Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Polonya’ya Düşen Füze ve NATO’nun Tetiklenmesi

Kaynak: AA, 17 Kasım 2022

15 Kasım 2022 tarihinde Polonya'nın Ukrayna sınırında bulunan Przewodow köyüne, kaynağı bilinmeyen bir füzenin düştüğü ve 2 kişinin hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Söz konusu gelişmenin ardından Polonya’da, ülkenin ulusal güvenlik komitesi acil toplanırken, NATO da “acil toplantı” kararı almıştır. 

Mevcut gelişmelerden sonra Polonya ve Ukrayna Rusya’yı suçlarken Rusya Savunma Bakanlığı, Polonya'dan yayılan fotoğraflardaki füze parçalarının Ukrayna'nın S-300 hava savunma sistemine ait olduğuna dair açıklamalar yapmıştır.

Yapılan incelemeler sonucunda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Polonya'ya düşen ve iki kişinin ölümüne yol açan füzenin Ukrayna hava savunma sisteminden Rusya'nın seyir füzesine karşı ateşlenmiş olabileceğini, olayın kasıtlı bir saldırı olmadığını söylemiştir.

Buna rağmen Ukrayna Başkanı Zelenskiy ve Polonya Başkanı Morawiecki, Rusya’yı suçlayan açıklamalarda bulunmaya devam etmiştir. Zelenskiy, “Rus saldırganlığı iki Polonya vatandaşının canını aldı” açıklaması yaparken, Morawiecki “Yurttaşlarımızın ölümü, yalnızca Ukrayna’ya saldırmakla kalmayan aynı zamanda bu ülkeyi büyük füze ve insansız hava aracı saldırılarıyla terörize eden Rusya’nın suçudur” demiştir.

TÜRKSAM Haber Analiz

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal etmesinin ardından NATO’nun, Rusya’ya yönelik kınamaları ve eleştirel açıklamalarının yanı sıra Rusya’ya uygulanan yaptırımları çok yumuşak bir politika olarak değerlendirmiş, eleştirilere konu olmuştur. Bu durum, “Ukrayna bir NATO üyesi olsaydı işgale olan tepki değişir miydi?” sorusunu akıllara getirmiş ve uzun süre gündemi meşgul etmiştir. 

15 Kasım 2022 tarihinde Polonya topraklarına isabet eden füzenin ardından NATO’nun “acil toplanma” kararı, bu ve benzeri soruların cevabını çok geciktirmeden vermiştir. NATO, 5. maddeyi öne sürerek “NATO’nun her karış toprağını savunacağımızı ifade ediyoruz” açıklaması yapmıştır.

5. madde, NATO'nun "temel taşı" olarak kabul edilmektedir. 5. madde ile taraflar, üye ülkelerden birisine karşı yapılacak silahlı bir saldırının hepsine karşı yapılmış sayılacağını beyan etmektedir. Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için NATO ülkelerinin, bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan ‘taraf’ ya da ‘taraflara’ yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır. NATO'nun 5. maddesi en son 11 Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yapılan saldırıların ardından devreye sokulmuştur.

Soğuk Savaş döneminin bir ürünü olan NATO’nun geleceği çoğunlukla belirsizliğini korumuştur. İdeoloji savaşının bitmesinin ardından dağılması beklenen NATO, kendini revize etmiş ve “yeni dünya düzenine” uyum sağlamıştır. Örneğin; 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de yaşanan terör saldırılarından sonra “terörizmle mücadele” konusunu da bünyesine katan NATO ittifakı, belirli süreçlerde yeni stratejik konseptler kabul ederek kendini yenilemeye ve değiştirmeye devam etmektedir. Buna rağmen “NATO’nun sonu mu geliyor?” sorusunu bir türlü ekarte edemeyen NATO, aslında Rusya-Ukrayna Savaşı ile büyümekte ve güçlenmektedir. 30 yıl sonra yeniden Rusya tehdidine karşı birleşen NATO, Polonya’ya düşen füze ile beraber dünyaya tekrar varlığını göstermiş ve NATO topraklarını ne pahasına olursa olsun savunacağının sinyalini vermiştir.