Kaynak: IRNA, 02 Nisan 2024

İran Cumhurbaşkanı Ayetullah Reisi, Siyonist rejimin, Şam'daki İran konsolosluğuna yönelik gerçekleştirdiği terör saldırısıyla ilgili olarak bir açıklama yayınladı. Reisi açıklamasında "Bir kez daha, bir terör suçuyla ve uluslararası kuralların ağır ihlaliyle, gaspçı Siyonist rejimin kirli elleri ülkemizdeki birçok generalin ve subayın kanına bulandı." ifadelerine yer verdi.

Uluslararası düzenlemelerin açık ihlali olan bu insanlık dışı saldırıyı kınayan Cumhurbaşkanı Reisi, bu terör saldırısında şehit düşenlerin ailelerine taziyelerini iletti.  Açıklamanın bir diğer kısmında" Direniş Cephesi Mücahidlerinin inanç ve iradesine karşı defalarca başarısızlık ve başarısızlığın ardından Siyonist gaspçı rejim, kendini kurtarma mücadelesinde kör suikastları gündemine aldı, ancak bilmelidir ki, bu tür insanlık dışı eylemlerle asla uğursuz amaçlarına ulaşamayacaktır ve özgür ulusların gayrimeşru tabiatına karşı direniş cephesinin güçlenmesine, özgür milletlerin nefretinin gün geçtikçe güçlenmesine tanık oldu ve bu korkak suç cevapsız kalmayacaktır." denildi.

TÜRKSAM Haber Analiz

Geçtiğimiz hafta İsrail’in Suriye’ye hava saldırısında bulunduğu iddiaları dünya kamuoyunda geniş yer tuttu. Suriye'nin doğusundaki Deyrizor kentindeki merkezler hedef alınmıştı. Suriye'deki haber ajansı SANA'nın askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde, yerel saatle 17.50'de Şam kırsalındaki bir binanın, İsrail güçlerinin hava saldırısıyla hedef alındığı iddia edildi. Ancak bu saldırının sorumluluğunu hiçbir kişi veya grup üstlenmemişti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada "Bu saldırılar, uluslararası yasa ve düzenlemelerin açık bir ihlalinin yanı sıra, Suriye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlali olup, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik ciddi bir tehdittir. Uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, bu saldırgan saldırıları kınamanın yanı sıra, önleyici tedbirler alması ve saldırgan Siyonist rejimin hesap vermesini sağlaması gerekmektedir." ifadelerini kullanmıştı.

Kenani açıklamalarının devamında" Siyonist rejimin Suriye'deki terör gruplarının bu ülkenin bölgelerine yönelik saldırılarıyla eş zamanlı ve eşgüdümlü olarak gerçekleştirdiği bu saldırılar, İsrail terör rejiminin Suriye'nin ulusal güvenliğini ve bölgenin güvenliğini hedef alan Suriye'deki terör gruplarına ve akımlarına uzun yıllardır verdiği desteğin açık bir kanıtıdır. Binlerce masum vatandaşın hayatı, onların ve destekçilerinin amaçları uğruna feda edildi." dedi.

Bu gelişmelerin ardından 1 Nisan’da İran’ın Şam Büyükelçiliğine yapılan hava saldırısı ise gündemde çarpıcı bir gelişme olarak yerini aldı. İran Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail'in düzenlediği saldırıda 2 generalin de aralarında olduğu 7 kişinin öldüğünü duyurdu. İran'ın Şam'daki elçisi Hüseyin Ekberi, İsrail'in İran'ın Suriye'deki büyükelçilik kompleksindeki konsolosluk binasını F-35 savaş jetlerinden atılan altı füzeyle hedef aldığını açıkladı. Ekberi, İsrail'in, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına düzenlediği hava saldırısına ülkesinin ‘anında, etkili ve güçlü’ bir tepki vereceğini vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, İran'ın Şam Büyükelçiliği kompleksine düzenlenen saldırının ardından İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ı telefonla arayarak başsağlığı dileğinde bulundu. El-Mikdad, basına yaptığı açıklamada, "Bu terör saldırısını kuvvetle kınıyoruz. Suriye, İran'a tam destek vermektedir. İsrail'in bu saldırısı, Gazze'deki başarısız savaşının bir göstergesidir." dedi.

İsrail güvenlik yetkilileri, İran'ın dünya genelindeki diplomatik misyonlarına karşı muhtemel bir saldırı ihtimali üzerine alarm durumuna geçti. Kanal12'nin haberine göre, İsrail ordusu, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan komutan Zahidi'nin öldürüldüğü hava saldırısının ardından diplomatik misyonlarında güvenlik önlemlerini artırdı. Ancak İsrail yönetimi, Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlenen saldırıyı resmi olarak üstlenmedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail'in düzenlediği iddia edilen saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Matthew Miller saldırıyı doğruladıklarını ancak halihazırda İsrail ve bölgedeki ilgili ülkelerle görüşmelerin sürdüğünü belirterek, saldırı hakkında doğru bilgilere ulaşmaya çalıştıklarını ifade etti.

Miller’ın saldırının İsrail tarafından gerçekleştirildiğini doğrulamayan veya inkar etmemesi de dikkat çekici oldu. Miller, "Bu spesifik saldırı hakkında yorum yapmaktan kaçınacağım çünkü daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Ancak genel olarak, bölgedeki gerginliğin artmasından endişe duyuyoruz. Bölgede çatışmanın yayılmasına neden olabilecek herhangi bir eylem bizi endişelendirir." şeklinde konuştu.

Şam ve çevresindeki kırsal alanlar dahil olmak üzere, Suriye genelinde İran destekli milis gruplar ve Lübnan Hizbullahı gibi unsurların varlığı bilinmektedir. Bu gruplar, Suriye hükümet güçlerine destek vermek amacıyla çeşitli askeri ve stratejik noktalarda konumlanmış durumdadır. 2011 yılında Suriye İç Savaşı'nın başlamasından bu yana, İsrail güvenlik kaygıları nedeniyle Suriye'deki İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait hedeflere yönelik hava saldırıları gerçekleştirmiştir. İsrail, bu saldırıları genellikle İran'ın bölgedeki nüfuzunu sınırlamak, silah sevkiyatlarını engellemek ve kendi ulusal güvenliğine yönelik tehditleri azaltmak amacıyla düzenlediğini belirtmektedir. İran, dünya kamuoyunun merkeze aldığı bu gelişmeyi daha önce uyguladığı strateji gibi pazarlık aracı olarak hem İsrail hem de ABD’ye karşı kullanacağı yönünde beklentiler oluşturmaktadır.