Milli Güvenlik Kurulu ve 29 Kasım Toplantısı
‘Milli Güvenlik’ terimi Danıştay’ın 1969 tarihli kararı ile tanımlanmıştır. “Yurt ölçüsünde beliren iç ve dış tehlikelere karşı Devlet tüzel kişiliğinin7 savunma ve güvenlik altına alınması.”[1] Bir anayasal organ olarak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 1961 Anayasası ile yürürlüğe girmiştir.[2] MGK bir danışma organı ve tüzel kişidir, herhangi bir karar almaya, açıklamaya, Bakanlar Kurulu’ndan başka makam ve kişilere hitap etmeye yetkisi yoktur. MGK alanında, Devlet’in en üst koordinasyon kurulu olup, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında ilgili bakanlar ile Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının anayasal bir platformda bir araya gelmelerini sağlamaktadır. Kurul toplantıları vasıtasıyla, karşılıklı fikir alışverişi ile milli güvenliğe ilişkin sorunların en üst seviyede görüşüldüğü ve tartışıldığı bir ortam sağlanmaktadır.[3]
MGK’nın görevleri; Türkiye Cumhuriyeti’nin millî güvenlik siyasetini belirlemek, Bakanlar Kurulu’na tavsiye vermek ve raporlarını Cumhurbaşkanına iletmektir. Milli Güvenlik Kurulu toplantıları gizlidir ancak toplantıdan sonra Genel Sekreterlik aracılığıyla basın bildirisi yayınlanır ve ulusal yayın organlarına servis edilir.
Olağanüstü hâller dışında iki ayda bir cumhurbaşkanı başkanlığında toplanır. Anayasaya göre Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı; Adalet, İçişleri, Dışişleri, Millî Savunma bakanları; Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. Gündemin özelliğine göre kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. Doğal üye olmamalarına karşın Jandarma Genel Komutanı, Sahil Güvenlik Komutanı, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı da toplantılara düzenli olarak katılmaktadır.
29 Kasım 2023 Toplantısı
2023 yılının son MGK toplantısı 29 Kasım 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşmiştir. Toplantıda terörle mücadele, Türkiye’ye yönelik tehditleri “kaynağında yok etme stratejisi”, İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık dışı suçlar, Irak’la işbirliği, Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri, Rusya-Ukrayna Savaşı ve uluslararası güvenlik meseleleri ele alınmıştır.
Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra yapılan basın bildirisinde bu konuların konuşulduğu açıklanmıştır;
- PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
- Türkiye’ye yönelik tehditleri “kaynağında yok etme stratejisi” kapsamında, siviller ile dost ve müttefik unsurların emniyeti gözetilerek Suriye ve Irak’taki PKK/KCK-PYD/YPG hedeflerine düzenlenen harekâtlar neticesinde bölücü terör örgütünün geliştirmeye çalıştığı kabiliyetlerin ciddi şekilde tahrip edildiği belirtilmiştir.
- İsrail’in Gazze’de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiş; masum sivilleri topyekûn yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye’nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizilmiştir.
- Komşumuz Irak’la iş birliğimiz, başta güvenlik boyutu olmak üzere tüm veçheleriyle gözden geçirilmiş; Filistin meselesinden kaynaklanan gelişmelerin Irak’ın ve bölgenin istikrarına muhtemel tesirleri etraflıca değerlendirilmiştir. Kerkük’teki son gelişmeler ile Türkmen soydaşlarımızın durumu ele alınmış; ülkedeki tüm unsurların huzur içinde bir arada yaşamasına atfettiğimiz öneme, yaklaşan vilayet meclisi seçimleri öncesinde bir kez daha dikkat çekilmiştir.
- Komşumuz Irak’la iş birliğimiz, başta güvenlik boyutu olmak üzere tüm veçheleriyle gözden geçirilmiş; Filistin meselesinden kaynaklanan gelişmelerin Irak’ın ve bölgenin istikrarına muhtemel tesirleri etraflıca değerlendirilmiştir. Kerkük’teki son gelişmeler ile Türkmen soydaşlarımızın durumu ele alınmış; ülkedeki tüm unsurların huzur içinde bir arada yaşamasına atfettiğimiz öneme, yaklaşan vilayet meclisi seçimleri öncesinde bir kez daha dikkat çekilmiştir.
Toplantıda en çok üzerinde durulan konulardan biri İsrail-Hamas savaşıdır. Bildiride yer alan şu açıklama durumu özetlemektedir; "İsrail'in Gazze'de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiş; masum sivilleri topyekûn yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye'nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizilmiştir. İsrail yönetimi ile katliamı destekleyen aktörlere; bu menfur eylemlere bir an evvel son verilmemesi hâlinde etkileri nesiller boyu sürecek ve bölge dışına sirayet edebilecek bir şiddet sarmalını tetikleyebilecekleri ve kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması ile mümkün olabileceği hatırlatılmıştır."
Türkiye, İsrail’in işlediği insanlık suçlarına vurgu yapmakta ve barışın tesis edilmesi için gereken çabayı göstereceğinin de altını çizmektedir. Milli Güvenlik Kurulu adı altında yapılan bu açıklama Türkiye’nin ciddiyetini ve durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Türkiye’nin üstlendiği arabulucu rolü ise bu bildiri ile farklı savaşlar üzerinden vurgulanmıştır. Rusya-Ukrayna savaşı için yapılan bu açıklama Türkiye’nin bu rolüne atıfta bulunmaktadır;
"Uluslararası güvenlik ortamına menfi yönde tesir eden gelişmelerin, Türkiye'nin Karadeniz'den Afrika'ya, Kafkasya'dan Balkanlar'a uzanan geniş bir coğrafyada barış ve istikrar ikliminin hâkim olmasına yönelik gayretlerinin haklılığını teyit ettiğine işaret edilmiş; gerginliklerin krize dönüşmesine mani olmak ve çatışmaları yayılmadan durdurmak için ön alıcı bir anlayışla inisiyatif üstlenmeye devam edileceği belirtilmiştir."
Konu ne olursa olsun Türkiye’nin bu geniş coğrafyada inisiyatif alarak barışı tesis etmeye yönelik adımlar atacağı belirtilmiştir.
Sonuç
Milli Güvenlik Kurulu, devletin temel güvenlik politikalarını belirleyerek milli güvenliği sağlar ve bu amaç etrafında öneriler sunan kuruldur. Cumhurbaşkanının başkanlık ettiği kurul olağanüstü haller dışında 2 ayda bir toplanarak gündemi değerlendirmektedir. 2023 yılının son MGK toplantısında başta İsrail-Hamas savaşı olmak üzere, Türkiye’nin terörle mücadelesi, Irak’ın bölgesel durumu ve Kerkük meselesi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Türkiye’nin arabulucu rolü konuşulmuştur. Sonrasında yapılan basın bildirisi göstermektedir ki Türkiye, İsrail’in tutumunu tepkiyle karşılıyor ve barışın tesis edilmesi için çaba gösterileceğinin altını çiziyor.
[1] Danıştay Dava Daireleri Kurulu, 19 Eylül 1969, Esas: 1967/711 ve Karar: 1969/652
[2] https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/36734
[3] https://www.mgk.gov.tr/index.php/milli-guvenlik-kurulu/genel-bilgi