticaret gemilerini hedef alıp vurmaya başladı. Mesele günden güne tırmanmakta Orta Doğu’daki milis güçler ve Husiler İran tarafından desteklenmekte.
Geçtiğimiz günlerde, İran, hem Suriye hem de Irak’a füze fırlatmıştı. IŞİD ile mücadele misyonu ile varlığını devam ettiren ABD üslerini hedef alan İran’ın ise Pakistan sınırında güvenlik krizi yaşandı. İran'ın ABD'ye mesaj vermek ve İsrail’i desteklemesinin önüne geçmek için bu saldırıları gerçekleştirdiği açıkladı. Bu üslere saldırı metodu ikaz aracı olarak kullanılmaktadır. ABD, İran saldırılarına misilleme olarak zaman zaman konvoy ve karargahlarını hedef alsa Suriye ve Irak’ta henüz kayda değer bir karşılık vermedi. Ancak Pakistan-İran sınır bölgesinde yaşananlar oldukça dikkat çekici.
İran’ın Ceyşu'l Adl örgütünün ABD tarafından desteklendiği argümanına dayanarak değerlendirme yapılacak olunursa; bu örgütün Sistan-Beluçistan bölgesindeki saldırı faaliyetleri İran’ın iç güvenliğini tehdit ederek sınır komşusu Pakistan ile kriz oluşturacak zemini hazırlayarak İran’ın odak noktasını Orta Doğu’dan Pakistan hattına çekilmesinde önemli bir araç olabilir. Ancak bu durum dahilinde de İran’ın odak noktasını Orta Doğu’dan çekmek pek mümkün değildir.
Tahran’dan başlayıp Yemen’de sonlanan Şii Hilali’nin nüfuzu ve etkinliği hafife alınmamalıdır. Dün gelişen son dakika haberi de bize buna göstermektedir. Dün Ürdün’ün Suriye sınırında ABD karakoluna yapılan insansız hava aracı ile saldırı düzenlenmiş, 3 ABD askeri hayatını kaybederek 20’yi aşkın askerin yaralandığı CENTCOM tarafından bildirilmiştir. Bu saldırının İran tarafından yapıldığı iddia edilse de Tahran yönetimi henüz bir açıklama yapmadı. Bu saldırının Şii milis güçleri tarafından gerçekleştirilme olasılığı çok yüksek. İhtimaller arasında sahte bayrak operasyonu da bulunuyor. Bu olay neticesinde ABD’nin Orta Doğu’dan çekilmesi konuşulurken bu saldırı gerekçesi ile askeri varlığını daha da arttırabilir. Ancak Ceyşu'l Adl örgütünün faaliyetleri İran’ın Orta Doğu’daki nüfuzunun kırılması noktasında işlevsel olması pek mümkün görünmemektedir.