Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Dijital Aletler Bombaya Dönüşebilir mi?: Lübnan Saldırısı

Dijital Aletler Bombaya Dönüşebilir mi?: Lübnan Saldırısı

Haber

Kaynak: Gazete Duvar, 17 Eylül 2024

Lübnan’da çağrı cihazlarının patlaması nedeniyle aralarında Hizbullah üyelerinin de olduğu en az dokuz kişi öldü, 2 bin 800 kişi yaralandı. Hükümet ve Hizbullah İsrail’i suçladı.

TÜRKSAM Analiz

Lübnan’da 17 Eylül tarihinde, aralarında Hizbullah üyelerinden kullanıcıların da bulunduğu “pager” adı verilen haberleşme araçlarının aniden patlamasıyla geniş çaplı bir can pazarı yaşandı. Yaklaşık 10 kişinin öldüğü, 3 bin insanın yaralandığı, bazılarının görme yetilerini ve çeşitli uzuvlarını kaybettiği saldırıda, İsrail hedef gösterildi. İddialara göre İsrail, Hizbullah üyelerinin kullandığı iletişim cihazlarındaki pillerin aşırı ısınmasını sağlayarak patlamasına yol açtı. Patlamadan bir süre önce çağrı cihazlarının ses çıkararak sinyal vermesi ve ele alınması ile yaralanmaların maksimuma ulaşması hedeflendi. Bu durum akıllara, bugün herkesin evinde veya cebinde bulunan elektronik aletlerin “uzaktan tek bir tuşla patlatılabilir mi?” sorusunu düşürdü.

Lübnan hükümeti, yaşanan patlamalardan İsrail’i sorumlu tutarak, bu saldırının ülkenin ulusal egemenliğini ihlal ettiğini ve bir savaş suçu olduğunu vurguladı. Hükümet yetkilileri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) başvurma hazırlıklarına başladıklarını belirterek, uluslararası camiadan destek beklediklerini ifade etti. İsrail’in savaş etiğinin sorgulandığı ve Filistin’den sonra Lübnan’da da gerçekleştirdiği kanlı eylemler, potansiyel tehditlerin arttığı bir döneme işaret etti. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın, Lübnan’daki çağrı cihazlarının patlatılmasından kısa bir süre önce ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi. Bu görüşmede Gallant’ın, Austin’e İsrail’in Lübnan’da bir "operasyon" planladığını ilettiği, ancak operasyonun ayrıntıları hakkında bilgi vermediği ifade edildi.

Patlayan cihazların çoğunlukla lityum bataryalı taşınabilir çağrı cihazları olduğu ve özellikle Hizbullah üyeleri tarafından kullanıldığı ifade edilmiştir. ABD’nin The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, bazı Hizbullah üyelerinin cihazların aşırı ısındığını fark ederek patlamadan önce cihazları attığını aktarmıştır. Eş zamanlı patlamalar ile Hizbullah’ın yaklaşık 3 bin üyesi deşifre olmuş durumda. Siber saldırı ihtimali gözden geçirilerek, cihazların yapımını üstlenen Tayvanlı şirkete işaret edilmiştir. Bir istihbarat operasyonu olarak değerlendirilebilecek olayda, İsrail istihbaratının bu kadar büyük bir grubu bir haberleşme cihazı ile açığa çıkarması, olayın gerçek boyutunu göstermektedir.

Bu olay üzerine, radyo frekansı haricinde herhangi bir bağlantısı olmayan cihazların bile ne denli büyük bir risk ve tehdit oluşturabileceğini ortaya çıkmıştır. Cihazların üretim aşamasında ya da tedarik süreçlerinde içerilerine patlayıcı yerleştirilmesi veya zararlı yazılımların sızdırılması gibi ihtimaller gündeme gelmiştir. Basit elektronik cihazların dahi küresel güvenlik açısından potansiyel tehlikeler taşıyabileceği görülen bu olayda, elektronik cihazların yalnızca teknolojik işlevleri değil; aynı zamanda güvenlik açıklarıyla da değerlendirilmesi gerektiği gözler önüne serilmiştir.

Saldırı, İsrail’in Filistin’den sonra Lübnan ile olan mevcut gerginliğinde önemli bir dönüm noktası olacak niteliktedir. Hizbullah, İran’ın bölgede en güçlü müttefiki olarak, İsrail’e karşı direniş hareketinin en önemli unsurlarından biridir. Dolayısıyla, bu tür bir saldırı, yalnızca Lübnan’ın bir iç meselesi değil, aynı zamanda İsrail, İran ve Hizbullah arasında yıllardır süregelen bölgesel çatışmanın parçası olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte küresel bir tehdit oluşturduğu da açıktır. İsrail’in iddia edilen siber müdahalesi, Hizbullah gibi devlet dışı aktörlerin askeri yeteneklerini zayıflatma amacı taşıyor olabilir. Ancak bu tür saldırılar, bölgedeki hassas dengeleri bozarak daha büyük bir savaşı tetikleme riski taşımaktadır.