Haber

Kaynak: TRT Haber, 11 Eylül 2024

Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) kurduğu Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaştı.

Türksam Analiz

“Dilde, fikirde, işte birlik!” 

Bu sözler, 100 yılı aşkın bir süre önce ünlü Türk aydını İsmail Gaspıralı tarafından söylenmiş ve bugün geldiğimiz noktada, Türk dünyası vizyonuna ışık tutmuştur. Türk dünyasının uzun bir süredir tartıştığı dil birliği, 9-11 Eylül tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 3. toplantısında bir karara bağlanmıştır. Latin tabanlı ve 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaşmaya varılarak, bir alfabe hazırlanmıştır. Hazırlanan alfabedeki harfler, yıllarca ayrı dilleri konuşan ancak gönülleri hep bir olan tüm Türk devletleri vatandaşları için iletişimden iş birliğine kadar birçok kolaylık sağlayacaktır.

Ortak alfabe konusundaki ilk resmi vurgu, 3 Kasım 2021’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi’nin 10. Zirvesi’nde yapılmıştır. Bu girişimi takiben, TDT bünyesinde oluşturulan Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu’nun ilk toplantısı, 28-29 Mayıs 2023 tarihlerinde Astana’da Türk Dil Kurumu ve Uluslararası Türk Akademisi iş birliğiyle gerçekleştirilmiştir. İkinci toplantı ise, 6-7 Mayıs 2024 tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılmıştır. Son olarak, 9-11 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşen üçüncü toplantıda, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerine bir uzlaşıya varıldığı basına yansımıştır.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın desteğiyle kurulan Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, alfabenin standartlarını belirlemek ve ortak bir dil platformu oluşturmak üzerine çalışmalarını devam ettirmektedir. Ortak alfabenin hedefi, Türk dünyasının farklı bölgelerindeki halklar arasında etkileşimi artırmak ve dilde birlik sağlamak olarak belirlenmiştir. Önerilen alfabeye henüz bir hukuki bağlayıcılık getirilmemiştir. Ortak Türk Alfabesinin geliştirilmesi, Türk halkları arasında iş birliği ve iletişimin güçlenmesini teşvik edecektir.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın ortak bir alfabeye geçiş süreci, sadece dil birliği değil, aynı zamanda kültürel, siyasi ve ekonomik bağların derinleşmesi adına önemli bir adımdır. Türk halklarının dil miraslarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefini de taşımaktadır. Bu süreç, Türk dünyası için ortak bir kimlik inşasında ve küresel arenada daha güçlü bir temsiliyet elde etme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarına kavuşan Türk devletleri, yıllarca farklı alfabelerle ayrışmış durumda olsa da ortak alfabe fikri, dilde birliği sağlama ve iş birliğini güçlendirme açısından büyük bir fırsat sunmaktadır. Gelecek dönemde, bu kararın etkilerini ve olumlu sonuçlarını daha yakından gözlemleyebileceğiz.