Ermeniler “Büyük Ermenistan” Rüyasından Ne Zaman Uyanacak?
GÖRÜŞ
Bugün dünyanın her yerinde savaşlar, toprak talepleri, soykırımlar, baskılar ve siyasi çatışmalar yaşanıyor. Bunlar dünya düzenine ve insanlık düzenine büyük darbeler ama bunu yapanlar insandı. Bir insanın yaşadığı coğrafyada savaş görmemiş olması ya da en azından büyükanne ve büyükbabasından savaş anılarını duymamış olması mümkün değildir. Bu savaşların nedeni ise birilerinin iddealarını, gerçeklik olarak nesilden nesile geçmesi, ve insan psikolojisinin toplum üzerinde etkisiyle, anlaşmazlıklara sebep olmasıdır.
Türk devletlerinin bulunduğu coğrafyalar, Kafkaslar (Azerbaycan, Kumuklar, Balkarlar, Karaçaylar, Rusya Federasyonu'ndaki Nogaylar, Kırım), Orta Asya (Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Doğu Türkistan, Altay), Orta Doğu (Musul, Irak Türkmenleri) günümüzde savaşların yaşandığı, siyasi çatışmaların merkezinde kalan ve doğrudan etkilenen bölgelerdir. Çok eski bir tarihe, uçsuz bucaksız topraklara, zengin kültüre sahip bir milletin bu kadar sorunlarının olması doğaldır. Ama bu sorunların kaynağının hep var olması, bu coğrafyada huzursuzluğun ana sebebidir.
Türkler devrin şartları gereği savaşçı ve savaşa eğilimli bir milletti. Bu gücü dışarıdan sarsmanın imkansızlığını anlayan güçler, tarih boyunca Anadolu ve Kafkasya'da yaşayan Türk ülkelerini, kendi devlet koruması altında yaşayan halkların yardımıyla yok etmeye çalıştılar. Makalenin başlığından ve giriş metnin den anlaşıldığı üzere, yazının ana konusunun Ermenilerin lobicilikten doğan toprak iddiaları ve bu planların Türkiye'yi etkileyebilecek bağlantılarıdır.
Ermenistan'ın tarihi geçmişini veya ülkeler arası göç hattını tartışmak uzun olacağından, bu makalede doğrudan iddiaları ve bu iddiaların ana ülkeler üzerindeki etkisini analiz edeceğim. Ermenilerin yıllardır Türkiye’nin doğusuna yönelik toprak iddiaları olduğu, Azerbayacan’a ait Erivan Hanlığı’nın işgal edilerek Ermenilere “hediye” edildiği ve daha sonra aynı güçlerin 1991-1993'te Karabağ'ın işgaline destek verdiği bilinmektedir. Aynı zamanda Ermenilerin ABD’de merkezleşmiş lobicilik faliyetlerini ve uzaktan müdaheleleri de bilinmektedir. Sözde Büyük Ermenistan’ın hayali haritasını ve sınırları da çoğunun malumu. Peki bir zamanlar Ermenileri bu rüyaları görmek için yıllarca “uyutan”güç kimdir?
Anadolu'da, Kafkasya'da, hatta Orta Asya'da (Özbekistan'daki Fergana olayları) hak iddia ettiklerini biliyoruz. Ancak ne zaman ermeniler tarafından Rusya’ya karşı da aynı iddaların ileri sürüleceğini öngöremiyozdur. Böyle ki, Rusya’nın 2008 yılında Gürcistan’da işgal ettiği Abhazya’ya şimdi de Ermeniler göz dikti.
Tarihe baktığımızda Rusya'nın işgal ettiği topraklardaki konumunu güçlendirmek ve siyasi güvencesini oluşturmak için ivedilikle Ermenileri oraya yerleştirildiğini görmekteyiz. 19. yüzyılın sonlarında işgal edilen Erivan Hanlığı, 20. yüzyılın başlarında işgal edilen Karabağ bölgesi, Osmanlı döneminde Rusya'nın ele geçirmek istediği Doğu Anadolu (Kars, Eruzurm, Ardahan) bu duruma en iyi örnekler olarak gösterilebilir.
Yıllarca sahte referandum ve işgal politikası sonucu Rus ailelerin Abhazya'ya akın etmesiyle bu bölge Rusya'nın kontrolü altına girdi. Aslında siyasi analize baktığımızda Abhazya'daki Ermenilerin sayısı 90'lı yıllardan itibaren hızla artmaya başladı. Ayrıca devlet yapılarındaki konumlarını güçlendirerek söz sahibi oldular.
Bu toprakların kendilerine ait olmadığını bilen Ruslar, bölgede siyasi destek oluşturmak amacıyla Ermenileri Abhazya'da topladılar ve gelecekteki tehditleri önceden gördükleri için her zamanki siyasi rotalarının faydalı olacağını düşündüler. Ermeniler şu anda Abhazya'yı "Karadeniz kıyısındaki Ermenistan" olarak görmekte ve kendilerini buranın "köklü sakinleri" olarak görmektedir. Rusya'nın desteklediği sözde Büyük Ermenistan projesinin kontrolünü kaybetmesi Rusya'yı da endişelendiriyor.
İkinci Karabağ Savaşı’nda mağlup olan ve Azerbaycan'da cumhuriyet kurma hayalleri boşa çıkan Ermenilerin aklına "yeni bir fikir" geldi. Abhazya'da özerk bir eyalet kurma istekleri, aynı zamanda Ermeni toplumunun da Krasnodar bölgesiyle ilgili benzer iddiaları dile getirmesi, Rus medyasında ciddi endişelere neden oldu. Bu kaygının temel nedeni Ermenilerin Rusya'ya sırt çevirerek batıya yönelmeleri ve aynı zamanda bu fikirleri finanse eden Amerika merkezli Ermeni lobisinin faaliyetleridir.
Güney Kafkasya'da denizden denize “Büyük Ermenistan” hayalleri boşa çıkan Ermeniler şimdi de Rusya topraklarında hak elde etme gayreti içerisinde. Rusya’nın yıllardır her şeye rağmen Ermenilere karşı savunduğu hoşgörüsünü ve hassasiyetini kullanarak, Kafkasya'nın kuzeyinde, Rusya topraklarındaki Krasnodar ve Stavropol bölgelerinde Rusların kendilerine vaat ettiği ve yarım kalan hayallerini bizzat Rusya’da gerçekleştirme istekleri siyasi bir trajekomik hadise. Ermeniler son yıllarda defalarca "Krasnodar Ermeni Cumhuriyeti" sloganı altında eylemler gerçekleştirerek merkezi Krasnodar bölgesindeki Armavir şehri olan yeni bir devlet kurmaya niyetlenmesi, Rusya için büyük tehtit.
Bu konular sırasında Rus askeri uzmanı ve "Ulusal Savunma" dergisinin genel yayın yönetmeni Igor Korotchenko, Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın ulusal güvenlikten sorumlu eski yardımcısı Vladimir Pogosyan'ın Kırım, Soçi ve Amaviri işgal etme çağrısına tepki gösterdi:
"21 Eylül 2023'te zaten uyarmıştım: Şimdi asıl mesele şu ki onlar (Ermeniler ) Krasnodar veya Soçi'de "Artsakh" yaratmaya çalışmasınlar. Marsilya ya da San Francisco'da sorun değil!”