NATO Ülkelerinden Nükleer Caydırıcılık: Tatbikat
Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın ortasında ve nükleer söylemlerin arttığı bir dönemde NATO’nun askeri tatbikatı başladı. Her yıl ekim ayında düzenlenen tatbikat ‘Steadfast Noon” olarak adlandırılıyor ve Avrupa'da ABD nükleer bombalarını depolayan altı hava üssünden biri olan Belçika'daki Kleine Brogel Hava Üssü'nde toplanıyor. Bu sene Belçika ile birlikte İngiltere ve Kuzey Denizi üzerinde yapılacak olan tatbikat Avrupa çapındaki nükleer üstlerdeki önemli yerlerde gerçekleşmesinden dolayı ve Rusya’ya 1000 km uzaklıkta olmasından dolayı ayrı bir önem teşkil etmektedir.
Her yıl bir kez düzenlenen tatbikat bu yıl haber niteliği taşımıştır. Çünkü Rusya'nın Ukrayna'daki savaşından kaynaklanan ciddi gerginlik ve belirsizlikle birlikte, Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük konvansiyonel savaşı sırasında gerçekleşecek olması tatbikat zamanı açısından önem arz etmiştir. Başka bir deyişle tatbikatın yer ve zaman açısından manidar olması söz konusu olmuştur. Dahası, Steadfast Noon'un aşağı yukarı büyük bir Rus stratejik nükleer tatbikatı ile çakışması beklenmektedir. NATO tatbikatları “rutin” olarak tanımladı ve “herhangi bir güncel dünya olayıyla bağlantılı değil” derken canlı silah kullanılmayacağını da vurguladı. Ancak halk için bu, artan gerilimlerdeki ve nükleer savaşla ilgili eşi görülmemiş korkulardaki en son gelişmedir.
Tatbikatta 14 NATO ülkesinin katılımı ile birlikte 60 savaş uçağının görev yapacağı bildiriliyor. 30 Ekim’e kadar sürecek olan tatbikata katılacak uçaklar arasında dördüncü ve beşinci nesil savaş jetleriyle, gözetleme uçakları ve tanker uçaklar da bulunacak. Uçaklar arasında son teknoloji savaş uçakları, gözetleme ve tanker uçakları ile Kuzey Dakota’daki Minot Hava Üssü’nden Avrupa’ya gelecek ABD B-52 nükleer kapasiteli stratejik bombardıman uçakları yer alıyor. Konu ile ilgili olarak NATO sözcüsü Oana Lungescu, “Bu tatbikat, ittifakın nükleer caydırıcılığının güvenli, emniyetli ve etkili kalmasını sağlamaya yardımcı olur” dedi.
13 Ekim 2022 tarihinde Perşembe günü Belçika, Nükleer Silahlara Karşı Koalisyon örgütü askeri bloğu tatbikatları iptal etme çağrısında bulundu ve “Rusya ile yüksek nükleer gerilimin ortasında, bu faaliyetlerde bulunmak gereksizdir“ dedi. Buna karşılık tatbikatlar hakkında yorum yapan Ulusal Güvenlik Konseyi Koordinatörü John Kirby ise “Steadfast Noon”un Rusya’nın Ukrayna’daki askeri harekatının Şubat ayı sonlarında başlamasından çok önce planlandığını ifade etti. Tatbikatların Rusya sınırlarından 600 mil (1.000 km) uzakta gerçekleştirileceğini de hatırlatarak tehlike arz etmediğine dikkat çekti.
'Steadfast Noon' tatbikatı her yıl farklı bir NATO ülkesinin ev sahipliğinde düzenleniyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, nükleer retoriğin tırmanması sonrası tatbikatın ertelenmesi yönünde yapılan çağrıları reddederek "Rutin, uzun zamandır planlanan tatbikatı Ukrayna'daki savaş yüzünden birden iptal edersek yanlış bir mesaj göndermiş oluruz. NATO'nun sağlam, öngörülebilir duruşunun, askeri gücümüzün gerilimin tırmanmasını önlemenin en iyi yolu" demişti.
NATO, tatbikatların mevcut durumla ilgili olmadığını söylese de tatbikat açıklamalarının Rusya gerilimlerinin üzerine gündeme gelmesi tatbikatların ve zamanlamanın kasıtlı olduğu ihtimalini gündeme getirdi. Bir taraftan güncel olaylarla bağlantılı olmadığını iddia eden NATO diğer taraftan nükleer caydırıcılık için etkili olacağı açıklamasını yaptığı için tatbikat tartışmalara neden oldu. Bu tatbikatların Rusya tarafından bir karşılığının olup olmayacağı ise merak konusu haline geldi. Ulusal Güvenlik Konseyi Koordinatörü John Kirby, ABD’nin Rusya’nın yakın gelecekte kendi yıllık stratejik nükleer tatbikatını yürütmesini beklediğini ifade etti. Ancak Moskova henüz bu tür bir tatbikat açıklamadı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Batılı ülkelerin liderlerinin nükleer retoriğinin zararlı ve provokatif olduğunu, Rusya'nın bu tür uygulamalarda yer almak istemediğini açıklamıştı. ABD Başkanı Joe Biden'ın 'nükleer kıyamet' yaşanabileceği yönündeki açıklamasını değerlendiren Peskov, "Batılı liderlerin her gün nükleer retorik pratiği yaptığını biz de her gün üzüntüyle belirtiyoruz. Bunu çok zararlı ve provokatif bir uygulama olarak görüyoruz. Rusya, bu tür uygulamalara katılmak istemiyor ve bunu kabul etmiyor" diye vurgulamıştı.
NATO bu yılın başlarında, yedi NATO ülkesinin nükleer paylaşım misyonuna çift yetenekli uçaklara katkıda bulunulduğunu açıklamıştı. Ülkeler tanımlanmadı, ancak beşi yaygın olarak biliniyor: Belçika, Almanya, İtalya, Hollanda ve Amerika Birleşik Devletleri. Altıncı ülkenin Türkiye olduğu tahmin edilmektedir. Bu durumda bazı Türk F-16'ları hala B61 bombaları teslim etmek için donatılmıştır. Yedinci ülke de belirsizdi ama Yunanistan olduğu ortaya çıktı. Yunanistan artık nükleer silah depolamıyor (2001'de geri çekildi) ve kararlı bir savaş birimine sahip olmasa da, bir yedek birimleri ve bir acil durum görevi var. Şu anda Avrupa'da ABD nükleer bombalarını depolayan altı aktif bölge var: Belçika'daki Kleine Brogel hava üssü, Almanya'daki Büchel hava üssü, İtalya'daki Aviano ve Ghedi hava üsleri, Hollanda'daki Volkel hava üssü ve muhtemelen Türkiye'deki İncirlik.
NATO tatbikat hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Ancak askeri uzmanlara göre, geleneksel olarak Ekim ayında düzenlenen tatbikatta bu sene ABD’ye ait nükleer silahların yer altında bulundukları depolardan çıkarılarak savaş uçaklarına nakli ve montajı üzerinde durulacak.
DEĞERLENDİRME
Tatbikatların Rusya sınırından 1000 kilometre uzaklıkta yer alması dikkat çekerken, NATO, tatbikatla ilgili görüntülerin yayınlanması ve detayların açıklanmasını sınırladı.
NATO tatbikata ilişkin yapılan açıklamada, “NATO’nun haziran ayında Madrid Zirvesi’nde müttefik liderler tarafından kabul edilen yeni stratejik konseptinin ‘NATO’nun nükleer kapasitesinin temel amacının barışı korumak, tehdidi önlemek ve saldırganlığı caydırmak’ olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Nükleer silahlar var olduğu sürece NATO nükleer bir ittifak olarak kalacaktır. NATO hedefini “herkes için daha güvenli ve nükleer silahların olmadığı bir dünya” ifadelerini kullanarak açıklamaktadır. NATO’nun bu hamlesi Rusya’nın nükleer uyarılarına bir cevap olarak görülüyor.
Krizin ortasında, belirli devletlerin ve müttefiklerinin yanı sıra ittifaklarının askeri yeteneklerini ve özellikle nükleer misyonları yürütmek için kışkırtıcı eğitimlerin sınırsız birikimi zarar vericidir. Uluslararası güvenlik, uluslararası durumu istikrarsızlaştırabilir ve feci sonuçlara yol açabilir. Bu tür eylemler, nükleer silah kullanma eşiğinin düşürülmesine yol açmakta, Rusya-NATO temas hattı üzerinden gerilimi artırmakta ve Avrupa'daki güven düzeyini olumsuz yönde etkilemektedir. Nükleer paylaşım başlı başına bir amaç değildir, siyasi bir amacı vardır. Nükleer silahlara sahip devletler olduğu sürece, güçlü bir müzakere pozisyonlarına olan ihtiyaç artmaktadır. Nükleer paylaşım, o zaman olduğu gibi bugün de bu amaca hizmet etmektedir.
Rusya'nın nükleer tehdit potansiyeli büyük ölçüde arttı! Avrupa'nın güvenliği sadece nükleer tehditlerle ilgili değildir. Fakat diğer tehditlerin yanı sıra nükleer paylaşım, İttifak'ta caydırıcılık ve söz, güvenilirlik ve sorumluluk ile ve ayrıca İttifak'ı savunma ve yükü paylaşma konusundaki istekliliğimizin bir sinyalini göndermekle ilgilidir. Her şeyden önce, nükleer katılımın bu kadar önemli olması siyasi değerinden kaynaklıdır. Stratejik durumun ciddiyetini anlamak gerekir. Burada anlatılan konuların hepsi ve nükleer tatbikatların hiçbiri yeni değil ve özellikle şaşırtıcı da değildir. Artık kamuoyunda bu kadar hararetle öne sürülmeleri yeni bir gelişme gibi görünmektedir.