Almanya’da Eyalet Seçimleri: Aşırı Sağ Yükselişte
Almanya'da 1 Eylül'de yapılan eyalet seçimlerinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi'nin rekor düzeyde oy alması, ülke genelinde geniş bir yankı uyandırdı. Başbakan Olaf Scholz, AfD’nin kazandığı başarıyı "acı verici" olarak tanımlarken, demokratik partilere birleşme çağrısında bulundu. Scholz, AfD'nin Almanya’ya zarar verdiğini, ekonomiyi zayıflattığını, toplumu böldüğünü ve ülkenin itibarını sarstığını belirtti. Demokrat partilerin, aşırı sağcıların yer almadığı istikrarlı hükümetler kurması gerektiğini vurguladı.
Bu seçim sonuçları, Almanya’daki göçmen toplulukları arasında da endişe uyandırdı. Almanya Türk Toplumu, AfD'ye artan desteği "dehşet verici" olarak nitelendirerek, bazı göçmen kökenlilerin ülkeden ayrılmayı planladığını duyurdu. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, SPD, Yeşiller ve FDP'den oluşan mevcut koalisyon hükümetinin performansını kamuoyu önünde eleştirdi.
"Tagesspiegel" gazetesine verdiği demeçte, hükümetin aldığı kararların toplumsal düzeyde şiddetli anlaşmazlıklarla karşılandığını ve bu durumun dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Scholz, “Alınan birçok karara eşlik eden yoğun tartışmalar, bazen neyin kararlaştırıldığını görmekte zorluk yaşanmasına neden oluyordu” dedi. Ancak bu kararların çoğunun "yol gösterici" olduğunu da belirterek, hükümetin uzun vadeli hedeflerine işaret etti.[1]
Thüringen eyalet seçimlerinde Sol Parti, bir önceki seçimlere kıyasla büyük bir kayıp yaşayarak yüzde 13,1 oy aldı. Bu düşüş, partinin 17,9 puan gerilemesine işaret ederken, Sol Parti 2019'dan beri azınlık hükümetine liderlik ediyordu. Buna karşılık, Sol Parti'den ayrılanlar tarafından kurulan Birlik Sahra Wagenknecht Partisi (BSW) ilk seçimlerinde dikkat çekici bir başarı elde etti. Thüringen'de yüzde 15,8, Saksonya'da ise yüzde 11,8 oy alan BSW, dış politika ve federal konulara odaklanan bir kampanya yürüttü. Parti, özellikle lider odaklı yapısı ve Rusya’ya yönelik ılımlı söylemleriyle öne çıkıyor.[2]
AfD, Thüringen eyalet seçimlerinde yüzde 32,8 ile en fazla oyu alarak büyük bir zafer kazandı. Saksonya’da da oyların yüzde 30,6’sını alarak ikinci parti oldu.Bu sonuçlar, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana aşırı sağın ilk kez bir eyalet seçiminden zaferle çıkmasını sağladı. Ancak AfD, hükümeti tek başına kuracak meclis çoğunluğunu elde edemedi. Diğer partiler, AfD ile koalisyon görüşmelerine girmeyi reddettiği için parti, iktidara ulaşma şansını şimdilik kaybetti.
AfD'nin eş genel başkanları Tino Chrupalla ve Alice Weidel, Thüringen ve Saksonya eyalet seçimlerindeki başarıyı "tarihi zafer" olarak nitelendirdi ve diğer partilere seçmen iradesine saygı göstermeleri çağrısında bulundu. Thüringen’de AfD’nin eyalet başbakan adayı olan Björn Höcke ise AfD’yi dışlayan bir hükümetin siyasi istikrarsızlığa yol açacağını savundu. Höcke, bu sonuçların sadece Thüringen için değil, Almanya genelinde önemli olduğunu belirtti. Ancak Höcke, geçmişte Nazi sloganı kullandığı gerekçesiyle para cezasına çarptırıldığı için muhalefet tarafından sık sık "faşist" ve "Nazi" olarak eleştiriliyor.
AfD'nin bu yükselişi sonrası, Thüringen ve Saksonya'daki koalisyon görüşmelerinde AfD’siz bir hükümet kurma seçenekleri üzerinde zorlu pazarlıklar yapılması bekleniyor. SPD, CDU, Sarah Wagenknecht İttifakı (SWB) ve Sol Parti'nin bu bağlamda nasıl bir strateji izleyeceği merak konusu.
Hükümet partileri açısından bir başka endişe kaynağı da Sol Parti’den ayrılanların kurduğu popülist sol çizgideki Sarah Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) hızlı yükselişi oldu. BSW, oy oranlarını ciddi şekilde artırarak, özellikle sol seçmen arasında önemli bir alternatif haline geldi.
Yeşiller Partisi, Thüringen’de yüzde 5’lik seçim barajını aşamayarak eyalet parlamentosuna giremedi. FDP ise Thüringen’de sadece yüzde 1,1 oy alırken, Saksonya’da yüzde 1’in altında kalarak büyük bir düşüş yaşadı. Alman medyası, bu seçim sonuçlarını "Seçmen, federal hükümeti cezalandırdı" şeklinde yorumladı, koalisyon hükümetinin politikalarına yönelik halkın tepkisini vurguladı.
Demokratik partilerin AfD'ye karşı sergilediği bu birlik ve koalisyonu reddetme tavrı, siyaset bilimciler tarafından "cordon sanitaire" veya "güvenlik duvarı" olarak adlandırılıyor. Bu strateji, aşırı sağcı partilerin iktidar pozisyonlarına erişimini engellemek için demokratik partilerin ortak bir cephe oluşturmasını ifade ediyor.[3]
Değerlendirme
AfD ise Haziran 2024'teki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde elde ettiği başarıyı eyalet seçimlerinde de sürdürmeyi başardı. AfD'nin oylarındaki artışın sebepleri arasında, hükümetin ekonomik durgunluğu ve üç partili koalisyonun kendi içindeki anlaşmazlıkları bulunuyor. Ayrıca, iltica ve göç konusundaki tartışmaların, AfD'nin merkezdeki partilere kıyasla daha fazla destek kazanmasına yol açtığı ileri sürülüyor. Aşırı sağcı partinin doğu eyaletlerinde yükselişi, hükümet partilerinin bu bölgeye yönelik spesifik politikalar geliştirememesiyle de ilişkilendiriliyor.
22 Eylül’de Brandenburg’da yapılacak eyalet seçimleri, Almanya’da siyasi dengeleri daha da sarsabilecek bir dönüm noktası olarak görülüyor. Eğer SPD bu seçimlerde de kaybederse, Başbakan Olaf Scholz’un 2025 genel seçimlerinde yeniden başbakan adayı olması büyük ölçüde tehlikeye girebilir. Bu durumda SPD içinde başbakan adaylığı için sert bir rekabetin başlaması bekleniyor. Brandenburg seçimleri, Scholz liderliğindeki SPD hükümetinin geleceği açısından kritik bir sınav olarak görülüyor. Brandenburg'daki sonuçlar, federal hükümetin politikalarına halkın tepkisini daha da derinleştirebilir ve parti içindeki liderlik mücadelesini tetikleyebilir.
[1] Bild, „Inhalte spielen kaum eine Rolle“: Scholz gibt Medien die Schuld am schlechten Regierungs-Image, Yayın Tarihi: 07.09.2024, https://www.bild.de/politik/inland/kanzler-schelte-fuer-minister-scholz-zaehlt-eigene-regierung-an-66dbec1c850ab075339c9cda, Erişim Tarihi: 08.09.2024
[2] M. Erkut Ayvaz, Almanya'da eyalet seçimleri: Aşırı sağ yükselişte, hükümet partileri zorda, Anadolu Ajansı, Yayın Tarihi: 03.09.2024, https://www.aa.com.tr/tr/analiz/almanyada-eyalet-secimleri-asiri-sag-yukseliste-hukumet-partileri-zorda/3319938, Erişim Tarihi: 08.09.2024.
[3] Değer Akal, BBC News Türkçe, Almanya'da aşırı sağın yükselişi: Çoğulcu demokrasi tehlikede mi, Türkiye kökenliler AfD'nin başarısını nasıl yorumluyor?, Yayın Tarihi: 01.09.2024, https://www.bbc.com/turkce/articles/cj62063je5go, Erişim Tarihi: 08.09.2024.