İçişleri Bakanlığı, İstanbul Ataşehir Belediye Başkanı CHP’li Battal İlgezdi’yi görevinden aldı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Osman Gürün de basına yaptığı açıklamada, “İçişleri Bakanlığı’ndan 2 müfettiş belediyemize gelerek denetim yapacak. Bugüne kadar birçok kez denetim geçirdik. Kapımız herkese açık. Alnımız ak. Yasalara uygun görevimizi yürütüyoruz.” dedi.

Şimdi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soralım; İzmir, Aydın ve Muğla’daki Yunan vatandaşı Belediye Başkanları neden görevden alınmıyor? Yunan vatandaşlarının yönettiği belediyeler neden denetlenmiyor?

İzmir Koyun Adası Belediyesi Evangelos Angelakos, Aydın Eşek Adası Belediyesi Evangelos Kottoros, Muğla Keçi Adası ve Kalolimnoz Adası Belediyesi Ioannis Galouzis tarafından yönetiliyor. Belediye Başkanları Angelakos, Kottoros ve Galouzis Yunan vatandaşı. Her üç belediye başkanının Türk vatandaşlığı yok. 2972 Sayılı Mahalli İdareler Seçimi Kanunu Madde 9’a göre belediye başkanları Türk vatandaşı olmak zorunda.

İzmir Koyun Adası Belediye Başkanı Evangelos Angelakos, aynı zamanda armatör. Ege Denizi bölgesindeki deniz ticaretini Koyun Adası’ndan kontrol ediyor. Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, 19 Temmuz 2017’de, Angelakos’un Belediye Başkanlığını yaptığı İzmir Koyun Adası’na gelerek egemenlik ve bayrak gösterisi yapmış, Türkiye’ye meydan okumuştu.

Aydın Eşek Adası Belediye Başkanı Evangelos Kottoros, Belediye Başkanlığı binasında Yunan ve AB bayrakları ile çekinmeden poz veriyor.

Kottoros, Belediye Binasının duvarına bir tabela çakmış. Tabelada, “Yunanistan Hükümeti, Güney Ege Bölgesi, 12 Ada Valiliği, Eşek Adası Nahiyesi” yazıyor. Kottoros, tabelanın önünde eski Yunan Cumhurbaşkanı Karolas Papulyas ile birlikte 6 Ocak 2009’da poz vermiş. Tabela 8,5 yıldır yerinde duruyor.

Kottoros, Yunan Savunma Bakanı Kammenos, Hollanda Savunma Bakanı Hennis ve Hollanda Göçmen Bakanı Dijkhoff’u 08 Aralık 2015’te, Aydın Eşek Adası’ndaki belediye tesislerinde ağırladı.

Muğla Keçi Adası ve Muğla Kalolimnoz Adası Belediye Başkanı Ioannis Galouzis de sık sık Türkiye’ye meydan okuyor.

Galouzis, Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos’un 07 Mart 2017’de Muğla Keçi Adası’na yaptığı ziyarette Pavlopoulos’a refakat etti.

Türk adalarındaki belediyeler, Yunan Hükümeti tarafından teşkil edilmiş. Adalarda belediye teşkilatının dışında Yunan polisi, Yunan Sahil Güvenlik Birlikleri ve Yunan Gümrük teşkilatı görev yapıyor. Ayrıca Türk adalarında toplanan vergi, Yunanistan’a kaçırılıyor. Yani Türk adalarındaki Yunan vatandaşı Belediye Başkanları alenen vergi kaçakçılığı yapıyor. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Madde 359’a göre vergi kaçakçılığı suçtur. Vergi kaçakçılığı yapan belediyeler neden denetlenmiyor? Vergi kaçıran Yunan vatandaşı Belediye Başkanları neden görevden alınmıyor?

Verilen somut örneklerden anlaşılacağı üzere Türk topraklarında bütün kurumları ile Yunanistan’ın paralel devlet yapılanması var. Milli Güvenlik Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalarda, her türlü Paralel Devlet Yapılanması ile illegal ekonomik boyutu dâhil olmak üzere devam eden mücadelenin kararlılıkla süreceği bildiriliyor. MGK’nın söylemleri ile eylemleri birbirini tutmuyor. MGK, Yunanistan’ın paralel devlet yapılanmasına karşı sessiz ve tepkisiz kalıyor, Yunanistan’ın Türk adalarındaki işgal faaliyetlerini görmezden geliyor.

Kudüs’ün, ABD Başkanı Trump tarafından İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi sonrasında Erdoğan, haritalar üzerinden İsrail’in Filistin’i nasıl işgal ettiğini anlattı. Biz de Lozan Antlaşması’nın Recep Tayyip Erdoğan tarafından nasıl fiilen güncellendiğini, vatan topraklarının Yunan askerine nasıl teslim edildiğini, Lozan’a ekli haritalar üzerinden anlatalım. 1923 Lozan Antlaşmasının 15. maddesine ek olarak konulan 2 no.lu haritada, Osmanlı Devleti döneminde, İtalya tarafından ilhak edilen toplam 14 adanın isimlerinin altı kırmızı çizgi ile çizilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan 1947 Paris Antlaşması ile anılan adaların egemenliği İtalya’dan alınarak Yunanistan’a verilmiştir.

Lozan Antlaşması 2004 yılında Yunanistan lehine fiilen güncellenmiştir. Osmanlı Devleti döneminde ve Lozan Antlaşmasında verilmeyen ve haritada altı kırmızı çizgi ile çizilmeyen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını 2004 yılında alenen Yunanistan’a verilmiştir. Erdoğan, 7-8 Aralık 2017 tarihlerinde Yunanistan’a yaptığı ziyaret sırasında 18 Ada ve 1 Kayalığın hesabını Yunan Cumhurbaşkanı ve Başbakanından sormamış, soramamıştır.

Yunanistan, topraklarını genişletmiş ve Yunanistan’ın Güney Ege Bölgesindeki adalarının sayısı 14’ten 32’ye çıkmıştır. Ayrıca Ege Denizi’nin tam ortasındaki Türk kayalıklarını da topraklarına katmıştır. Verilen somut belge ve örneklerden anlaşılacağı üzere Erdoğan’ın Lozan Antlaşması’nı fiilen güncellemesi Türkiye’ye çok pahalıya mal olmuş, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk ve en büyük toprak kaybını yaşayarak batıdan bölünmüştür.