Washington'un Ankara'ya Yaptığı Teklif ve PKK'yı Koruma İçgüdüsü

Kaynak: Th Syrian Observer, 28 Kasım 2022

"Athr Press'e göre ABD, Kürt birliklerinin üyelerini Suriye-Türkiye sınırından 30 km uzakta tutmayı teklif etti.

Türk kaynakları, Türkiye'nin onlara karşı askeri operasyon başlatma kararından geri çekilmesi karşılığında, ABD'nin “Kürt birliklerinin” üyelerini Suriye-Türkiye sınırından 30 km uzakta tutma önerisi olduğunu bildirdi. Bu, Türk medyasının yetkililerin sivilleri yedi gün boyunca sınır kapılarına yaklaşmamaları konusunda uyardığını doğruladığı bir zamana denk geliyor.

Hürriyet gazetesinde Türk hükümetine yakın bir yazar olan Abdülkadir Selvi, bilgili kaynaklara dayanarak, ABD'nin güvenlik kaygılarını gidermek karşılığında Ankara'ya askeri tırmanışı durdurma teklifinde bulunduğunu söyledi.

Selvi, "ABD'nin teklifi, SDG'yi Suriye-Türkiye sınırından 30 kilometre uzağa çekmek karşılığında Suriye'nin kuzeyinde kara harekatı fikrinden vazgeçmektir" dedi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in birkaç gün önce Savunma Bakanı Hulusi Akar ile yaptığı görüşmede teklifte bulunduğunu vurguladı.

ABD'nin teklifinin açıklanması, Türkiye-Rusya'nın Suriye'nin kuzeyindeki müzakerelerinin duyurulması ile aynı zamana denk geliyor. Middle East Eye, Türk kaynaklarından alıntı yaparak, "Tel Rıfat'ın Türk güçlerinin yaklaşmakta olan saldırısında hedef alınan yerlerden biri olabileceği" konusunda "bilgilendirilmiş" olarak tanımlandı. Bu, Perşembe günü Akar ile Rus Sergei Shoigu arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesinden sonra geldi. Rus haber ajansı Novosti'ye göre, görüşmede Kuzey Suriye konusu ele alındı."

TÜRKSAM Haber Analizi:

The Syrian’ın haberine bakıldığında terör örgütünün diğer uzantıları olan grupları terör örgütü olarak adlandırmaması ve haberlere Kürt birlikleri şeklinde yansıtması özellikle bu dili kullanması açısından Türkiye’nin, bölgede etnik bir saldırıda bulunduğu iddiasına yer hazırlar niteliktedir. Bu durumda haberin yansız bir şekilde hazırlanmadığı görülmektedir. 

Türk ordusunun 19 Kasım 2022 Tarihinde başlattığı Pençe Serisi Operasyonlarının hava operasyonu kolu olan Pençe Kılıç Operasyonu nihayetinde PKK ve türevlerine pek çok darbe indirilmiştir. Operasyonun ansızın yapılması ve neden bu zamanın seçildiği konusuna pek çok yerde dikkat çekildi. ABD’nin İran’a yoğunlaştığı, Rusya’nın ise Ukrayna Savaşının içinden çıkamadığı bir döneme denk gelmesi elbette rastlantı değildi. Türkiye’nin uzun süredir devam eden sorunları göç ve terör bu kapsamda Türkiye’nin bölgede çözüm arayışlarına askeri gücü kullanarak devam edeceğinin açık göstergesidir. Aynı zamanda Türkiye’nin güneyinde oluşacak ve denize açılacak bir terör koridoruna karşı sınırlarını korumaya çalışmaktadır.

Tüm bunlar yapılırken ABD’nin operasyona karşı sert bir çıkışının olmadığı ancak bir yandan da Türk ordusunun üst düzey yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde çeşitli teklifler götürülerek kara harekatının başlamaması için çözüm arayışına girdiği bilinmektedir. Habere bakıldığında Türkiye’nin kara harekâtı yapmaması karşısında SDG’nin (PKK terör örgütü tarafından Suriye’de meşruiyet kazanmak adına kullanılan paravan isimdir. PKK yöneticileri tarafında yönetilmektedir.) Türkiye sınırından 30 km’ye kadar çekilmesi sözü verildiği iddia edilmektedir. Erdoğan’ın kara operasyonuna ışık yaktığı açıklamalarından sonra Türkiye tarafından bu teklifin kabul edilme ihtimalinin düşük olduğu düşünülmektedir.

Türkiye’nin; terörle mücadele ve göçü durdurma amacıyla konjonktürün de Türkiye lehine olduğu bir dönemde, hava ve karar harekatlarını gerçekleştirmesi elbette uzun zamandır yapılması beklenen ve uygun zamanda atılması gereken bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu operasyonlarda düşünülmesi gereken önemli bir husus da askeri zaiyatların minimum seviyede tutulmasını sağlamaktadır. Bu operasyonlarda uzun zamandır bölgeye hâkim olan bir terör örgütü karşısında mücadele vermektedir. Bu bağlamda kayıp vermeden ilerleyebilmek oldukça güç olsa da askeri stratejistlerin bu açıdan değerlendirmesi mühim bir meseledir.

Bundan sonra Türksam’da yazacağım tüm yazılarımı; tarih yazan şanlı Türk ordusunun ve Türk milletinin biricik evlatları, Şehit Piyade Teğmen  Duabey Onur Öztürkmen, Piyade Sözleşmeli Er İsmail Ünal, Piyade Uzman Çavuş Mustafa Yıldız, Piyade Uzman Çavuş Eyyüp Uğurlu, Piyade Sözleşmeli Er Mehmet Demir, Piyade Uzman Çavuş Mustafa Işık, Piyade Sözleşmeli Er Hakan Köroğlu’ya armağan ediyorum.