Ukrayna’da “Turuncu Kadro” Dağılıyor mu?
Turuncu Devrim’in üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden devrim kadroları arasında ciddi sorunlar yaşandığı artık su yüzüne çıkmaktadır. Görevinden istifa eden Devlet Sekreteri Aleksandr Zinçenko basın açıklaması yaparak Yuşenko’nun en yakın çalışma arkadaşlarından birisi olan ve halen Ukrayna Güvenlik Konseyi Sekreterliği görevini sürdüren Petra Poroşenko’nun yolsuzluklara karıştığı gerekçesiyle görevden alınmasını talep etmiştir. Zinçenko’ya göre, Turuncu devrim yolsuzluklarla mücadele için yapılmıştır. Oysa yolsuzluklar devrim öncesine göre daha da artmıştır. Zinçenko’nun yolsuzluklara karıştığını iddia ettiği bürokratlar arasında, Devlet Başkanı Yardımcısı Aleksandr Tryetikov ve Naşhe Ukrayna'nın (Bizim Ukrayna Partisi) Verhovnaya Rada (Parlamento) Grup Başkanı da bulunmaktadır.
Mart 2006’da yapılacak parlamento seçimleri yaklaştıkça iktidardaki Yuşenko-Timoşenko-Litvin koalisyonu arasındaki anlaşmazlıklar giderek artmaktadır. Bu bağlamda Ukrayna kamuoyunda en çok tartışılan konuların başında, Başbakan Timoşenko’nun görevden alınacağı veya kendi isteği ile istifa edeceği ve Parlamento seçimlerinde Yuşenko’ya muhalefet edeceği gelmektedir. Uzun süren gösterilerin ve tekrarlanan seçimlerin ardından 2005 yılı başında görevine resmen başlayan Devlet Başkanı Viktor Yuşenko’nun yerine talip olan adayların sayısı da giderek artmaktadır. Seçimlerin ilk turunda üçüncü sırada olan ve ikinci turda Yuşenko’ya destek veren Parlamento Başkanı Litvin, bugün ülkede yaşanan olayların Kuçma döneminden farklı olmadığını ifade etmiştir. Litvin’e göre Mart ayında yapılacak seçimler aynı zamanda Devlet Başkanlığı seçimleri için de bir ön hazırlık niteliği taşıyacaktır.
Turuncu Devrim’den sonra Viktor Yuşenko’nun Devlet Başkanı, Yuliya Timoşenko’nun Başkabakan ve Vladimir Litvin’in de Parlamento Başkanı olduğu bir görev dağılımı olmuştu. Ancak, özellikle “Turuncu Leydi”, “Gaz Prensesi” gibi lakaplarla anılan ve adı çeşitli yolsuzluklara karışmış olan Timoşenko’nun asıl hedefinin devlet başkanlığı olduğu ileri sürülmektedir. Bununla beraber, Timoşenko’nun parlamento seçimlerinde başarı sağlayarak “oyunun kurallarını kendisinin dikte edeceği” yeni bir koalisyon kurmak istediği de düşünülmektedir. Bu sebeple de Timoşenko ile Yuşenko’nun ekibi arasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Diğer taraftan, seçimlerde Batı yanlısı Yuşenko karşısında yenilen Rusya, Ukrayna’daki nüfuz mücadelesini tamamen bırakmış değildir. Nitekim Rusya, her ne kadar desteklediği aday Yanukoviç 2004 seçimlerinde yüzde 44 gibi önemli bir oy oranına ulaşmış olsa da, Parlamento seçimlerinde Yanukoviç yerine Rusya’ya sempatiyle bakacak veya en azından onun karşısında olmayacak yeni adayların arayışına girmiştir. Mart 2006’da yapılacak Parlamento seçimlerini bir “karşı devrim” için fırsat olarak gören Rusya’nın, bu süreçte destekleyebileceği bir aday arayışına girmesi doğaldır. Şimdilik Parlamento Başkanı Litvin veya istifa eden Zinçenko, Ukrayna’nın güney ve doğu bölgelerini temsil etmeye en yakın adaylar olarak görülmektedir.
Ülkede genel olarak var olan doğu-batı; Katolik-Provoslav; Rusya yanlısı-Batı yanlısı ve etnik Rus nüfusunun varlığı siyasal tercihlerde önemini koruyan faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda, sivil devrimi gerçekleştiren ve Ukrayna halkını büyük beklentiler içine sokan siyasi ekibin istenilen başarıyı gösterememesi, koalisyon içinde sorunların yaşanması, iktidarda bulunmanın getirdiği yıpranmışlık, Rusya’ya bağımlı olan ekonomik yapı ve Rusya’nın bu kozu kullanarak ülkedeki ekonomik reformları olumsuz etkilemesi ve Batı’dan gerekli desteğin alınamaması gibi sebeplerden dolayı 2006 yılında yapılacak Parlamento seçimlerinde mevcut iktidara alternatif yapılanmalar, ortaya çıkabilecek yeni oluşumlar yeni bir “karşı devrim” gerçekleştirebilirler. Bölgede yaşanacak böyle bir karşı devrim ise, sivil devrim rüzgarını daha uzun süre bu bölgede estirmek isteyen Batılı güçler için kötü bir sürpriz olabilecektir. (ASAM)