Avrupa Birliği ve Ermenistan İlişkileri
Orta Asya’yı Avrupa’ya bağlayan önemli bir geçiş güzergahı olan Güney Kafkasya hem jeopolitik konumu itibariyle hem doğal kaynaklarıyla önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple dünya siyasetinden bağımsız düşünülemez.
Güney Kafkasya’da bulunan Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile diplomatik diyalogun tesis edilmesi, bölgede enerji kaynaklarının bulunması ve nakil hatlarının geçmesi gibi kritik faktörler zemininde oldukça önemlidir. Hem yerel ölçekte hem de küresel ölçekte önem arz eden Güney Kafkasya; Türk dünyasının entegrasyonunu sağlaması; Çin’in Kuşak-Yol projesinin güzergahında yer alması; Basra Körfezine kıyısı olan İran’ı Zengezur Koridoru üzerinden Karadeniz’e bağlaması gibi çeşitli jeopolitik işleve sahip olması bölgenin önemini göstermektedir. Bölgede iki kritik hat bulunmaktadır: Bakü-Tiflis-Ankara ile Moskova-Erivan-Tahran. Güney Kafkasya, coğrafi konumu itibariyle ticaret, enerji, güvenlik ve diplomatik açıdan önem taşıması sebebiyle, bölgede yaşanan çatışmalar ve güç dengeleri hem bölgedeki ülkeleri hem de bölgedeki ülkelerle temas ve iş birliği içinde olan devletleri de etkileyebilmektedir.
Son birkaç yıldır enerji tedariği konusunda sıkıntı çeken Avrupa, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel yansımaları bağlamında hem gıda hem de enerji tedariği noktasında sıkıntılar çekmeye devam etmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Avrupa Birliği ülkelerinin konu bölge ülkeleri ile ilişkileri iktisadi faydalar özelinde ayrıca bir önem taşımaktadır. Avrupa Birliği ve Ermenistan ilişkileri ortak faydalar üzerinden yakın tarihsel süreç ve güncel koşullar çerçevesinde değerlendirilecektir.
Sovyet Rusya’nın çöküşü ile birlikte bağımsızlığını kazanan Ermenistan Rusya’nın uzun yıllardır süregelen bölgedeki hamiliği zemininde ilişkilerini devam ettirmektedir. Çünkü bu bölgede Ermenistan’ın varlığı, askeri ve mali desteği on yıllardır Rusya tarafından sağlanan maddi destek, askeri eğitimler ve bölgesel demografik değişimlerle sağlanmıştır. Bu tarihi geçmiş bağlamında Ermenistan-Rusya ilişkileri ayrıca bir derinliğe sahiptir. Bununla birlikte Batı ile ilişkilerini sürdürmeye çalışmıştır. AB’nin Güney Kafkasya ülkelerine yönelik iki önemli odak noktası enerji ve güvenliktir. Ermenistan önemli enerji kaynaklarına sahip değildir. Ancak bu enerji koridoru üzerinde bulunması nedeniyle bir nevi Rusya’nın garnizonu görevi görüyor olması, AB için de bölgesel güç dengelerine dahil olabilmek ve şekillendirebilmek adına önemlidir. Çünkü bu koridor Türk dünyasını da hem transit hem politik düzlemde birbirine bağlayan önemli bir güzergahtır. Bu noktalara ek olarak, Avrupa’daki etkili Ermeni lobisi de AB’nin Ermenistan’a yönelik hassasiyetini arttırmak ile birlikte bu noktada Fransa’nın politikaları oldukça etkilidir.
Ermenistan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1991 yılında bağımsızlığını ilan etti. Bu dönemde, AB ile Ermenistan arasında resmi bir ilişki kurulmadı. AB ile Ermenistan arasındaki ilk önemli adım, 1999 yılında imzalanan Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması ile atıldı. Bu anlaşma, ekonomik iş birliği, demokrasi, insan hakları, adalet ve güvenlik konularında iş birliğini içeriyordu. AB-Ermenistan Kapsamlı ve Geliştirilmiş Ortaklık Anlaşması (The EU-Armenia Comprehensive and Enhanced Partnership Agreement (CEPA) ) daha sonra bu anlaşmanın yerini aldı. Bakanlar düzeyinde AB ve Ermenistan temsilcilerinden oluşan Ortaklık Konseyi, CEPA'yı yönetir, yılda en az bir kez olmak üzere düzenli aralıklarla toplanır, CEPA uygulamasını denetler ve düzenli olarak gözden geçirir.[1]
2000 yılında Belçika’nın başkenti Brüksel şehrinde Ermeni diasporası örgütlenmiştir. Ermenistan’ın Avrupa’daki lobisi etkin bir nüfuz elde etmiştir. Hatta bu lobi AB’nin çeşitli kurumlarında ve üye ülkelerin ulusal parlamentolarına yönelik propaganda faaliyetleri yürütmüş sözde soykırım iddiasını bu ülkelerce tanınmasını büyük ölçüde sağlamıştır.[2]
Avrupa Konseyi Ermenistan’a birçok yönden destek olmakta ve iş birliği sunmaktadır: Kalkınma iş birliği, ticaret, AB-Ermenistan Ortak Havacılık Alanı Anlaşması, enerji, ulaşım, iklim değişikliği, çevre, tarım, eğitim, bilim, teknoloji, dijitalleşme, insani yardım. Avrupa Birliği, Ermeni vatandaşlarının yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçladığını açıklamıştır.
Ermenistan, 2013 yılında, Rusya'nın öncülüğünde bir Gümrük Birliği kurma kararı almıştı. Bu birliği kurmak için organize edilen Vilnius Zirvesi’nde sadece Moldova ve Gürcistan ortaklık anlaşmasını reddetmiş, Azerbaycan ise sadece vize anlaşmasını imzalamakla yetinmiştir. Ermenistan’ın Rusya’nın kurduğu Gümrük Birliği’ne katılma kararı Avrupa’nın Güney Kafkasya’ya yönelik politikalarına zarar vermiştir. Bu çerçevede AB’nin Güney Kafkasya’da elinde tutabildiği tek ülkenin Gürcistan olduğu görülmektedir.[3] Avrupa Birliği, Ermenistan ile imzaladığı derinleştirilmiş serbest ticaret anlaşmasını askıya almıştır. Gelinen noktada Rusya’nın bölgedeki tarihi, siyasi ve iktisadi tekelinin kırmaya çalışması için bölgedeki ülkeleri kendi alanına çekmeye çalışan AB, 2018’den sonra birçok alanda açılım yaparak ilişkilerde canlanma kaydetmiştir.
Avrupa Birliği ve Ermenistan, Kapsamlı ve Geliştirilmiş Ortaklık Anlaşması (CEPA) Kasım 2017'de imzalanmış ve önemli bir kısmı geçici olarak 1 Haziran 2018'den itibaren uygulanmaya başlanmıştır. 1 Mart 2021'de CEPA, Ermenistan, tüm AB üye ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylandıktan sonra tamamen yürürlüğe girmiştir. Bu tarih itibariyle Ermenistan ile Avrupa Birliği arasındaki ikili iş birliğinin derinliği istikrarlı bir şekilde ilerlemiştir.
6 Ekim 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Aliyev, Başbakan Paşinyan, Cumhurbaşkanı Macron ve Cumhurbaşkanı Michel arasında yapılan görüşmenin ardından, 17 Ekim 2022'de Konsey, Güney Kafkasya bölgesindeki durumu izlemek, analiz etmek ve raporlamak amacıyla Ermenistan’da 40'a kadar AB izleme uzmanı görevlendirmeye karar vermiştir. Konseyin beyanına göre bu kararın amacı: Bölgede barış ve güvenliğin yeniden tesis edilmesini kolaylaştırmak; iki devlet arasında güven inşa etmek; iki devlet arasındaki uluslararası sınırın sınırlarını belirlemek; AB izleme kapasitesinin hızlı bir şekilde konuşlandırılmasını sağlamak. İzleme uzmanlarının Gürcistan'daki Avrupa Birliği İzleme Misyonu'ndan (EUMM Gürcistan) geçici olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir. 23 Ocak 2023 tarihinde Konsey, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (CSDP) kapsamında Ermenistan'da bir sivil misyon (EUMA) kurmayı kabul etmiştir. Konsey, yine bölgesel güven ve istikrarı tesis etmek amacı güdüldüğünü belirtmiştir.[4]
Gelinen noktada Brüksel Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunların çözümüne ilişkin arabuluculuğu vazife edinerek çok kez taraflar arasında görüşme gerçekleştirmiştir. Böylece bölgesel aktör olmayan Avrupa Birliği, Rusya’ya karşı yerel meseleler üzerinde bir otonom oluşturmaktadır. AB, Ermenistan'a mali destek sağlayarak çeşitli reformları desteklemiştir. Ancak, Rusya ile olan yakın ilişkiler, Ermenistan'ın dış politikasında önemli bir etken olmaya devam etmiştir. Azerbaycan’ın Karabağ’da düzenlemiş olduğu antiterör operasyonu sonrası Ermenistan’daki bazı muhalif kesimler Rusya’yı suçlamış, Erivan’daki konsolosluk binasının önünde toplanarak saldırgan söylemlerde bulunup Rusya büyükelçisinin ülkeyi terk etmesini talep etmişti. Rusya’nın Azerbaycan’ın müdahalesini meşru hak olarak görmesi ve Ermenistan’ın barış anlaşmasını imzalaması gerektiğini savunması, Erivan hükümetine desteğini çektiği şeklinde yorumlanmıştır. Bu yorum göreceli olsa da Avrupa’nın Ermenistan üzerinden Güney Kafkasya’ya nüfuz etme çalışmalarına katkı sağladığı söylenebilir.
Rusya, uzun süredir Rus barış güçlerinin bölgedeki varlığı ile birlikte diplomatik diyalog zemininde arabulucu olarak meselelerin tam ortasında yer almaktadır. Ermenistan hukuk dışı eylemlerine aradığı desteği Rusya’da bulamayınca AB ile daha fazla yakınlaşması muhtemeldir. Avrupa Konseyi ile yoğun diplomasi trafiği, Fransa’nın Ermenistan’ı silahlandırması, ABD ile ortak tatbikat düzenlenmesi son birkaç ay içinde oldukça dikkat çekici gelişmeler oldu. Daha da dikkat çekici olan Ekim ayında gerçekleşen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Azerbaycan-Ermenistan meselesine Konsey’in yaklaşımı oldu. Daha önce arabulucu olarak, II. Karabağ Savaşı sonrasında Ermenistan’ın barış anlaşması imzalamamasından kaynaklı çözümsüzlüğün tam ortasındaki sürece müdahil olan Avrupa Konseyi, konu toplantıda yapılan açıklamalarla artık ‘taraf’ olduğunu beyan etmiş oldu.
Avrupa Dışişleri Konseyi, Azerbaycan'ın 19 Eylül 2023 başlattığı ve yaklaşık 24 saat sürdüğü Karabağ'da düzenlediği antiterör operasyonunu gündeme alarak, Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerine yönelik değerlendirilmelerde bulundu. Bu değerlendirmeler Karabağ’da yasadışı örgütlenen silahlı Ermeni çeteleri üzerinden değil, antiterör operasyonu sonrasında Karabağ’dan Ermenistan’a gitmek isteyen Ermeniler üzerinden yapılarak, ‘yerinden edilmesi’ yorumunda bulunuldu. Daha çarpıcı olan Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in açıklamaları oldu.
Josep Borrell, ‘Ermenistan'ı içeride ve dışarıda istikrarsızlaştırma girişimlerine karşı çok uyanık olmalıyız. Azerbaycan'a mesajımız açıktır: Ermenistan'ın toprak bütünlüğünün herhangi bir şekilde ihlal edilmesi kabul edilemez ve ilişkilerimizin kalitesi açısından ciddi sonuçlar doğuracaktır. Ermenistan ile Azerbaycan arasında Konsey Başkanı'nın yaptığı çalışmalarla ilgili müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunuyoruz. Barış anlaşmasının sonuçlandırılmasına ihtiyacımız var ve arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız. Ermenistan Dışişleri Bakanı'nı, yaklaşmakta olan Dışişleri Konseyi'nin marjlarında bize katılmaya davet etmeye karar verdik.’[5] ifadelerini kullanarak Ermenilere açık desteğini ifade edip, arabulucu değil esasen bir ‘taraf’ olarak açıklamalarını beyan etmiş oldu. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tehdit eden Ermenistan’ın toprak bütünlüğüne yönelik herhangi bir ihlali söz konusu değilken bunun üzerinden politik söylem üretilmiş, böyle bir durumun kabul edilemeyeceği Borell tarafından ifade edilmiştir. Bu söylemler açıkça taraf olmanın göstergesidir.
Rusya ve Ermenistan arasındaki diplomatik mesafeyi değerlendirmeye çalışan Konsey’de, AB'nin Ermenistan ile iş birliğinin nasıl güçlendirileceği ve Ermenistan yetkililerinin, güvenliğinin ve de ülkedeki reformların sürdürülmesinin nasıl destekleneceğini; Avrupa Barış Fonu kapsamında Ermenistan'a destek sağlama ve Ermenistan'daki AB Misyonunu güçlendirme, daha fazla gözlemci ve hassas bölgeler de dahil olmak üzere daha fazla devriyeye izin verebilme hakkında konuşuldu.[6] Burada Brüksel’in Erivan üzerinden bölgeye daha fazla nüfuz etme çabası görülmektedir. AB, bu yaklaşımları doğrultusunda Ermeni menfaatlerini gözeten bir taraf olarak konumlanmıştır. Bununla birlikte, bölgedeki tekelini kırmak için Ermenistan’ı bir üst olarak kullanacağı, ilerleyen süreçte çoklu iş birliği ile bu ilişkilerin daha da derinleşip pekişeceği açıktır.
[1] The European Union and Armenia (19 Kasım 2023). Erişim Adresi: https://www.eeas.europa.eu/armenia/european-union-and-armenia_en?s=216
[2] Deniz, A., (2011). ‘Avrupa Birliği Kurumlarında “Ermeni Meselesi”’, Ermeni Araştırmaları, (39)
[3] Özdaşlı, E., (2016). ‘Avrupa Komşuluk Politikası Çerçevesinde Avrupa Birliği-Ermenistan İlişkileri’, (1)
[4] EU Relations with Armenia (19 Kasım 2023). Erişim Adresi: https://www.consilium.europa.eu/en/policies/eastern-partnership/armenia/
[5] Foreign Affairs Council, 13 November 2023 (19 Kasım 2023). Erişim Adresi: https://www.consilium.europa.eu/en/meetings/fac/2023/11/13/
[6] https://www.consilium.europa.eu/en/meetings/fac/2023/11/13/