Sokak Hayvanları Sorununda Avrupa Örneği
Son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan ve Türkiye’de hemen her şehirde rastladığımız sokak hayvanları konusunda Avrupa örneklerini incelemenin faydalı olacağı kanaatindeyiz. Ülkemizde uzun süredir dokunulmadığı için giderek içinden çıkılamaz bir hal alan, hatta bazı şehirlerin sembolü haline bile gelen sokak hayvanları konusu tüm karşı çıkmalara rağmen yöntemi uzlaşıyla belirlenecek bir çözüme kavuşturulmak durumundadır.
Türkiye sokak hayvanları ile iç içe yaşayan bir ülkedir. Örneğin, Van şehri mavi-yeşil gözlü kedisi ile meşhurdur. İstanbul’u ziyaret eden turistlerin en sevdiği aktivitelerden biri de sokakların her köşesinde bulunan patili dostlarımızı sevmek olmuştur. Ancak özellikle sokaklarda sürü haline dönüşen köpeklerin son zamanlarda insanlara saldırmaları sıkça basının gündemine gelmektedir. Peki bu sorun neden bizde var da Avrupa’da yok veya Avrupa’ya gittiğimizde neden sokak hayvanı göremeyiz?
Avrupa sokaklarını gezerken bu patili dostlarımıza rastlamak pek mümkün değildir. Avrupa ülkelerinde sokak hayvanları sorunu yasal düzenlemeler, bilinçlendirici eğitimler ve hayvan refahı politikaları ile çözülmektedir. Bunun yanı sıra, hayvan hakları ve koruması adı altında kurulmuş birçok sivil toplum kuruluşu sokak hayvanları sorununa çözüm getirmektedir. İlk olarak Norveç örneğini incelediğimizde, Tarım ve Gıda Bakanlığı'nın Hayvan Hakları ve Refahı adlı yasasını göz önünde bulundurarak, hayvan haklarının devlet tarafından sıkı sıkıya korunduğunu ve ağır yaptırımlarının olduğunu görülmektedir. Bu yasaya göre, yeterince iyi bakılmadığı ve ihmal edildiği düşünülen hayvanlar polise rapor edilmelidir. Böylelikle sokakta yaşayan her hayvan yardıma muhtaç olup ihmal edildiğinden, bu hayvanları polise rapor etmek vatandaşların görevleri arasındadır.[1]
Norveç Hayvan Refahı Yasası’na göre, kayıtsız hayvanlar yeniden sahiplendirilebilir veya Norveç Kral’ın vereceği özel yetki ve duruma göre, kayıtsız hayvan belli prosedürle öldürülebilir. Bu yasa, sahipsiz hayvanların öldürüldüğü anlamına gelmemekle beraber, gerekli görüldüğü durumlarda uygulanabilecek bir yöntem olduğu anlaşılmaktadır. Aynı zamanda hayvanların sokağa atılması ve terk edilmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Yasaya göre, kontrol otoritesi, ilgili kanun veya kanun uyarınca belirlenen düzenlemelere kasıtlı veya ihmalkâr bir şekilde uymayan herhangi bir kişiye uyumsuzluk ücreti cezası uygulayabilir. Kısaca, Norveç örneğinden sokak hayvanlarının oluşumu, hayvan sahiplerine uygulanan yaptırımlar ve düzenlemeler sayesinde önlenmiştir. Sokakta gözlemlenen hayvanların raporlanması sonucunda, sahiplendirilebilecek hayvanlar sahiplendirilerek sokak hayvanlarının oluşumu engellenmiştir.
İngiltere örneğine baktığımızda, Norveç ile benzer şekilde, hayvan hakları ve refahı yasalar tarafından düzenlenmektedir. Çevre, Gıda ve Kırsal İşler Bakanlığı, İngiltere’de hayvanların nasıl korunduğu ve bu yasaların sokak hayvanlarına çözüm olacağı konusunda detaylı bilgiler vermektedir. Yasada, kedi ve köpek almak isteyen vatandaşlar sivil toplum kuruluşlarına ve derneklere yönlendirilmektedir. Hayvan sahibi olmak isteyen vatandaşlar devlet tarafından güvenilirliği kanıtlanmış yeniden sahiplendirme organizasyonlarına başvurmaları için teşvik edilmektedir. Bu organizasyonların güvenilirliğini araştırmak için, Kedi ve Köpek Evi Derneği, devlet tarafından desteklenen bir kurum olarak hayvan sahiplerine yardımcı olmaktadır.[2]
Norveç’te olduğu gibi, bakanlık, eğer vatandaşlar sokakta kedi veya köpek görürse, derhal bildirilmesini beklemektedir. Sokakta bulunan hayvanın öncelikli olarak sahibi bulunmaya çalışılacak, bulunamaması durumunda eğer bulan kişi sahiplenecekse, kişinin evcil hayvan sahibi olup olamayacağı değerlendirildikten sonra hayvanı bulan kişiye sahiplendirilecektir. Sahibi bulunamayan kedi ve köpekler belli bir süre sahiplendirilmek için barınaklarda sahiplerini beklemektedirler. Ancak İngiltere diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak belirli bir süre sonra uyutulmaktadır. Bu durum hayvan haklarını ihlal etmesine ve hayvan severlerden tepki görmesine rağmen İngiltere tarafından sokak hayvanlarının oluşumunu ve barınakların yetersiz kalması durumunu engellemek için kullanılan bir yöntemdir. Aynı zamanda vatandaşların sokakta gördükleri hayvanları rapor edebilmeleri için İngiltere devlet sayfasında kullanıcıların kolaylıkla rapor edebilmeleri için bir sekme oluşturulmuştur.[3]
Avrupa’da bilinen en sıkı hayvan hakları ve uygulamasıyla ilgili yasaları olan Almanya da diğer Avrupa ülkeleri gibi çeşitli uygulamalarda bulunmaktadır. Almanya, hayvan hakları yasası çıkararak ülkede yaşayan tüm hayvanları kapsayacak şekilde düzenlemeler getirmiştir. Almanya köpek sahipliği için vergi uygulaması getirmiştir böylelikle Almanya’da bu vergilerin bir bölümü, barınakların finansmanı için kullanılmaktadır. Almanya’da sokak hayvanlarının özel çipi vardır ve bu hayvanlar kayıtlıdır. Bu sayede sokakta bulunan herhangi bir hayvanın kime ait olduğu tespit edilerek sahibine geri verilmekte veya sahiplendirilmektedir. Sokakta bulunan başı boş çipsiz hayvanlar ise barınaklara sahiplendirilmek üzere geri verilmektedir. İngiltere’den farklı olarak barınaktaki hayvanlar sağlık sorunu olmaması durumunda uyutulmamakta ve ömür boyu bakılmaktadır.[4]Bu durumdan da görmekteyiz ki İngiltere’de sahipsiz bırakılan ve çipsiz hayvan sorunu daha fazla olmakla beraber yeterince barınak olmaması dolayısıyla hayvanlar belirli bir süre sonra uyutuluyor olabilir. Bunun yanı sıra Almanya’nın düzenlediği hayvan ihlaline karşı sert yaptırımlar, evsiz hayvan oluşumunun önüne geçmektedir.[5]
Değerlendirme
Avrupa ülkeleri örneklerinden de görmekteyiz ki, hayvanlarla ilgili caydırıcı ve sert politikaları ile düzen sağlanmış, kayıtsız hayvan sayısı en aza indirilmeye çalışılmış ve sokak hayvanları sorunu büyük ölçüde azaltılmıştır. Aynı zamanda halk, hayvan hakları ve hassasiyeti hakkında yasalarla bilgilendirilmiş ve denge sağlanmaya çalışılmıştır. Avrupa’nın bu başarılı yaklaşımları, Türkiye’de de benzer uygulamaların ve politikaların benimsenmesi için bir model olabilir.
Türkiye’nin sokak hayvanları sorununu çözmek için Avrupa’daki başarılı örneklerden ilham alarak, kapsamlı yasal düzenlemeler, bilinçlendirici eğitimler ve etkin denetim mekanizmaları oluşturulması faydalı olacaktır. Bu denetim mekanizmalarından biri de polise bağlı hayvana şiddet hattı oluşturulabilir. Böylelikle bu konuda alınan önlemler caydırıcılık özelliği kazanmış olur. Başka bir örnek ise tüm belediyelerin katılımı ile ortak bir fon oluşturup işsiz veterinerleri işe alıp hükümet Belediye ortaklığı ile kısırlaştırma seferberliği başlatabilir ve böylelikle artan sokak hayvanlarının sayısına çözüm bulunurken işsizliğin de önüne geçilebilir.
[1]“Animal Welfare Act.,” Government.no, Erişim Tarihi: 20 Ağustos 2024 https://www.regjeringen.no/en/dokumenter/animal-welfare-act/id571188/
[2] Food ; Rural Affairs Department for Environment, “Buying a Cat or Dog,” GOV.UK, Erişim Tarihi: 20Ağustos 2024, https://www.gov.uk/guidance/buying-a-cat-or-dog
[3] Government Digital Service, “Report A Stray Dog,” GOV.UK, Erişim Tarihi 20 Ağustos 2024, https://www.gov.uk/report-stray-dog
[4] “Sokak Hayvanları: Avrupa Ülkeleri Nasıl Bir Yol Izliyor?” BBC News Türkçe, Mayıs 24, 2024. https://www.bbc.com/turkce/articles/cv2294jx13lo#:~:text=Avrupa%20%C3%BClkeleri%20bu%20konuda%20farkl%C4%B1,e%C4%9Fitimi%20gibi%20farkl%C4%B1%20y%C3%B6ntemler%20kullanabiliyor.
[5] “Tierschutzgesetz,” TierSchG – Tierschutzgesetz, Erişim Tarihi: 20 Ağustos 2024, https://www.gesetze-im-internet.de/tierschg/BJNR012770972.html