Pakistan'da Siyasi Kriz: Seçimler
241 milyonluk nüfusu ile Güney Asya'nın önemli bir ülkesi olan Pakistan, son yıllarda artan siyasi ve ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Yüksek enflasyon ve kronikleşen ekonomik krizle mücadelede yetersiz kalan Pakistan, Uluslararası Para Fonu'ndan aldığı kurtarma yardımlarını da etkin kullanamamıştır. Bu durum, derinleşen bir ekonomik krize yol açtı. Ekonomik sorunlara ek olarak, İslamcı militanlığın yükselişi de Pakistan siyasetinde endişe verici bir gelişmedir. Ayrıca komşu ülkeler Hindistan, Afganistan ve İran ile ilişkilerdeki gerginlikler de Pakistan'ın dış politikasını zayıflatmaktadır. 2023 yılındaki olaylı seçim gündemi ise halkın dikkatini ekonomik sorunlardan ve dış politikadaki yıpranmadan uzaklaştırıyor gibi görünmektedir.
Pakistan, dört eyaletten oluşan federal bir cumhuriyettir: Pencap, Sind, Hayber Pahtunhva ve Belucistan. Ülke, parlamenter demokrasi ile yönetilmektedir. Bu sistemde, halk tarafından seçilen milletvekillerinden oluşan bir meclis (Ulusal Meclis) ve hükümet bulunmaktadır. Pakistan'da çok sayıda siyasi parti bulunmaktadır. Başlıca partiler arasında Pakistan Müslüman Birliği-Navaz (PML-N), Pakistan Adalet Hareketi (PTI) ve Pakistan Halk Partisi (PPP) yer almaktadır.
2018 Temmuz ayındaki genel seçimlerin ardından Pakistan, 8 Şubat 2024 tarihinde yeniden sandık başına gidiyor. Bu seçimlerde, önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetecek hükümet ve Ulusal Meclis'in 342 üyesi belirlenecek. Pakistan Ulusal Meclisi'nde toplam 336 sandalye bulunurken, bu sandalyelerin dağılımı oldukça ilginç bir sistemle yapılmaktadır. 266 sandalye doğrudan halk tarafından oylama yoluyla seçilirken, 70 sandalye ise kadınlara ve dini azınlıklara ayrılmıştır. Bu ayrılmış sandalyeler, ilgili grupların mecliste temsil edilmesini ve seslerini duyurabilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Seçimlerde yüzde 5'in üzerinde oy alan siyasi partiler arasında ayrılan 70 sandalye, nispi temsil sistemi kullanılarak dağıtılır. Bu sistemde, her partinin aldığı oy oranına göre sandalye sayısı belirlenir. Böylece, mecliste farklı görüşlerin ve siyasi grupların temsili sağlanıyor diyebiliriz.
Pakistan siyasetinin köklü ailelerinden birinin temsilcisi olan ve 3 defa Başbakanlık görevini üstlenen iş adamı Navaz Şerif, Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) lideri olarak bu seçimlerde en güçlü adaylardan biri olarak öne çıkıyor. Geçmiş siyasi tecrübesi ve geniş tabanıyla, Şerif'in bu seçimlerde önemli bir rol oynaması bekleniyor. Pakistan siyasi yaşamına damgasını vuran Navaz Şerif, iniş çıkışlarla dolu bir siyasi geçmişe sahip. 1993'te Cumhurbaşkanı Gulam İshak Han tarafından Ulusal Meclis feshedildiğinde ve 1999'da Pervez Müşerref'in askeri darbesiyle görevden alındığında zor zamanlar yaşadı. 2017'de ise yolsuzlukla ilgili suçlamalar nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından görevden alındı. Şerif, diğer Pakistanlı eski başbakanlar gibi çok sayıda dava dosyasıyla karşı karşıyadır. Pakistan'da ordu, 1947'deki bağımsızlığından bu yana siyasi hayatta önemli bir rol oynamıştır. Ülkenin dört anayasasından üçünü bizzat hazırlayan ordu, doğrudan yönetimde bulunmasa da siyasi partiler ve liderler üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ordu, siyasi arenada önemli bir etkiye sahip olmasına rağmen doğrudan müdahalede bulunmadığını savunuyor. Buna karşın, eski başbakanlardan Nawaz Şerif ve Imran Han gibi popüler siyasi figürler, görevden alınmalarının ordu tarafından gerçekleştirildiğini iddia ediyor. Ordu ise bu iddiaları reddediyor. Bu durum, Pakistan'ın karmaşık siyasi atmosferini ve ordu-siyaset ilişkilerinin belirsizliğini gözler önüne seriyor. Pakistan siyaseti, 2022'de Imran Han'ın güvensizlik oyuyla başbakanlıktan indirilmesinden bu yana istikrarsızlık yaşıyor. Seçim Komisyonu, Han'ın aldığı hediyelerin ayrıntılarını açıklamama gerekçesiyle siyasetten men etti. Han, çeşitli suçlamalarla cezaevinde olmasına rağmen ülkenin en popüler isimlerinden biri olmaya devam ediyor. Ağustos 2023'ten beri tutuklu olan Han, "devlet sırlarını ifşa etmekten 10 yıl, rüşvet ve zimmetine para geçirme suçlamalarından 14 yıl ve eşi Büşra Bibi ile yasa dışı evlilik yaptığı gerekçesiyle 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Pakistan'da bugüne kadar seçimle iktidara gelen hiçbir hükümetin 5 yıllık görev süresini tamamlayamaması dikkat çekici bir durumdur.
Yeni hükümetin önünde, ekonomiyi düzeltmek, Taliban yönetimindeki komşu Afganistan ile ilişkileri rayına oturtmak, çöken altyapıyı onarmak, süregelen elektrik kesintilerini çözmek ve dini ve ayrılıkçı militan grupları kontrol altına almak gibi birçok önemli görev var. Bu görevlerin her biri, Pakistan'ın istikrarı ve refahı için kritik önem taşıyor. Yeni hükümetin bu zorlukları aşmak için acil ve kapsamlı bir plan yapması gerekiyor.
Sonuç olarak Pakistan, yaklaşan seçimlerde koalisyon hükümetine mahkûm olabilir. Ekonomik kriz ve dış politikadaki yıpranma gibi kritik sorunlar varken, adayların kişisel popülerlik üzerinden yürüttüğü kampanyalar, ülkenin geleceği için endişe verici. Koalisyon hükümetinin bu sorunları nasıl çözeceği ise merak konusu. Pakistan'da koalisyon hükümeti kurmak, siyasi partiler arasında uzlaşma ve ortak bir program üzerinde anlaşma gerektirecek. Bu durum, ülkenin acil sorunlara çözüm bulunmasını geciktirebilir. Ayrıca, koalisyon hükümetleri genellikle istikrarsız olma eğilimindedir ve bu da Pakistan'ın siyasi belirsizliğini artırabilir.