Kaynak: Keep Talking Greece, 5 Kasım 2022

“Yunanistan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e, yasadışı Türkiye-Libya mutabakatının arka planını özetleyen bir mektup sundu.

Yunanistan'ın BM Daimî Temsilcisi Maria Theofili mektupta, "Yunanistan'ın uluslararası hukuk kapsamındaki tüm haklarını koruduğunun altını çizerek, Libya ve Türkiye'yi Yunanistan'ın egemenlik haklarına saygı duymaya ve bu hakları ihlal edecek her türlü adımdan kaçınmaya çağırıyor. Türkiye, bölgede barış ve güvenliği istikrarsızlaştırıyor.

Guterres'e 17 Kasım'da ulaşan mektupta, Yunanistan'ın hidrokarbonlar alanında “Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal ettiği, uluslararası hukuku ihlal ettiği ve kasıtlı olarak gerilimi tırmandırdığı” şeklinde nitelendirilen yeni Türk-Libya mutabakatını reddettiği kaydedildi.”

TÜRKSAM Haber Analizi

Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019'da Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının imzalanmasıyla Yunanistan ve GKRY’den sert tepkiler gelmişti. Yunanistan ve GKRY liderleri uzun zamandır Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuku ihlal eden eylemler yapmaya devam ederken bir yandan da Türkiye’nin deniz yetki alanlarını ihlal ediyordu. Aynı zamanda GKRY de bölgenin tek yetkilisi gibi davranarak KKTC’yi yok sayan atılımlar gerçekleştirmekteydi. Türkiye’nin 2019 yılında yapmış odluğu kritik anlaşma neticesinde Yunanistan’ın ihlal ettiği sınırlara anlaşmada set çekilmiş oldu.

27 Kasım 2019'da imzalanan anlaşma, 2020'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından BM Şartı'nın 102. maddesi gereğince onaylandı. Ancak Yunan yetkililer hala bu anlaşmayı uluslararası hukuka aykırı görmekte ısrar edip yalan propaganda yapmaya devam etti. 2022 yılına gelindiğinde Türkiye ve Libya, bahsedilen anlaşmanın üzerine hidrokarbon paylaşımı konusunda yeniden bir görüşme gerçekleştirdi. Taraflar 3 Ekim 2022’de hidrokarbon paylaşımı hakkında anlaşma imzaladı. Yunan tarafı, neredeyse her gün yukarıda yer alan haberin benzeri haberler hazırlayarak bilinçli bir şekilde Yunan toplumuna ve dünya kamuoyuna yalan bilgiler saçmaya devam ediyor. Yunan yetkililer ise Ankara ve Trablus arasında imzalanan anlaşmaların uluslararası hukuka aykırı olmadığını bilmelerine rağmen uluslararası arenada yalan kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. BM tarafından onaylanan, Ankara- Trablus arasındaki anlaşma uluslararası hukuka uygun ve herkesin haklarını dengeleyen bir anlaşma olmakla birlikte mesele uluslararası hukuk boyutundan çok siyasi söylemlerin, dünya kamuoyunda nasıl karşılanacağı boyutuna taşınmış durumdadır.