Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Putin, Yunanistan Ziyaretinde Türkiye’yi Yakından İlgilendiren Konuları Görüşüyor

Almanya’da doğalgaz konusunda çok önemli bir anlaşma imzalayan Putin, bu ülkeye yaptığı  ziyaretinin ardından 8 Eylül 2005 tarihinde yine enerji merkezli başka projeleri görüşmek için Yunanistan’a gitmiştir. Atina ziyareti sırasında Başbakan Kostas Karamanlis’le görüşen Putin, Yunanistan üzerinden geçmesi planlanan petrol ve doğal gaz boru hatları konusunda görüşmek istediklerini belirtmiştir.

Başkan Putin’in Yunanistan’da gündeme getireceği bir diğer enerji projesi de -Türk Boğazlarını bypass edecek olan- boru hatlarının inşasıdır. Yunanistan bu alternatif projeye uzun süredir taliptir. Burgaz (Bulgaristan)- Dedeağaç (Aleksandropolis) (Yunanistan) boru hattını alternatif olarak gündeme getiren Yunanistan, daha önce de Bulgaristan makamları ile anlaşma sağlamış ve hatta Rusya ile de bir ön protokol imzalamıştır. Başkan Putin, Yunanistan ziyareti öncesinde 6 Eylül 2005 tarihinde Tuapse’de (Krasnadorski Kray) Rusya’nın Devlet Petrol ve Boru Hatları Şirketi Rosneft'in Başkanı Sergey Bogdançikov ile görüşmüştür. Görüşme sonrasında Bogdançikov yaptığı açıklamada, Rosneft’in Burgaz-Dedeağaç Projesi’ne katılma kararı aldığını söylemiştir. Bogdançikov ayrıca bir soru üzerine yaptığı açıklamada da, Türk Boğazlarının yıllık 86 milyon tonluk kapasitesinin aşılarak talebin 100 milyon tona ulaştığını ve bu nedenle petrol trafiğinde Rusya açısından dezavantajlı bir durumun oluştuğunu ifade etmiştir. Çünkü sıkışan trafik Rus petrol tankerlerinin günlerce Karadeniz'de beklemesine ve dolayısıyla ulaşım giderlerinin artmasına sebep olmaktadır.

Türkiye’de ise uzun süre boru hatlarına ilişkin olarak net bir politikanın belirlenememesi sebebiyle, öncelikle ulusal kapsamda bir rekabet yaşanmıştır. Başlangıçta Trans-Trakya boru hattı ileri sürülmüş ve daha sonra bundan vazgeçilerek,  “Samsun-Ceyhan” hattına destek verilmiştir. Ancak, uzun süre net bir politikanın belirlenememesi ve belirlenen bu hatlara hükûmet çevrelerince gerekli siyasi desteğin verilememesi, Boğazları bypass edecek boru hatlarında Yunanistan seçeneğini öne çıkarmıştır.

Rus-Yunan projesinde, 300 kilometrelik hattın kapasitesinin 15 ile 35 milyon ton/yıl olması planlanmaktadır. 2002 yılından beri görüşülen hattın hisselerinin Rusya, Yunanistan ve Bulgaristan arasında eşit oranda paylaştırılması planlanmaktadır. Hattın toplam maliyetinin yaklaşık 800 milyon Dolar olması beklenmektedir.

BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak “Kıbrıs Sorunu” konusunda önemli bir etkiye de sahip olan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin birçok konuda ve özellikle de Balkanlar ve Kıbrıs konusunda benzer görüşlere sahip olduklarını belirtmiştir. Putin açıklamasında, bir süre önce Türkiye Başbakanını ülkesinde kabul ettiğini ve Kıbrıs konusunu görüştüğünü hatırlatarak, benzer bir görüşmeyi  Yunanistan Başbakanı ile de gerçekleştirmek istediğini belirtmiştir. Putin açıklamasında iki ülkenin görüşleri arasında uyum sağlayarak tüm Kıbrıslıların yararına olacak bir anlaşma için çalışabileceklerini de belirtmiştir.

Bu bağlamda, bu ziyaret vesilesiyle Rusya ile Yunanistan arasındaki ekonomik ilişkiler de geliştirilmek istenmektedir. Rusya Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre iki ülke arasında 2004 yılı ticaret hacmi 1,429 milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Rusya’nın Yunanistan’a ihracatı 1, 262 milyon Dolar ve ithalatı ise 167 milyon Dolar olmuştur. 2005 yılının ilk 6 ayında ise toplam ticaret hacmi 800 milyon Dolara ulaşmıştır. Diğer yandan her yıl ortalama 150 bin Rus vatandaşı Yunanistan’ı turistik amaçlı ziyaret etmektedir.

Rusya Devlet Başkanı ayrıca ülkenin kuzeyindeki bin yıllık bir manastırı da ziyaret edecektir. Athos Bölgesinde biri Rus Ortodoks kilisesine ait 20 eski manastır bulunmaktadır. Putin, ziyaret ettiği ülkelerde bulunan Ortodoks kökenli tarihî manastır ve kiliseleri bilhassa ziyaret kapsamına almaktadır. Böylece bu ülkelerle arasındaki Ortodoksluk bağlarını güçlendirmeği amaçlamaktadır. (ASAM)