Nevruz Bayramının Özel Yemeği – Sümölök (Kırgızistan)
Nevruz tüm Türk dünyasında kutlanan geleneksel bahar bayramıdır. 21 Mart’ta gece ile gündüz eşitlenir ve yeni bir gün başlar. Nevruz da yeni bir gün, yeni başlangıç ve yeni bir yıl anlamına gelir ve o gün coşkuyla kutlanır. Nevruzun halkın birlik, beraberlik ve barış içinde yaşamaları açısından önemi büyüktür.
Kırgızistan’da 20 Mart günü, Nevruz kutlamasından bir gün önce halk küslük ve dargınlığın sona ermesi için helâlleşme adetini gerçekleştirirler ve o gün tüm küslükler biter. Aynı gün halk bir araya toplanır ve Nevruz günü yenilecek olan geleneksel bayram yemeği sümölök için hazırlıklara başlarlar.
Sümölök buğdaydan yapılan karışık tatlı olup Nevruzun baş yemeğidir. Sümölök’ün yapımı zahmetli olduğu için, Kırgız adetlerinde bir köy veya bir mahalle ortaklaşa yaparlar. Sümölök her sene 20 Mart günü sabah saat 10 – 11 gibi pişirilmeye başlanır. İlk olarak kızgın kazanda sıvı yağ kızdırılır. Yağının içerisine su eklenir. Bu işlem kazandaki yağın kıvamını iyice inceltir.
Arkasından yavaş yavaş buğday unu ile 2 gün önceden hazırlanıp dinlendirilen buğday suyu ilave edilir. Un ve buğday suyu yavaşça ilave edilmelidir. Bu arada iki kişi tarafından sümölök kazanı kaynayana kadar sürekli karıştırılmalıdır. Bir saatin sonunda kaynamaya başlayan sümölök ilk anda koyu çorba kıvamını alacaktır. Sümölök kaynamaya başladıktan sonra, kazanın altında yakılan odun ateşinin ayarı düşürülür. Orta derecede kaynamayı sürdürmesi sağlanır. 3 – 4 saat yalnızca yağ, un, buğday suyu ve saf sudan oluşan karışım durmaksızın karıştırılır. 4. saatin sonunda, kaynamakta olan sümölöğün içerisine 40 adet kabuğu kırılmamış ceviz atılır. Cevizlerin atılmasından sonra sümölöğün rengi kahverengine dönüşür. Cevizler sümölöğe renk ve lezzet katar. Ayrıca cevizlerin atılmasından hemen sonra yıkanıp temizlenmiş 41 adet taş atılır. Taşlar orta büyüklüktedir. Kazanın dibine tortu birikmesini ve sümölöğün altının yanmasını engeller. Gece saat 12 ye kadar kaynayan sümölök başında duran kişiler tarafından sürekli karıştırılır. Kazan karıştırma işi oldukça zordur. Koyulaşan kıvam ağırlaştıkça karışması da zorlaşır. Gece saat 12 de sümölök pişirenlerin en yaşlısı gelip kıvamını onayladıktan sonra sümölök demlenmeye bırakılır.
Demleme işi şu şekilde yapılır. Ayrı bir kapta un ve su karıştırılır içerisine bir adet yumurta ve bir bardak tuzlu su ilave edilir. Hazırlanan karışım iyice karıştırılır kulak memesi kıvamındaki karışım kaynamakta olan sümölöğün içerisine ilave edilir 15 dakika daha karıştırılarak kazanın ağzı kapatılır, ocağın ateşi iyice azaltılır. Bazı bölgelerde farklı bir tat elde etmek için ceviz, fıstık, kuru üzüm, kuru erik ve şeker de ilave ederler. Sabaha kadar demlemeye bırakılan sümölök artık açılmaya hazır hale gelir (Yıldız Naciye, 2004:299.)
Türk halklarında Nevruz Bayramı’na özel yılda sadece bir kere yapılan sümölök tatlısının çok ilginç bir hikayesi de vardır. Hikayeye göre; “Bir zamanlar yoksul bir kadın varmış. Kadın, çocuklarının karnını doyurmak için çimlenmiş buğday ve taş toplayıp eve getirmiş. Kazana attığı taşlara ve buğdaya su ekleyip sürekli karıştıran anne, çocuklarını avutmak için yemek hazırladığını gösterirmiş. Yemeği beklemekten usanan çocuklar, kazandaki taşların birbirine değmesinden çıkan gürültü yüzünden uyuyakalırmış. Sabah kalktıklarında bir kazan dolusu yemek bulan anne ve çocukları, böylece açlıktan kurtulmuş” (Karataev, Olcabay, 1995: 46) Hikayede de anlatıldığı gibi bu yemeğin bereketlenmesi, çoğalması ve açlıktan kurtarması onu kutsal ve değerli yapmaktadır.
Kırgızlarda sümölök açma adeti büyük önem taşır. Sümölök yapımında yardımcı olan herkes kazanın etrafında toplanır ve dua edilir. Kapak açarken kim neye niyet ettiyse sümölöğe bakarken onu gördüklerini söylerler (Kaşkarlı, M., 1996: 38). Dualardan sonra sümölöğü pişiren en yaşlı ve saygı duyulan kişi tarafından kapağı açılır ve dağıtılmaya başlanır. Sümölök renk olarak kahverengi, lezzet olarak ise tatlıdır.
Nevruz kutlamaları sabahın erken saatlerinde sömölök yemeğini halka ikram etmekle başlar ve tüm gün geleneksel oyunlar şarkılar ve eğlenceler eşliğinde devam eder.
Kaynakça
KARATAEV, Olcabay, (1995) “Kırgız Tarihi ve Nevruz”, Nevruz, Ankara
KAŞKARLI, Mahmut, (1996), “Orta Asya Türklerinde Nevruz”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Nisan 1996.
YILDIZ, Naciye (2004) “Kırgızistan’da Nevruz”, Türk Dünyası Nevruz Ansiklopedisi, AKM Yay., Ankara.