Tartışmalı Sular: Doğu Çin Denizi
Kaynak: AA, 25 Kasım 2022
Çin'e ait iki sahil güvenlik gemisi Japon ulusal karasularını ihlal etti. Ulusal karasularının kapsadığı bölgede seyreden gemiler Minamikojima etrafında Japon balıkçı gemilerine yaklaşmaya çalıştı.
Çin gemilerine bölgeyi terk etmeleri uyarısında bulunan Japon Sahil Güvenlik birimleri, balıkçı gemilerinin emniyetini sağladığını bildirdi.
Doğu Çin Denizi'nde, Japonya'nın "Senkaku", Çin'in de "Diaoyü" olarak adlandırdığı takımadalar, beş ada ve üç kayalıktan oluşmaktadır.
Mülkiyeti Japonya'da olan, Çin'in ise hak iddia ettiği, üzerinde kimsenin yaşamadığı adacıklar, uzun süredir egemenlik tartışmalarına neden olmaktadır.
TÜRKSAM Haber Analiz
Japonya ve Çin arasındaki adaları sorunu yaklaşık 127 yıldır devam etmektedir. Bu zaman zarfında Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Japonya arasında el değiştiren adaların kontrolü şu anda Japonya’da bulunmaktadır.
Hiç kimsenin yaşamadığı bu adalar üzerinden dönen gerginliklerin esas sebebi münhasır ekonomik bölge meselesidir. Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgâr enerjisi de dâhil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre MEB ülkelerin karasularından itibaren 200 mil olarak belirlenebilmektedir.
Japonya kıyılarından Çin kıyılarına mesafenin 400 deniz milinden daha az olduğu kaydedilmektedir. Bu durumda her iki ülkenin MEB ve kıta sahanlığı iddialarının kesişmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu sebeple bölgede MEB belirlenememektedir.
Pekin yönetimi Senkaku/Diaoyu Adaları’nın kayalık olduğunu iddia etmektedir. Tokyo yönetimi ise adaların hem MEB hem de kıta sahanlığına sahip olması gerektiğini ileri sürmektedir.
Bölgenin hem doğal kaynaklar açısından zengin oluşu, hem de Çin’in Güney Çin Denizi ve bölgesini bir iç deniz haline getirmeye yönelik politikaları Asya’nın iki ekonomik gücünü karşı karşıya getirmeye devam etmektedir. Dönem dönem yaşanan sıcak gelişmeler dışında çözülememiş bir problem olarak kenarda duran adalar sorunu yakın zamanda çözülecek gibi durmamaktadır. Ancak aralarındaki krizlere rağmen “sıcak ekonomi, soğuk siyaset” politikası izleyen iki önemli gücün ilişkilerinin son yaşanan olayla etkilenmeyeceği değerlendirilmektedir. Sorun, dönemsel olarak gündemde yerini almaya devam etmekle birlikte Birleşmiş Milletler’ in (BM) çözüm arayışları da karşılıksız kalacaktır.