Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Avrupa'da Radikal Sağın Yükselişi: Toplumsal Dinamikler ve Siyasi Değişim

Avrupa siyasi sahnesinde giderek yükselen radikal sağ, sadece politik arenada değil, aynı zamanda toplumun temel dinamiklerinde de önemli değişimlerin olduğunu göstermektedir. Radikal sağın bu dikkat çekici yükselişi, göç, güvenlik, kültürel kimlik ve ekonomik belirsizlikler gibi bir dizi karmaşık etkenin bir araya gelmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu analiz yazısının temel amacı da Avrupa’da günden güne yükselen radikal sağın toplumda hangi koşullar altında karşılık bulduğunu gözler önüne sermektir. Bu bağlamda son zamanlarda yaşanan küresel düzeydeki etkileşimler, çatışmalar ve dönüşümler mercek altına alınacaktır.

Kıta Avrupası’nın tamamında aşırı sağ, ırkçı, neo-faşist partiler her geçen yıl temsil oranını artırmaktadır. Kapitalizmin içinde bulunduğu kriz, savaş ve yabancı düşmanlığından beslenen aşırı sağcı partiler, Avrupa’da hemen her ülkede parlamentoya girerek 2015’den bu yana yapılan her seçimde oy oranlarını artırmayı başarmışlardır.

Avrupa'da son dönemlerde yaşanan aşırı sağcı yükselişe bir göz atacak olursak, tehlikenin boyutunu daha net bir biçimde gözler önüne serebiliriz. Almanya'da aşırı sağcı, yabancı düşmanı “Almanya İçin Alternatif Partisi” birer hafta arayla yapılan seçimlerde önce kaymakamlık ardından da belediye başkanlığı seçimini kazandı. İtalya’da Giorgine Meloni liderliğindeki post faşist, faşist diktatör Mussolini yanlısı “İtalya’nın Kardeşleri Partisi” geçen ekim ayında iktidara gelmiştir.  Fransa’da göçmen karşıtı “Marine Le Pen” ülkenin ilk aşırı sağcı lideri olmaya doğru ilerliyor. İspanya’da 23 Temmuz 2023 tarihinde yapılan erken genel seçimde Franco artığı Vox Partisi’nin büyük bir yükselişe geçtiği görülüyor. Portekiz’de aşırı sağcı Chega’nın ayak sesleri daha gür bir şekilde duyulmaya başlandı.  André Ventura önderliğinde parti önemli bir güç olmaya aday. Ekim 2019'daki seçimde “Chega Partisi” mecliste bir koltuk kazanırken, oylarında ciddi bir artış olduğu görülmektedir. Yunanistan’da 25 Haziran 2023 seçiminde aşırı sağcı üç parti “Spartalılar, Niki, Elliniki Lisi” parlamentoya girmiştir. İskandinav ülkeleri İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya’da aşırı sağcılar ya iktidar ortakları ya da muhalefetin en büyük bileşenini oluşturmuştur.[1]

Peki, güvenlik ve kimlik endişelerinin yükseldiği günümüzde seçmen desteğini artıran ve son zamanlarda büyük bir ivme yakalayan radikal sağ neden ve nasıl yükselmektedir. Aşırı sağın beslendiği dinamikler nedir? Savaş, ekonomik kriz, güvenlik kaygısı sağcı partiler tarafından nasıl fırsata dönüştürüldü?

1. Avrupa’da Göçmen Karşıtlığı ve Kimlik Meselesi:

Avrupa'da Göçmen Karşıtlığı ve Kimlik Meselesi, son yıllarda giderek önemi aratan bir tartışma konusu haline dönüşmüştür. Birçok Avrupa ülkesinde göçmen karşıtlığı, çeşitli nedenlerden dolayı yükselmektedir. Bu durumun en temel sebebi olarak Avrupalıların her geçen gün artan ekonomik endişeleri gösterilebilir. Bazı insanlar, göçmenlerin iş piyasasında rekabet yarattığı ve ülkenin ekonomik refahını olumsuz etkilediği yönünde kesin ve katı fikirlere sahiptir.

 Göçmen karşıtlığının yükselmesinin ikinci sebebi ise, Avrupalıların kültürel yapılarının değişebileceğine yönelik taşıdıkları endişeleridir.  Göçmenlerin farklı kültürlerden gelmeleri ve kendi kültürel kimliklerini koruma arzuları, özellikle Avrupalı muhafazakâr milliyetçi tabanda bir endişe yaratarak göçmenlerin Batılı yaşam tarzına adapte olamayacağı fikrinin yayılmasına sebep olmaktadır. Buradan hareketle Avrupa’da sağ merkezli siyasi partilerin göçmen karşıtı retorikleri ve politikaları her geçen gün radikalleşmektedir.[2]

Göçmen karşıtlığı ile kimlik meselesi arasındaki ilişki, yerel kimliklerin ve milli kimliklerin korunması isteği ile doğrudan bağlantılıdır. Göçmenlerin geldiği farklı kültürler ve dinler, bazı insanlar için kendi kimliklerini tehdit edici bir unsur olarak algılanabilir. Bu durum, göçmenlere karşı daha sert politikalara ve ayrımcılığa yol açmaktadır.

Ancak, Avrupa’ya Orta Doğu üzerinden gelen göçmenler Avrupalılar için yeni bir olgu değildir.  Avrupa yıllardır Orta Doğudan göç alarak, bu göçmenleri bazen ucuz iş gücü olarak bazen de beyin gücü olarak kullanmaktadır.  Buradan hareketle, Avrupa'da yaşayan göçmenlerin büyük bir çoğunluğunun uzun vadede bölgeye entegrasyonun sağlandığı hatta bölge ekonomisine katkıda bulunduğu söylenebilir. Avrupa’daki sol partiler de bu argümanlar üzerinden bölgedeki göç politikasını desteklemeye çalışmaktadır.

Radikal sağ partiler ise son zamanlarda,  genellikle göçmen karşıtlığı ve ulusal kimlik vurgusu üzerinden seçmenlerin desteğini kazanmayı tercih etmişlerdir.   Özellikle son dönemlerde Orta Doğu’da artan savaş ve ekonomik krizlerin sonucunda Avrupa'ya gelen yasadışı göçmen sayısının sürekli artması toplumda göçmenlere yönelik fobinin artmasına da sebep olmaktadır. Bu durum, radikal sağ partilere olan ilgiyi artırmaktadır. Radikal sağ partilerin her geçen yıl göçmenlere karşı daha sıkı sınırlar ve göç politikalarının uygulanmasını savunması, bu konuda duyarlı olan seçmenleri iyice tetiklemektedir.

2. Ekonomik Belirsizlik ve İşsizlik:

Avrupa'da radikal sağın her geçen yıl yükselmesinde özellikle pandemi sonrası tüm dünyada yaşanan ekonomik krizlerin ve işsizlik oranın artmasının önemli bir etkisi bulunmaktadır. Ekonomik belirsizlik, bireyler arasında ekonomik güvensizlik ve memnuniyetsizlik yaratarak radikal sağ partilerin ürettiği spekülatif söylemlerin kitleler arasında karşılık bulmasına sebep olmaktadır.[3]

 İnsanlar işlerini kaybetme veya gelir kaybı yaşama gibi olumsuz ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldıklarında, radikal sağ partilerin yarattığı çözüm önerileri ve söylemlere tutunarak ekonomik krizlerin üstesinden gelme bahanesiyle ötekileştirdikleri gruplara karşı daha acımasız ve katı davranışlar sergileyebilirler. Ayrıca, işsizlik radikal sağ partilerin göçmen karşıtı politikalarının destek bulmasına da meşru bir zemin oluşturabilir çünkü işsizlik oranlarının yükselmesi, yerel işgücünün korunması gerekliliğine dair inancı arttırır. Böylece aşırı sağ partiler, kitleleri göçmenlere yönelik daha sert tepkiler vermeye teşvik edilebilir.  Bu nedenle, ekonomik belirsizlik ve işsizlik, radikal sağın yükselmesinde önemli bir rol oynar, ancak bu faktörlerin etkisi coğrafya, siyasi bağlam ve toplumun özgün dinamikleri açısından değişkenlik gösterebilir.

3. Popülizm ve Anti-Elitizm:

Radikal sağ partiler, genellikle anti-elitist bir retoriğe sahiptir. Bu, toplumun siyasi ve ekonomik elitlere karşı bir tepkisi olarak ortaya çıkabilir. Popülist söylem, güya halkın ihtiyacı olan şeylerin görünür hale getirdiğini iddia etse de aslında sahte ihtiyaçlar ve çözümler yaratmaktan başka bir işe yaramazlar. Bu popülist söylemler de kitlelerin yönlendirilmesini sağlar.[4]

Avrupa'da radikal sağın yükselmesinde popülizm ve elitizmin etkisi önemli bir rol oynamaktadır. Popülizm, genellikle siyasi ve ekonomik elitlere karşı olan bir tavırı içerir ve toplumun "biz" ve "onlar" ayrımını her geçen gün derinleştirir. Radikal sağ partiler, popülizmi kullanarak kendilerini "sistemin dışında" ve halkın temsilcisi olarak konumlandırabilirler. Bu, özellikle ekonomik güç odaklarının ve kurumların aleyhine olan anti-elitist bir söylem geliştirmelerine yol açabilir.

Elitizmin etkisi de önemlidir çünkü radikal sağ partiler, geleneksel siyasi partilere ve uzlaşma kültürüne karşı çıkarlarını vurgulayarak halka hitap etmeyi tercih eder. Elitizme karşı duyulan hoşnutsuzluk, popülist sağ partilerin vaat ettiği değişim ve temsil arayışlarına kitleleri yönlendirilebilir.

Ayrıca, popülizm ve elitizm, radikal sağın göçmen karşıtı veya ulusal kimliği vurgulayan politikalarını destekleyerek, toplum içinde kutuplaşmayı artırmaktadır. Bu durum, özellikle ekonomik zorluklar ve toplumsal değişimle birleştiğinde, radikal sağın yükselmesine katkıda bulunur.

4. Terör Saldırıları ve Güvenlik Endişeleri:

Terör saldırıları, toplumda korku, endişe ve güvensizlik duygularını artırmaktadır. Bu atmosfer de Avrupa’da radikal sağ partilerin, sık sık göçmenlere, azınlıklara ve İslam'a karşı daha sert politikalar üretmelerine ve güvenlik vaadiyle destek kazanmalarına zemin oluşturmaktadır. Terör olayları, radikal sağın "güçlü lider" ve "katı güvenlik önlemleri" taleplerini güçlendirerek, halkın duygusal tepkilerinin siyasi açıdan kullanılabilmesine sebep olur.[5]

Toplumda algılanan güvenlik tehditleri, radikal sağ partilerin milliyetçilik ve sınırların sıkı kontrolü gibi politikalarını siyasi açıdan meşrulaştırmaktadır. Bu partiler, terörle mücadele ve ülke içindeki güvenliği sağlama vaadiyle, otoriter politikalarını toplum nezdinde meşru göstermektedir.

5. İnternet ve Sosyal Medya:

 Sosyal medyanın yükselişi, radikal sağın propaganda ve iletişim becerilerini artırmıştır. Radikal sağ partiler, zaman içinde internet üzerinden hızlı bir şekilde geniş kitlelere ulaşabilir ve ideolojilerini kolaylıkla geniş kitlelere empoze edebilir hale gelmişlerdir.

Elbette sadece radikal sağ partilerin argümanları kolay ulaşılabilir olmamıştır. İnternet kullanımın yaygınlaşması ve sosyal medya, dünya üzerindeki bütün insanların birbiriyle etkileşim halinde olmasına yol açmıştır. Bu durum dünyanın dört bir yanından gerçekleşen birçok olayın hızlı bir şekilde görünür olmasına sebep olmuştur. Bu süreç doğru ve faydalı bilgilerin kolay ulaşılabilir olmasını sağlamasının yanı sıra yanlış ve manipülatif bilgilerin de yayılmasına sebep olarak bazı dezavantajlı grupların hızlı bir şekilde ötekileştirilmesine neden olmaktadır. Bu ötekileştirme sonucunda da Avrupa’da “nefret siyaseti” her geçen artmaktadır.

Değerlendirme

Sonuç olarak, Avrupa'da radikal sağın yükselişi, sadece siyasi bir değişimin ötesinde, toplumun derinliklerinde bir dönüşümün de yansımasıdır. Bu yükseliş, güvenlik endişeleri, ekonomik belirsizlikler ve kültürel çatışmaların kesişimin de filizlenirken, aynı zamanda siyasi sistemlerin mevcut durumlarına yönelik bir tepki olarak da görülebilir. Bu karmaşık manzara, gelecekte Avrupa'nın politik, sosyal ve kültürel evrimi üzerinde belirleyici olabilir.

 

 


[1]  Avrupa genelinde aşırı sağ neden/nasıl yükseliyor? ( 2023, 4 Temmuz). Erişim Adresi:  https://www.birgun.net/haber/yazi-dizisi-avrupa-genelinde-asiri-sag-neden-nasil-yukseliyor-450306.

 

[2] Shiraliyev, Museyib. (2022). “Avrupa’da Aşırı Sağ Partilerin Yükselişinin Temel Belirleyicileri”.  SDE Akademi Dergisi. 2(6). 142.

[3] Yıldız, Uğur Burç. (2020). “ Avrupa'da Güçlenen Aşırı Sağ Partiler”. Ankara: Detay Yayınları. (s. 45). 

 

[4] Müller, Jan-Werner. (2017). “Popülizm Nedir?”. Çev. Onur Yıldız.  İstanbul: İletişim Yayınları. (s.120).

 

 

[5] Griffin, Roger. ( 2020).  “Faşizmin Doğası”. Çev. Ali Selman. İstanbul: İletişim Yayınları. (s.97).