Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Türkiye’nin Afrika Politikası

Türkiye’nin Afrika Politikası

"Türkiye, Afrika'da etkili olan yeni güç…" Bu sözler, Konrad Adenauer Vakfının Sahel Programı Başkanı Ulf Laessing'in kaleme aldığı analizde yer aldı. Türkiye dış politikada dengeli bir strateji izleyerek komşu ülkeler ile iş birlikleri, dost kazanma yolunda gitmektedir. Afrika bölgesi ise uzun yıllar boyu sömürge imparatorluklarının ilk durağı olmuştur. Günümüzde bölgede sömürgecilik anlayışına karşı çıkılmakta ve bağımsızlık adına adımlar atılmaktadır. Türkiye’nin yumuşak gücü burada etkili olmaktadır. Türkiye analitik iş birlikleri yaparak dostane bir yaklaşım sergilemektedir. Türkiye’nin askeri teknoloji ihracatı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) çalışmaları, sağlık, eğitim gibi birçok alanda yapılan yardımlar neticesinde Türkiye Afrika bölgesinde söz sahibi ülkelerden biri haline gelmiştir.

Yumuşak gücün en belirgin özelliklerinden biri eğitim, kültür alanında yapılan çalışmalardır. TİKA’nın Gambiya’da kütüphane açması ve Gambiya ordusunun Türkçe eğitimi alması bunun örneklerindendir. TİKA 2023 yılında 50 Afrika ülkesinde faaliyet göstermiştir. Kültürel etkileşimi kuvvetlendirecek adımlar atılmıştır. Türk Hava Yolları Afrika’da birçok noktaya uçmaktadır. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ise 2010-2019 arasında 52 Afrika ülkesinden toplam 5 bin 259 öğrenciye yüksek öğrenim desteği vermiştir. 51 Afrika ülkesinden ise 8 bin 786 Türkiye mezunu bulunmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi ziyaretlerini sıklaştırarak devamlı olarak kardeşlik vurgusu yapmaktadır. "Kıta ile bin yıllık kadim bağları olan Türkiye, Afrikalıların kader ortağıdır." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Afrika'yla ilişkilerimizin özü samimiyettir, kardeşliktir, dayanışmadır. Biz asla kısa vadeli çıkarlar peşinde değiliz, birlikte kazanmayı, birlikte başarmayı, birlikte yol yürümeyi istiyoruz.’’ diyerek Afrika bölgesinin Türkiye için olan değerine dikkat çekmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da samimi bir açıklama ile bu politikaya destek vermiştir: ‘Ezelden gelen bir gönül bağımız var Afrika ile. Dostluk ve kardeşlik çatısı altında kenetlenmiş halklarız. Yıllar içerisinde sağlık, eğitim, kültür ve nice alanda işbirliklerimizle sağlamlaştırdığımız dayanışmamızın daim olmasını diliyorum.’

Türkiye’nin Afrika açılımında etkili olan bir diğer faktör ise elbette dini hassasiyetlerdir. Önde gelen vakıflar, dernekler sürekli olarak bölge haklarına maddi, manevi destekte bulunmaktadır. Sürekli olarak su kuyuları açılmakta, gıda yardımları yapılmakta ve şartlar daha insancıl hale getirilmeye çalışılmaktadır. Sağlık çalışanları gönüllü olarak bu bölgelere gidip ücretsiz muayeneler, ameliyatlar gerçekleştirmektedir. Bu insani yardımlar Türkiye’nin bölgedeki imajını güçlendirmektedir.

Uluslararası ilişkilerde ikili ilişkiler karşılıklı yarar çerçevesinde ilerlemektedir. Afrika Türkiye için bir pazar haline gelmiştir. Döner kanatlı insansız hava aracı (İHA) Boyga'nın ilk ihracatı bir Afrika ülkesine gerçekleştirilmiştir. 2020 yılı rakamlarına göre Türk firmalarının Afrika genelinde üstlendiği projelerin toplam değeri yaklaşık 70 milyar dolara ulaşmıştır. Kıta çapındaki yatırımların piyasa değeri ise 6 milyar doları aşmıştır. Türk şirketleri teknoloji transferinden bilgi ve tecrübe paylaşımına, kapasite yatırımından ve artırımından ortak girişimlere kadar her alanda faaliyet göstermektedir. Bu şirketler personellerini yerel halktan temin ederek istihdamı arttırmakta ve şirket kültürünü aşılamaktadır.

Dışişleri Bakanlığının da katkılarıyla Türkiye'nin Kıta'daki büyükelçilik sayısı 12'den 44'e, ticaret müşavirliği sayısını da 26'ya yükselmiştir. Ankara'daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı da 10'dan 36'ya ulaşmıştır. Son olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Nijer’e resmi ziyaret düzenleyerek, "Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda Afrika ile ortaklık politikamız her geçen gün daha da kurumsallaşarak ilerlemekte. Diplomasi, ekonomi, finans, güvenlik, savunma, eğitim ve sağlık gibi alanlarda Afrika ülkeleriyle ortak çalışmalarımız yoğunlaşarak devam ediyor." açıklamasını yapmıştır.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da Senegal’e resmi ziyaret düzenleyerek Türkiye ve Afrika arasındaki duygusal bağın her geçen gün kuvvetlendiğini vurgulamış, yurt dışında Türkiye’yi temsilen faaliyet gösteren kurumların etkisine dikkat çekmiştir.

Ülkemizin Afrika ülkeleriyle ikili düzeydeki ilişkilerine ek olarak Afrika Birliği’yle (AfB) ilişkileri de her geçen gün artarak güçlenmekte ve kurumsallaşmaktadır. 2005 yılında AfB’ye gözlemci üye olan ülkemiz 2008 yılında düzenlenen Zirve’de Kıta’nın stratejik ortağı ilan edilmiş ve 18-21 Ağustos 2008 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Birinci Türkiye – Afrika Ortaklığı Zirvesi’yle ilişkiler sürdürülebilir bir mekanizmaya kavuşturulmuştur.

19-21 Kasım 2014 tarihlerinde Ekvator Ginesi’nin başkenti Malabo’da düzenlenen İkinci Türkiye-Afrika Ortaklığı Zirvesi’nin ardından kabul edilen “2015-2019 Ortak Uygulama Planı”yla ülkemizin 2015-2019 döneminde Afrikalılarla birlikte gerçekleştireceği çeşitli alanlardaki projelerin beş yıllık çizelgesi oluşturulmuştur. Bu bağlamda, ticaret ve yatırım, barış ve güvenlik, eğitim ve kültür, gençlerin güçlendirilmesi ve teknoloji transferi, kırsal ekonomi ve tarım, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda Afrika ülkelerinin öncelikleri çerçevesinde belirlenen projeler hayata geçirilmiştir.

Afrika'da Türkiye, sömürgeci geçmişi olmayan, karşılıklı yarar ve iş birliği temelinde hareket eden bir ülke olarak görülmektedir. Türkiye'nin, Afrika ülkelerinin kalkınmasına katkıda bulunmak için samimi bir çaba gösterdiği algısı yaygındır. Türkiye'nin kıta ile olan ilişkilerinde kısa vadeli çıkarlar yerine uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iş birliği anlayışını benimsemesi, bu olumlu imajın pekişmesine katkıda bulunmaktadır.

Değerlendirme

Türkiye'nin Afrika'da artan etkisi, kapsamlı ve çok boyutlu bir stratejinin sonucudur. Eğitim, sağlık, kültür, ekonomi ve diplomasi gibi birçok alanda yapılan çalışmalar, Türkiye'yi Afrika'nın önemli bir partneri haline getirmiştir. Türkiye'nin bu stratejisi, kısa vadeli çıkarlar yerine, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iş birliği anlayışını temel almaktadır. Bu yaklaşım, Türkiye'nin Afrika'da daha da güçlenmesini ve kıta ile olan ilişkilerini daha da derinleştirmesini sağlayacaktır.