Kaynak: Anadolu Ajansı, 14 Kasım 2022

Soylu, Beyoğlu İstiklal Caddesi’ne bombayı bırakan kişinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığını belirtti.

Yaklaşık 6 yıldır İstanbul'da dün akşam üzeri yaşadığımız gibi müessir bir hadise, bir terör hadisesi yaşamadık. (Beyoğlu'ndaki patlama) Bu konuda milletimize mahcubuz. Bu yıl sadece 200’e yakın terör olayı engelledik. Belki bu karşılaştığımız olaydan daha müessif sonuçlara sebebiyet teşkil edecek terör olaylarıdır.” dedi.

“Kimsenin coğrafyasında Kobani, Tel Rıfat, Münbiç, Nusaybin, Kamışlı yok.

İstiklal Caddesi bizim milletimizin nazlı bebeğidir. Bu eylemi gerçekleştirenlerin bize ne mesaj vermek istediklerini biliyoruz. Biz bu mesajı aldık. Hiç merak etmesinler, karşılığını daha ağır vereceğiz. Bugün Amerika tarafından yapılan taziye mesajını da katilin olay yerine ilk gelenlerden birisi olduğu gibi değerlendirmenin esas olduğunu ben düşünüyorum ve bu mesajın da karşılığı çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Yakın bir zamanda da görülecektir Allah'ın izniyle.”

“İlk değerlendirmelerden itibaren aynı iz üstündeyiz. Eylemin talimatının Kobani'den geldiği konusunda bir değerlendirmemiz var. Eylemi yapanın Afrin'den geçtiği konusunda bir değerlendirmemiz var. Ve yine elbette ki bu olay hiç olmasaydı, hiç can kaybımız olmasaydı ama şu anda sınırın ötesinde binlerce kahramanımız, sınırın içerisinde dağlarda binlerce kahramanımız, şehirlerin içerisinde binlerce kahramanımız sadece terörü engellemekle mücadele ediyor. Biraz önce olayı yapan, bombayı bırakan kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğümüzün ekipleri tarafından gözaltına alındı. Ondan önce yaklaşık 21 kişi daha gözaltına alınmıştı.”

"Elde ettiğimiz bulgular çerçevesinde, PKK/PYD terör örgütü"

“Özellikle bu konuda gayret gösteren arkadaşlarıma minnettarım. Çünkü eğer yakalanmamış olsalardı nereye gidecekleri konusundaki beyanlarını da verdiler. Nasıl bir operasyonla karşı karşıya kaldığımızı da bu en açık bir şekilde ifade etmektedir. Belki şunu söylemek gerekir. Terörün yüzü acıdır ama bu mücadeleyi, bedeli ne olursa olsun sonuna kadar sürdüreceğiz ve özellikle bize dost gibi görünen, tüm teröristleri ya kendi ülkesinde saklayan veya işgal ettiği alanlarda, hüküm sürdüğü alanlarda teröristlere hayatiyet veren, onlara kendi senatolarından resmi olarak para gönderen sözde müttefiklerimizin herhalde samimiyetsizlikleri ortadadır. Elde ettiğimiz bulgular çerçevesinde, PKK/PYD terör örgütü. Ve tekrar söylüyorum. Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde bize bu acıyı yaşatanların daha misli ve kat kat acıyı yaşayabilecekleri bir karşılığı yakın bir zamanda onlara göstereceğiz. Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Mekanları cennet olsun. Ailelerinin, yakınlarının, dostlarının ve milletimizin başı sağ olsun.”

TÜRKSAM Haber Analiz

Türkiye 10 yıl içerisinde pek çok terör saldırısına maruz kaldı. Özellikle 2014 2015 yıllarında Türkiye’nin büyük şehirlerinde patlamalar ve intihar saldırıları düzenlendi, halkta panik, endişe ve korku yaratmak için propagandalar yapıldı.

2016’dan bu yana saldırıların arkası kesildi ancak son bir yıldır yeniden saldırıların arttığını görüyoruz. 27 Ekim’de, Mersin’de Polis Merkezine düzenlenen saldırı ve arkasından 13 Kasım’da gerçekleşen patlama bunun acı örnekleri olarak karşımıza çıktı. Sınır ötesi operasyonların uzun süredir devam ettiği bilinmekle birlikte hala daha pek çok ülke tarafından finanse edilen PKK terörü sivil saldırılar konusunda en çok akla gelen terör örgütü oluyor. Bakan Soylu’nun açıklamalarından anlaşılacağı üzere yüksek ihtimalle saldırı yine PKK PYD tarafından düzenlenmiş görülüyor. Bunun yanında metin arasında verdiği mesaj da dikkat çekiyor. Dost görünen müttefiklerimizin terörü beslemeye devam ettiğini biliyoruz şeklindeki ifadeler akla ilk önce ABD’yi getiriyor. Açık açık ülke ismi kullanılmasa da daha geçen hafta Hulusi Akar ve Millî Savunma Bakanlığını ziyarete gelmiş olan ABD üst düzey askeri yetkililerinden sonra bu hafta patlamanın geçekleşmesi maalesef ABD’nin bu konudaki tavrı konusunda bizleri düşünmeye sevk ediyor. Ayrıca İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmek için Türkiye ziyaretlerini sıklaştırdığı bu dönemde, terör saldırısına maruz kalan Türkiye bu konuda daha radikal bir şekilde ülkelerin NATO’ya girmesine karşı çıkabilecektir.

İçişleri Bakanının açıklamalarında, teröristin nereden geldiğini nasıl geldiğini bildiklerini ifade etmesi ise sorumsuzca bir açıklama olarak değerlendirilebilir. Bugüne kadar engellenen terör saldırılarından dem durması ise ilginçtir. Türkiye neden şu anda bu kadar çok terör eylemi yapılabilecek bir statüde bulunmaktadır sorusu değerlidir.

Mültecilerin düzensiz bir şekilde giriş yapması ve sınır güvenliğinin yeterince sağlanamaması maalesef Türkiye’yi terör saldırılarına açık hala getiren en önemli nedendir. İnsan kaçakçılarının güneydoğu sınırlarından kimlik kontrolü yapmadan sığınmacıları alması ve ülke sınırları içerisine sokması güvensizlik yaratan büyük bir sorundur. Sınır güvenliğinin yönetimindeki büyük eksikliklerden faydalanan çocuk katili PKK-PYD bu açığı kullanarak pek çok saldırıya daha hazırlanabilir. Sınır içinde ve dışında operasyon yürüten ve büyük ölçüde terörle mücadele ettiğini ifade eden yetkililerin öncelikle sınır güvenliğinin sağlanması için harekete geçmesi gerekecektir. Bu sayede gerek kaçak göçmenlerin getirdiği sorunlar gerek bu soruna dahil olan terör saldırıları konusu çözülmüş olacaktır.

Suriye sınırında Afrin bölgesinden geçtiği düşünülen teröristin bu bölgeden nasıl geçtiği ve hangi yolları kullandığı kimlerden yardım aldığı sorusu üzerine gidilmesi de konunun açıklığa kavuşması için önemli olacaktır. Umarız bundan sonraki süreçte terör saldırılarının sınıra girmeden engellendiği bir stratejiye geçilebilir.