Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Sırbistan’da Seçim Gerginliği: Kosova Başbakanının Muhaliflere Desteği ve İki Ülke Arasında Yeniden Gerilen İpler

Balkanlar, tarih boyunca karmaşık etnik yapıya sahip, kültürel ve siyasi dinamikleriyle bilinen bir bölge olmuştur. Bu coğrafya, sıklıkla siyasi değişimlere ve seçimlere tanık olmuştur; ancak son zamanlarda yapılan seçimler, bölgedeki siyasi atmosferi daha da gerginleştirmiş ve geniş çaplı protestolara neden olmuştur. Balkan ülkelerinde düzenlenen seçimlerdeki tartışmalar ve iddialar, toplumun farklı kesimlerini derinden etkileyerek toplumsal infiale yol açmıştır. Bu protestolar, sadece siyasi belirsizliği değil, aynı zamanda demokratik süreçlere duyulan güvenin sarsılmasını da beraberinde getirmiştir. Balkanlar'da yaşanan bu seçim sonrası protestolar, bölgedeki siyasi dinamiklerin ve toplumsal gerilimlerin bir yansıması olarak dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, seçim sonuçlarına yönelik yaşanan bu protestolar, Balkanlar'ın karmaşıklığına ve siyasi istikrarsızlığına ilişkin derinlemesine bir analizi gerektirmektedir.

Analiz örneklemi olarak Sırbistan’da 17 Aralık 2023 tarihinde gerçekleşen olağanüstü genel ve yerel seçimler sonucunda Belgrad Belediye Binası önünde yapılan protestolar seçilmiştir. Bu protestoların seçilme sebebi yukarıda bahsi geçen araştırma evrenine – Balkanlarda yapılan seçimler sonucunda yaşanan toplumsal infiallerin – en uygun örneklem olmasıyla doğru orantılıdır.

Buradan hareketle öncelikle Belgrad Belediye Binası önünde yaşanan protestoların neden ve nasıl sürecin sonucu olduğunu kaleme almak gerekmektedir.  Devlet Seçim Komisyonu’nun sandıkların yüzde 96’sının sayımına dayanan ön sonuçlarına göre popülist Sırp İlerleme Partisi (SNS), 17 Aralık Pazar günü yapılan seçimlerde oyların yüzde 46,72’sini kazanmıştır. Böylece SNS, 250 üyeli Sırbistan Parlamentosu’nda 128 koltuk kazanarak meclisteki birinci parti olmayı başarmıştır.  “Sırbistan Şiddete Karşı” İttifakı (SPN), oyların yüzde 23,56’sını alarak ikinci ve Sırbistan Sosyalist Partisi (SPS) ise oyların yüzde 6,56’sını alarak üçüncü olmuştur.   Bütün bu seçim sonuçları verileri bizlere 12 yıldır iktidarda olan Sırp İlerleme Partisi’nin yeniden iktidara geldiğini göstermektedir.

Peki sorun nedir? Neden Sırbistan’da bu seçim sonuçları toplumsal infial yaratmıştır? Seçim sonuçlarını değerlendirmeye başlamadan önce Sırbistan’ın daha geçen yıl sandık başına gittiğini hatırlatmak gerekmektedir. Bu seçimle birlikte, SNS'nin iktidara geldiği 2012’den bu yana Sırp vatandaşları yedinci kez sandık başına çağrılmış olduğunu hatırlatmak gerekmektedir.  Bu noktada akıllara şu soru gelmektedir: Gerçekten de parlamentoda istikrarlı bir çoğunluğa sahip olan ve hükümet krizi yaşamayan bir ülke neden erken seçime gitsin? Üstelik sadece bir değil, arka arkaya dört kez.  Vucic iktidara boyunca yapılan genel seçimlerde milletvekilleri sadece bir kez dört yıllık görev sürelerini tamamlama şansına sahip olabilmişlerdir. Vucic’in ülkeyi sürekli erken genel seçimlere götürmesiyle ilgili açıklama yapan tanınmış Sırp gazeteci ve Osservatorio Balcani e Caucaso Transeuropa'nın ( Düşünce Merkezi)  siyasi analisti Antonela Riha,  "Vucić işine geldiğinde, popülaritesinde bir düşüş algıladığında ya da gelecekte hükümetinin aleyhine durumlar ortaya çıkabileceğini varsaydığında yeni seçim çağrısı yapıyor. Böyle yaparak, başta Kosova ile ilgili olanlar olmak üzere önemli kararları ertelemesine olanak tanıyan bir manevra alanı yaratmayı başarıyor." değerlendirmesinde bulunmuştur. Geçmişte muhalefet bu tür seçimleri protesto etmiş, hatta boykot etmişti. Muhalefet bu kez seçim çağrısında bulundu; ancak sadece Sırbistan ve Belgrad parlamentoları için. "Bu denklemin iki tarafını da çözmüş değilim." açıklamasında bulunmuştur.

Yukarıda Gazetecinin yaptığın açıklama referans alındığında Sırbistan seçimleri sonrasında halkın neden sokaklara döküldüğünü anlamak kolaylaşmaktadır. Ancak sadece bu muhalefetin bu tutumu üzerinden analiz yapmak hatalı sonuçlara sebebiyet verebileceğinden yeni soru sormak gerekmektedir.

 Sırbistan’daki seçimlerden sonra tam olarak ne yaşandı da protestolar bu boyutlara ulaştı? Bu sorunun cevabını vermek bize süreçle ilgili ipuçları sunmaktadır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemci heyetinin lideri Reinhold Lopatka, seçimlerinin ardından düzenlediği basın toplantısında, seçimlerin “cumhurbaşkanının dahli ile yönlendirildiğini ve böylece iktidar partisinin sistematik avantajlar kazandığını”  yönünde bir açıklama yapmış ve bunun üzerine de ülkedeki muhaliflerle iktidar arasındaki ipler gerilmiştir.

Sırbistan tarafında sular durulmazken, Sırp hükümetinin Kosova direktörü Petar Petkoviç, Kosova Başbakanı Albin Kurti'yi Belgrad'daki muhalefet protestolarını desteklemekle suçlamış ve iç karışıklığı aynı zamanda diplomatik bir krize dönüştürmüştür. Albin Kurti’nin Sırbistan tutumunu ele almadan önce Sırbistan ve Kosova arasında yeni bir diplomatik krizle sonuçlanan Sırbistan’ın Kosova-Sırbistan diyalogundaki müzakerecisi Petar Petkoviç’in açıklamalara göz atmak gerekmektedir.

Petar Petkoviç, Başbakan Albin Kurti'yi Belgrad'daki muhalefet protestolarını desteklemekle suçlayarak, "Kosova'daki Sırplara her gün saldırdığını" belirtmiştir. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç başkanlığındaki partinin kazandığı genel seçimlerdeki usulsüzlüklere karşı Belgrad'da düzenlenen kitlesel protestoların ardından Petar Petkoviç sosyal medyada tepki göstermiştir. Petar Petkoviç, "Djilas'ın muhalefetinin öfkesinin Kurti'yi ve Priştine basını memnun ettiğini" iddia etmiştir. "Kurti'nin her gün Kosova'daki Sırplara saldırırken neden Djilas muhalefetini açıkça desteklediği açıktır" şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Bağımsız Sırp basını ise polisin Belgrad'daki muhalif protestoculara şiddet uyguladığını doğrular yönde haberler yapmaya devam etmiştir.

Kosova Başbakanı Albin Kurti ve Sırbistan’ın Kosova-Sırbistan diyalogundaki müzakerecisi Petar Petkoviç arasındaki bu gerilimin fitilini ise Albin Kurti’nin “Sırbistan’daki Muhalefet partilerinin Vuçiç'i Belgrad dâhil pek çok şehirde oyları çalmakla” suçlaması üzerine ateşlenmiştir.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić arasındaki tarihi Kosova – Sırbistan sorunun ötesinde bu defa çok daha somut ve güncel bir diplomatik krizin patlak verdiğini rahatlıkla söyleyebilir. Vučić’in iktidara geldiği 2012 yılından bu yana iktidarının oy kaybetme potansiyeli olduğunu düşündüğü her fırsatta ülkeyi erken genel seçimlere götürmesi ve yapılan seçimlerle ilgili yolsuzluk iddialarının her seferinden bir öncekine göre artması ve bu iddiaların aksinin kendisi tarafından ispatlanamıyor olması Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin demokrasi arayışı içerisindeki Sırp muhalifleri destekliyor olmasını hem diplomatik açıdan haklı çıkarıyor hem de bir kere daha Sırbistan- Kosova sorunun demokratik olmayan yöntemlerle çözülmeye çalışıldığını kanıtlıyor.

Özetle Sırbistan Cumhurbaşkanı ve Kosova Başkanı Albin Kurti’nin, 2021 yılında Albin Kurti’nin başbakan seçilmesinden bu yana birçok defa karşı karşıya gelişinin ana sebebi olarak Sırbistan cumhurbaşkanın hem iç hem dış politikadaki anti demokratik uygulamalarını öne sürmek mümkündür.