Dünyanın Yeni İşbirliği Modeli: Avrupa Siyasi Topluluğu
Fikir babalığını Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yaptığı ve Avrupa Birliği’nden çok daha büyük bir yapı olduğunu vurguladığı Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ilk toplantısı 6-7 Ekim 2022 tarihinde Prag’da gerçekleşti. AB üyesi olan 27, AB üyesi olmayan 17 ülkenin katılımıyla gerçekleşen Avrupa Siyasi Topluluğu 1989'da dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand tarafından önerilen ancak ilerleme kaydedemeyen "Avrupa Konfederasyonu" fikrinin devamı niteliğindedir. Topluluk, yeni bir uluslararası kuruluş olarak değil daha çok bir "siyasi tartışma platformu" olarak değerlendirilmektedir. Avrupa Siyasi Topluluğu olarak gerçekleşen toplantıların hem Avrupa Birliği ülkelerinde hem de Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerde yapılacak olmasının kararı, her ne kadar eşitlikçi olarak alınmış bir karar gibi görülse de toplantının Avrupa Birliği’ne bir alternatif olup olmadığını akıllara getirebilir. Benzer şekilde bu kararın Avrupa Birliği'ne üye olan ve olmayan ülkelerin arasındaki ilişkileri etkileme biçimi ve mevcut gündemi değiştirme biçimi yönü ile üzerinde düşünülmesi gereken niteliktedir.
Avrupa Birliği üye ülkelerinin Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerle bu topluluktaki gibi siyasi bir platform oluşturuyor olması bazı söylemleri ve modelleri de ortaya çıkarmıştır. Örneğin; Avrupa Birliği bir “Geniş Avrupa” yaratmaya çalışıyor olabilir mi?(1) Ulus inşa süreçlerinin ve kültürel yapının uluslararası ilişkilerde buna çok müsait olmadığı göz önüne alındığında diğer olası ihtimaller söz konusu olmaktadır. İkinci bir örnekte “Çok Vitesli Avrupa” dan bahsedilmektedir. Aynı anda ortak bir ilerlemenin ve bütünleşmenin mümkün olmayacağını kabullenen bu model ekonomik ve sosyal göstergeler dikkate alınarak bazı devletlerin ortak bütünleşme amaçlarına ulaşmalarını hedeflemektedir. Üçüncü bir örnekte ise “Seçmeli Avrupa” modeli yer almaktadır ki bu model diğerlerine göre çok daha serbest bir görünümdedir. Devletlerin işbirliği yapabileceği alanları özgür iradeleri ile belirlemelerinin mümkün olup olmadığını sorgular niteliktedir. Dördüncü ve son örnek ise “Değişken Geometrili Avrupa” nın mümkün olup olmadığıdır ve bu modelde de tek tipleşme ve bütünleşmeden yükümlülükler doğrultusunda sapma söz konusu olacaktır. Avrupa Siyasi Topluluğu her ne kadar yapısı gereği tek tipleşmeden uzaklaşacak gibi düşünülse de toplantıya katılan devletlerin yükümlülükleri temelinde mi yoksa kontrollü olarak mı olacağı, sınırlarının hangi düzeyde olacağı topluluğun toplatılarından sonraki süreçlerde belli olacaktır.
Toplantılar sonunda resmi bir bildiri veya kararların alınmamış olması durumu toplantının başarı düzeyini sorgulamaya yol açmasıyla birlikte ikili, üçlü ve dörtlü ülke görüşmeleri ve zirveleri gerçekleşti. En dikkat çekici görüşmelerden bir tanesi Türkiye ve Ermenistan arasında oldu. Her adımı Azerbaycan’la koordineli atmaya özen gösteren Türkiye hem Türkiye-Ermenistan hem de Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde kalıcı barış antlaşmasına paralel götürmek niyetinde olduğunu belli etti.
Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan arasında bugüne kadar atılan adımlar, karşılıklı uçuşların başlatılması, üçüncü ülke vatandaşlarının kara sınırından geçişi için hazırlıkların yapılması gibi daha sembolik konuları kapsamıştı. Avrupa Siyasi topluluğunda da Ermenistan’ın Türkiye’den beklentileri öteye gidemedi. Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sınırların açılması, diplomatik ilişkilerin başlaması, normalleşme sürecinin daha hızlı ilerlemesi, Azerbaycan ile ilişkilerinde İlham Aliyev üzerindeki etkisini kullanmasını istedi. Ermenistan’ın özellikle Azerbaycan ile ilgili olan bu isteğinin Ermenistan diasporasından kaynaklandığını ifade edebiliriz. Ermenistan geçmişten bugüne uluslararası ilişkilerde sorunlu bir görünümdedir. “Sorunun temelinde ise çok güçlü bir diaspora ile çok zayıf bir anavatan arasındaki eşitsiz ilişki yatmaktadır. Ermenistan diasporayı hem kendisini destekleyen bir ekonomik güç, hem de kendi bağımsızlığına yönelik ciddi bir tehdit yaratan bir siyasi güç olarak görmektedir; bir taraftan ona muhtaçken, diğer taraftan onun siyasal etkinliğinden rahatsızdır. Bu durum Ermenistan’ın dış politikasında da tam bağımsız hareket edememesine ve diasporanın baskısıyla bazı kritik dış politika kararlarında tereddütlü davranmak zorunda kalmasına neden olmaktadır ki, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde son dönemde yaşanan gelişmeler bunun en önemli göstergelerinden biridir.”(2)
Azerbaycan ve Ermenistan’ın Karşılıklı Talepleri
Avrupa Siyasi Topluluğu’nda Azerbaycan ve Ermenistan’ın karşılıklı olarak talep edilen üç noktada anlaşmada olduğu görülmektedir. Toprak bütünlüğünün tanınması, bölgesel taleplerin reddedilmesi, birbirine karşı tehdit ve zorlamanın olmaması konularında bir sorun yaşanmazken özellikle sınır belirleme ve sınır çizme, ulaşım ve iletişimin açılması konusunda her iki tarafın da taviz vermiyor oluşu çatışmalara neden olmaktadır. Ermenistan’ın, Zengezur koridorunun bir "yol mantığına" sahip olması ve sınırların SSCB'nin dağıldığı dönemde var olan idari ekonomik hatlarla sınırlandırılması isteği söz konusu olduğu için Avrupa Siyasi Topluluğu’nun bu konuda işe yaradığını söylemek mümkün değildir. Doç. Dr. Emin Şıhalev’in 2013 yılında yazdığı makalesinde de belirttiği gibi “Ermenistan Azerbaycan’ın işgal altında tuttuğu topraklardan çekilmeli, toprak iddialarından vazgeçmelidir. Ancak bu şekilde ekonomik tenezzülden kurtulabilir, hatta entegrasyon sürecinde ve enerji projelerinde yer alabilir. Aksi takdirde Azerbaycan ve Türkiye’nin Ermenistan üzerindeki baskıları devam edecektir.” Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan sınır meselelerinden Batı da nasibini almaya çalışmakta ve “gözetleme misyonu” adı altında güçlerini sınıra getirme derdindedir.
Avrupa Siyasi Topluluğu’nda Azerbaycan ile Ermenistan arasında gündeme gelen bir diğer konu da “Etnik Ermeniler” dir. İlham Aliyev bu konu ile ilgili görüşlerini toplantıdan önce "Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni nüfusu bizim vatandaşımızdır ve hiçbir uluslararası oyuncuyla hayatlarını nasıl düzenleyebileceğimizi tartışmayacağız" diyerek konuyu kapattı. Azerbaycan koridor faktörünü daha sonraya saklasa da sınır ve Karabağ'daki "etnik Ermeniler" konusunda geri adım atmayacağı açıktır. Ermenistan ise kendi desteğiyle Batı masasındaki maksimum konumunu güçlendirmeye çalışacaktır ve bu noktaların arka planına karşı bakıldığında, Prag toplantısının sonuçlarıyla ilgili beklentiler azalıyor.
Türkiye - Yunanistan Görüşmeleri
Avrupa Siyasi Topluluğu’nda çözüme kavuşturulamayan bir diğer görüşme de Yunanistan Başbakanı Kiriakos, Miçotakis ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesi olmuştur. Ekim 2022’nin ilk haftasında Türkiye’nin Libya ile imzaladığı Libya Mutabakatı konusunda gerilim yaşayan iki ülke Prag’da daha da çok gerildi. Erdoğan görüşmeden sonra yaptığı açıklamasında; “Olması gereken yerde değiller, hala bunların politikaları yalan üzerine kuruludur. Dürüstlük yok, bir araya gelelim dediğiniz zaman buna da yanaşmadılar. Bizim Yunanistan ile görüşecek bir şeyimiz yok. Zamana bırakıyoruz, zaman içerisinde temenni ederim ki bir konuşma fırsatı yakalarız. Sadece Yunanistan için geçerli değil, bize saldıran hangi ülke olursa olsun cevabımız ‘bir gece ansızın gelebiliriz’. Bunu böyle bilmemiz lazım. Şuan itibariyle siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır” dedi.(3) Görüşme sonrası yapılan bu açıklama görüşmelerin iyi gitmediğinin ve Avrupa Siyasi Topluluğu’nun Yunanistan ve Türkiye bir işe yaramadığının göstergesidir.
Ukrayna'nın Rusya Sitemi ve Dünyaya Çağrısı
44 ülkenin bir araya geldiği toplulukta Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dünyaya seslenme fırsatı buldu. Ukrayna’nın savaşmak istemediğini tek bir kanal aracılığı ile duyurmuş oldu. Enerji krizi yaşayan Avrupa ülkelerine de seslenerek “Rusya yozlaşmış, enerjiden kazandığı milyarlarla yozlaşıyor, Rusya’nın savaş formülü öldür, korkut, sınırları yok et ve yozlaştır” dedi. Ukrayna’nın her zaman barışçıl olduğunu iddia ettikten bir gün sonra Kırım Kerç Köprüsü’nü vurması bu noktada söyledikleri çelişkili olarak ironik görünümdedir.
Toplantılarda İngiltere’nin vurgusu Rusya’ya karşı birleşik bir cephe yönünde olurken toplantının fikir babası Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önceliğin Avrupa’da daha fazla elektrik bağlantıları inşa etmek ve doğalgaz fiyatlarını düşürmek olduğunu ifade etti. Son zamanlarda yaşanan enerji krizi olaylarına bakıldığında Avrupa Siyasi Topluluğu bir çözüm niteliğinde değerlendirilebilir. Avrupa’nın enerjide dışa bağımlılığı oldukça yüksek iken Avrupa Siyasi Topluluğu gibi sorunların tartışıldığı platformlara her zaman ihtiyaç olacaktır. Avrupa Siyasi Topluluğu gündemi sadece uluslararası görüşmeler ve ülkelerin magazinsel tartışmaları olarak tasarlanmadığından etki alanı olabilecek bir alan gibi görülmektedir. Özellikle iklim krizi, pandemi, enerji sorunların, boru hatlarının güvenliği ve siber güvenlik gibi konular hem AB hem de AB üyesi olmayan ülkelerce tartışılması ve çözüm önerisi sunulması açısından kıymetli görünmektedir. Dr. Damla Cihangir’in de Cumhuriyet gazetesindeki konuşmasında belirttiği gibi, AB ve Türkiye ilişkilerinde durgunluk yaşandığı zamana denk gelen zirve her iki taraf için de bir can simidi oldu.(4) Topluluğun bir anda gelişen bir etkisi görülmese de olumlu ya da olumsuz gelişmeler zaman içerisinde belli olacaktır. Uluslararası konjonktüre bağlı olarak değişen durumların toplantıya olan etkileri veya gündem maddelerinin ve ulusların davranış biçimlerinin uluslararası alandan çekildiklerinde yaşanan değişimler zamanla gözlemlendiğinde ve takip edildiğinde toplantının etkileri somut olarak ortaya çıkacaktır.
Türkiye'nin gerek Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerekse de Rusya ve Ukrayna arasında köprü ve arabulucu olarak göründüğü bu toplantı, ülkelerin ulusal çıkarlarının yanında uluslararası değerler ve ilkeler de dikkate alınarak, tutarlı olarak ilerlemelidir. Toplantının olumlu etkileri ve somut sonuçları ancak bu şekilde anlaşılabilecektir. Aksi takdirde toplantı bir gündemden öteye gidemeyecek ve ülkelerin birbirine güç gösterisi yaptığı magazinsel bir alana dönüşecektir.
(1) Açıklamanın tam metni için bkz. Anadolu Ajansı: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/abnin-yeni-is-birligi-modeli-avrupa-siyasi-toplulugu/2697860 12 Ekim 2022
(2) Şıhaliyev, E, ‘Ermenistan-Azerbaycan Çatışmasının Yakın Geleceği: Barış Mı? Savaş Mı? Yoksa Ateşkes Mi?’, Ermeni Araştırmaları, 45, (2013), s.73-92.
(3) Açıklamanın tam metni için bkz. Yeni Akit Gazetesi: https://www.yeniakit.com.tr/haber/yunan-gazeteci-baskan-erdogana-sordu-bir-gece-ansizin-gelebiliriz-ne-demek-1696897, 12 Ekim 2022
(4) Açıklamanın tam metni için bkz. Cumhuriyet Gazetesi: https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/avrupa-siyasi-toplulugu-turkiye-ab-hattinda-can-simidi-oldu-1991278, 12 Ekim 2022