Yunanistan’da Yerel Seçimlerden Papandreu Önde Giderken Batı Trakya Türkleri Yeni Seçim Sisteminin Kurbanı mı Oluyor?
Yunanistan’da 7 Kasım 2010 tarihinde Yerel Seçimler yapıldı. Yunanistan'da bölge valileri, belediye başkanları ve meclis üyelerinin belirleneceği yerel seçimlerde 9 milyon 809 bin 177 seçmen oy kullanmış ve seçimlerin ilk turuna 16 bin 700 aday katılmıştır.
Yunanistan yerel seçimlerinde kamuoyu sandıklara pek rağbet etmemiştir. Seçimlere katılımın düşük olmasının bazı haklı sosyolojik nedenleri bulunmaktadır. Ekonomik krizi, hükümetin aldığı sert önlemleri kaldıramayan ve PASOK’a (Panhellenion Sosialistiko Kinima – Panhelenik Sosyalist Hareketi) kırgın olan birçok Yunanlı, sandık başına gitmeyerek tepkilerini göstermişlerdir. 7 Kasım yerel seçimleri Yorgo Papandreu için bir sınav niteliğinde olmuştur. Bütün olumsuz gidişatın faturası Papandreu Hükümeti’nin (PASOK) elindeyken, bu seçimden lehlerine bir sonuç gelmesini bir mucize bekler gibi beklemişlerdir.
Yunanistan yeni bir yerel seçim sistemi ile seçimlere gitmektedir. Bu yerel seçimlerde uygulanacak yeni seçim sistemi uyarınca ülkedeki 54 valilik, 910 belediye ve 104 muhtarlık lağvedilirken, bunların yerine 13 bölge valiliği ile 325 belediye başkanlığı kurulmaktadır. Yeni sisteme göre adayların, kullanılan geçerli oyların yüzde 50 artı birini alamadıkları seçim bölgelerinde, 14 Kasım Pazar günü 2. tur yapılacak. Seçimlerde ayrıca bölge valiliği ve belediye meclis üyelerinin üçte birinin kadınlardan oluşmasını sağlamak için kota uygulanacaktır.
Papandreu hükümeti tarafından geçirilen "Kallikratis" planının bir parçası olarak Yunanistan genelinde belediyelerin birleştirilmesi; maliyetleri azaltma, daha verimli ve merkezi hizmetler sunma ve küçük "taşra" yolsuzluklarıyla mücadelenin bir yolu olarak sunulmuştur. Bu çerçevede 54 il, ülkedeki 11 milyon vatandaşın yaklaşık yarısını barındıran Attika (büyük Atina) bölgesi de dahil olmak üzere 13 büyük bölgede birleştirilmiştir.
Yeni seçim sistemi uyarınca belediye meclis üyelerinin sayısı 16 bin 150'den, 9 bin 257'ye indirilmektedir. Lağvedilen il genel meclislerinde görev yapan bin 496 üye yerine ise bölge valiliği meclisinde görev yapmak üzere 713 kişi seçilecek. Yunan hükümeti, yerel yönetim meclislerinde görev yapanların sayısının yüzde 50'ye yakın oranda azaltılmasının, kamu harcamalarında önemli oranda tasarrufa gidilmesini sağlayacağını açıklamıştı.
7 Kasım 2010 tarihinde yapılan yerel seçimler ile Yunanistan’da idari yapı köklü bir reforma tabi tutulmaktadır. Bu yerel seçimler ile valilikler ortadan kaldırılmakta ve valiliklere ait görev, yetki ve sorumluluklar yeni oluşturulacak belediyeler ile seçimle iş başına getirilecek bölge genel sekreterliklerine aktarılması planlanmaktadır. Yunanistan’ın genel idari yapısında da gidilecek değişiklikle ülke 13 idari bölgeye ayrılacaktır. Bu 13 bölge devlet tarafından atanacak genel sekreterler tarafından yönetilecektir. (Türkiye için de benzer bir plan üzerinde çalışıldığını da hatırlatmakta fayda vardır. Ancak Türkiye’de üzerinde çalışılan sistemde yerelleşme ve otonomileşme Yunanistan’ın aksine daha fazla ön plana çıkarılmaktadır.)
Seçimler sonrasında seçimle işbaşına getirilecek 13 Bölge Genel Sekreterliği’nden biri de Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterliği olacaktır. Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterliği, Bölge Genel Sekreteri, 5 Genel Sekreter Yardımcısı ve nüfus oranlarına göre meclis üye sayıları belirlenmiş seçim bölgelerinde seçimle işbaşına gelecek toplam 51 meclis üyesinden oluşacaktır. Liste usulü ile belirlenecek seçimlerde seçmen, genel sekreter ve genel sekreter yardımcıları için oy kullanmayacak; yalnızca oy vermek istediği listede ikamet ettiği seçim bölgesinden aday olan bölge genel meclisi adayları arasından en çok 3’üne oy kullanabilecektir.
Komşu’da Erken Seçim Yok
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Atina'da yayımlanan Realnews gazetesine verdiği demeçte; Yunanistan’da bugün (7 Kasım) yapılan yerel seçimlerde PASOK hükümetinin alacağı herhangi olumsuz bir sonucun ülkede erken seçim konusunu gündeme getirebileceği şeklindeki açıklamalarının "blöf" olmadığını söylemiştir. Erken seçim konusuyla ilgili daha önce yaptığı açıklamaların, yerel seçimler kaygısıyla ortaya atılan suni bir tehdit olmadığını ifade eden Papandreu, "Ben blöf yapmam. Yunan halkı bunu bilir. Sorunlardan da kaçmıyorum. Karşı karşıya bulunduğumuz kriz bir blöf değil. Bunu, sadece küçük siyasi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyenler görmezden gelebilir" demiştir.
Atina'da Belediye Başkanlığı için Yeni Demokrasi Partisi’nin -YDP (Nea Demokratia (ND) – Yeni Demokrasi Partisi) kamuoyu yoklamalarında yarışı önde götürdüğü gözlenen adayı eski Sağlık Bakanı ve şu anki Belediye Başkanı Nikitas Kaklamanis'e karşı, PASOK Yorgo Kamis'i aday göstermiştir. Yunanistan'ın 2. büyük kenti Selanik'te ise, PASOK Yiannis Butaris'i, YDP ise Kostas Karamanlis yönetimi sırasında İçişleri Bakan Yardımcısı olan Kostas Gulekas'ı aday göstermiştir. Yunanistan'da yapılan yerel seçimlerde Atina bölgesinde iktidardaki PASOK'un adayı önde gittiği haberleri alınmaktadır.
Yunanistan’da halkın yüzde 46’sı sandık başına gitmemiştir ve haklı bir protesto içindelerdir. Bu Pazar yapılan seçimlerde, PASOK’un yüzde 10 civarında bir oy kaybı bulunmaktadır. Oyların yaklaşık yüzde 96'sının sayıldığı ve 13 valilikten 7'sinde PASOK'un, 6'sında ise YDP'nin yarışı önde götürdüğü açıklanmıştır. İktidar ve ana muhalefetin büyük önem verdiği Atika Bölge Valiliği seçimi de PASOK'un adayı Yannis Sguros'un yüzde 24,07, YDP adayı Vasilis Kikilias'ın yüzde 20,51 oranında oy kalmasıyla ikinci tura kalmıştır.
Seçimlerin ilk turunda aralarında Atina ve Pire'nin de bulunduğu seçim bölgelerinde toplam 325 belediye başkanı seçildi, ancak çok sayıda adayın oyların yüzde 50'den fazlasını alamamaları nedeniyle ikinci tur seçimleri yapılacaktır.
PASOK seçmeni olan ve PASOK’a karşı sempatisi olan birçok Yunanlı, ülkede ekonomik kriz sonrası uygulanmaya konulan kemer sıkma politikalarına yönelik tepkisi sebebiyle Dimaras'ı destekleyebileceği de tahmin edilmektedir.
Yunanistan’da seçimlere katılım oranının yüzde 60’lar düzeyinde sınırlı kalması ve sayılan oyların yaklaşık yüzde 10’unun geçersiz olduğu hesaba katıldığında Yunan halkının neredeyse yarısının oy kullanmadığı sonucu ortaya çıkıyor. PASOK ve YD’nin yüzde 35 civarında oy aldığına dikkat çeken yorumcular, sandığa dönük ilgisizliğin seçimlerden birinci parti olarak çıktığı noktasında birleşiyor.
PASOK-YD yarışını bir kenara bırakacak olursak, Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE) genel seçimlerde almış olduğu yüzde 7’lik oy, yerel seçimlerde yüzde 14’lere kadar ulaştırmıştır.
Yunanistan’da dün yapılan yerel seçimlerin ilk sonuçları açıklanmaya başlandı. Buna göre şimdiki tablo iki önemli şehirde şu şekilde;
Atina:
YD + LAOS: 35.0
PASOK: 28.4
KKE: 13.6
Selanik:
YD: 37.9
PASOK: 33,6
KKE: 9.4
Yunanistan’ın iki önemli bölgesi olan Atina ve Selanik'de hem bölge valileri hem de belediye başkanları önümüzdeki pazar günü yapılacak ikinci turda belirlenecektir.
Papandreu, seçim sonrası yaptığı açıklamada “Ülkede büyük bir değişim için halkın kendisini iktidara getirdiğini bugün de bir kez daha bu tercihini yinelediğini” söylemiştir. Papandreu, konuşmasında seçmenlere teşekkür etmiş ve partisinin ülke için çok zor bir dönemde iktidara geldiğini fakat çabaların yalnızca kendisi ve hükümet tarafından değil herkes tarafından gösterildiğini kaydetmiştir. Ekonomik kriz ile mücadelede, ''ülkenin geleceği yok'' diyenlerin yalanlandığını vurgulamıştır. ''Yarından itibaren kendi kaderimizi tayin etmek ve ekonomik güçlükleri aşmak için çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz'' demiştir. “Gelecek nesillerin ülkeleri ile övünmeleri, zayıf kesimin desteklenmesi, ülkenin kuvvetlenmesi, topluma hizmet için çalışacağını'' belirtti, ''Her daim halkın yanında olacağımın garantisini veriyorum'' ifadesini kullanmıştır” Papandreu, Yunanistan'ın daha iyi günlere taşınması için çabanın milli olduğunu ve bu yönde herkesin katkı sağlaması gerektiği de ifade etmiştir.
Yerel Seçimlerde Batı Trakya’nın Durumu
Yunanistan’da yapılan yerel seçimlerin Türkiye için ayrı bir önemi bulunmaktadır. Zira Türk bölgelerinde yarışan Türk adayların bir kısmının kazanma ihtimali mevcuttur. Batı Trakya Türk Azınlığı'nın yoğun olarak yaşadığı Doğu Makedonya ve Trakya Bölge Valiliği kapsamında bulunan Gümülcine iline bağlı belediyeler 13'ten 4'e, İskeçe ilindeki 10 belediyenin ise 4'e indirilmiştir. Toplam 8 belediye başkanlığının bulunduğu İskeçe ve Rodop illerinde ise, Türk adaylar 3 belediye başkanlığı için yarışmıştır. Türk nüfusun çoğunlukta bulunduğu Rodop ilindeki Kozlukepir (Aryana) ve Susurköy (Sostis) belediyeleri ile İskeçe'deki Mustafçova (Miki) belediyesinde, Türk başkan seçilmesi beklenmektedir.
Batı Trakya'da Türk azınlığın belediye başkanı seçimlerinde de ikinci tura kalınmıştır. Türk belediye başkanı seçilmesi beklenen Rodop ilindeki Kozlukepir (Aryana) Belediyesinde ilk iki sırayı paylaşan Halit Mehmet ile İbrahim Şerif ikinci tura kalan isimler olurken, Yassıköy-Susurköy (İasmos) Belediyesinde de İsmet Kadı, ikinci turda Yunanlı aday Kiryakos Amucas ile yarışacaktır İskeçe'deki Mustafçova (Miki) Belediyesinde, Mustafa Aga ile Mustafa Cukal ikinci tura katılma hakkına sahip olan isimler olmuştur. Öte yandan, oyların yüzde 99'unun sayıldığı Gümülcine ve İskeçe kentlerinde başkan adaylarının hiçbirinin yüzde 50'nin üzerinde oy alamaması nedeniyle, belediye başkanı seçimi ikinci tura kaldı. Seçimlere bağımsız belediye başkanı adayı olarak katılan Sibel Mustafaoğlu, ile Ahmet Hüseyinoğlu, yüzde 8,1 ile yüzde 6.8 oranında oy almışlardır. Gümülcine'de 3. sırada yer alan Mustafaoğlu'nun önünde yüzde 44,2 ile PASOK adayı Yorgos Petridis ve yüzde 31,6 oy oranıyla YDP adayı Dimitri Koçakis bulunmaktadır. İskeçe'de ise Hüseyinoğlu, yüzde 48,45 oranında oy alan YDP adayı Mihalis Stilyanidis, yüzde 35,8 oranında oy alan PASOK adayı Hristos Pulios'un ardından 3. sıraya yerleşmiştir.
Rodop ve İskeçe illerinde ilk kez oluşturulacak dokuzar kişilik Bölge Meclisleri için belirlenen aday listelerinde de toplam 25 Türk aday bulunmaktadır.
Yunan basını seçim kampanyaları döneminde yerel seçimlere yönelik, Batı Trakya Türklerine karşı, sert haberler yayınlamıştır. Thanasis Argirakis imzasıyla Eleftheros Tipos’da yayımlanan yazıda, Türkiye, "Trakya'daki Yunan Müslüman azınlığı tecrit ederek Türkleştirmek" için "sistemli çabalar" sarf etmekle ve Türk diplomatlar vasıtasıyla Yunanistan'ın iş içlerine karışmakla suçlanmıştır. Yazısında İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'den "sözde müftü" ifadesiyle bahsedilerek şu görüşlere yer vermiştir: “Bilindiği gibi Yunanistan, Trakya'daki sözde müftülerin "seçildiği seçimleri" tanımıyor, dini lider seçimi yapılmasına da hak tanımıyor. Bu nedenle devlet, müftüler atadı. Ancak son zamanlarda Trakya'da dolaşan bazı söylentilere göre, Yunanistan-Türkiye arasında bu işlemin değişmesine yönelik perde arkasından müzakereler yapılıyor. Mete'ye göre bu haberler, PASOK'un Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman'ın bürosundan sızdırılmıştır. "Belgeler Türkiye'den değil buradan çıktı, Hacıosman'ın bürosundan. Her beş yılda müftü seçilmesi amacıyla seçimler yapılması gerektiği söyleniyor. Bu olursa karışıklık çıkacak. Sonra biz de Atina'dan, göçmenlerden müftü isteyeceğiz. Her beş yılda bir karışıklık yaşanacak, bu doğru değil. Bu metropolitler için dahi olmuyor. Belgede ayrıca, müftü olmak için başvuran adayların bölge başkanına dilekçe vermeleri ve onun da kimlerin seçimlere katılacağına dair karar vereceği belirtiliyor. Ancak adayı kim değerlendirecek? Bölge başkanı mı, yoksa halk mı?"
Yazıda yer bulan bir başka ilginç haber ise; Türklerin, kriz içerisindeki Yunanistan’dan toprak aldıklarıdır. Bu görüşünü şu cümlelerle devam ettirilmektedir: “Ekonomik zorluklar içinde yaşamları için mücadele eden azınlık mensupları, Trakya'da genel olarak var olan ekonomik sorunlara rağmen, arazi alıyorlar. Şehirlerde ev satın alan Müslümanların sayısı Hıristiyanların sayısından beş kat daha fazla. Hıristiyanlar sık sık mallarını satarak genelde Selanik'e taşınıyorlar. Hatta edinilen bilgilere göre Ankara, "kendi adamlarına" gayrimenkul ve toprak satın almaları ve böylece azınlığın "mal sahibi olduğu bölgeler" yaratılması amacıyla katkıda bulunuyor. Bu arada Hıristiyanlarda doğum oranı düşüyor, Müslümanlarda ise artıyor.”[1]
Batı Trakya’da son durum şu şekildedir:
DOĞU MAKEDONYA-TRAKYA BÖLGESİNDE oyların dağılımı
|
GÜMÜLCİNE BELEDİYESİNDE oyların listelere göre dağılımı
|
İSKEÇE BELEDİYESİNDE oyların listelere göre dağılımı
|
YASSIKÖY BELEDİYESİNDE oyların listelere göre dağılımı
|
MUSTAFÇOVA BELEDİYESİNDE oyların listelere göre dağılımı [2]
|
Şuan için kesin olmayan sonuçlar bu şekildedir. Kesin sonuçlar gün içinde açıklanacaktır fakat sandıkların çoğunun açılıp sayıldığını düşünürsek, sonuçlarda fazla bir değişiklik olmayacaktır.
Görüldüğü gibi Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretleri, Cumhuriyet tarihi boyunca imzalanan anlaşmalardan daha fazla anlaşma imzalanması, kırmızı kitaptan Yunanistan’ın tehdit olmaktan çıkarılması ve ekümeniklik gibi alanlarda bu ülkeye verilen tavizlere rağmen Yunanistan’ın Türk ve Türkiye düşmanlığından hiçbir şey kaybetmediği anlaşılmaktadır. Sorunlu alanlarda, sorun yaşanan ülkeler ile ilişkilerde taviz ancak karşılıklı olarak verilir ise bir anlam kazanır. Aksi takdirde taviz bir zayıflık olarak algılanır ki, bu da karşı tarafı masaya çekmez, bilakis masadan uzaklaştırır.
Yunanistan’ın getirmiş olduğu yeni yerel seçim sistemi de Yunanistan’daki Türk azınlığın temsilini daha da azaltmıştır. Dolayısıyla Yunanistan ile estirilen değişim rüzgarları ve bahar havası ikili sorunlu ilişkilerde verilen tavizlere karşın Türkiye lehine herhangi bir kazanç sağlamadığı gibi Türk azınlığın da yerel seçimlerde temsili noktasında da bir kazanca dönüşememiştir. Türk azınlık yeni sistem ile temsil noktasında daha da gerilemiştir.
(Bu makale Sezin MUTLUTÜRK ile kaleme alınmıştır.)
Dipnotlar
[1] "Batı Trakya siyasetinde Türkiye baskısı", 4 Kasım 2010, http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=135144 , ( Erişim Tarihi: 5 Kasım 2010 )
[2] BATI TRAKYA'DA YEREL SEÇİM SONUÇLARI 2010, 8 Kasım 2010, http://www.azinlikca.net/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=72&Itemid=105 (Erişim Tarihi: 8 Kasım 2010)