Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Moskova’da Terör Saldırısı: Sorumlu Kim?

22 Mart Cuma akşamı Rusya’nın başkenti Moskova’da Crocus Konser Salonu'nda son yılların en ağır terör saldırılarından biri gerçekleşti. Bir grup saldırganın sivillere ateş açtığı saldırıda 150’den fazla kişi hayatını kaybetti ve konser salonu yanarak kullanılamaz hale geldi. Uluslararası alanda geniş yankı uyandıran saldırının ardından Türkiye, Azerbaycan, Fransa, Venezuela ve birçok ülke tarafından taziye mesajı gönderildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova’daki terör saldırısına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden toplantı talep edeceklerini açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Putin saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada: “Dikkatlice planlanmış bir terör saldırısının yanı sıra önceden hazırlanmış bir toplu insan katliamıyla karşılaştık. Bu kanlı bir terör saldırısıydı. Bu suçun arkasında olan herkesi tespit edip cezalandıracağız. Teröristleri yalnızca intikam ve unutulmak bekliyor. Gelecekleri yok. Crocus'ta terör saldırısına dâhil olan herkes cezalandırılacak. Bu Rusya'ya yönelik bir saldırıdır ve bunun sorumlusu kim varsa yok edeceğiz. İlk bilgilere göre (teröristler için) Ukrayna tarafından devlet sınırını geçmeleri için bir pencere hazırlandı.” dedi.

Terör saldırısının arkasında kim olduğu ise henüz belirlenemedi ancak bazı şüpheler bulunmakta. Bu şüpheler ise;

1) Rusya'nın son dönemde İsrail'e karşı duruşu,

2) Muhalif Navalny'nin öldürülmesine tepki,

3) IŞİD,

4) ABD ile Gergin İlişkiler,

5) Ukrayna şeklinde özetlenebilir.

1) Rusya’nın İsrail’e Karşı Duruşu

Rusya, İsrail-Hamas Savaşı’nın başından beri İsrail’i eleştiren nadir ülkelerden biridir. İsrail'in Hamas'ı gerekçe göstererek Filistin halkını toplu cezalandırmasının kabul edilemeyeceğini belirtmişlerdir. 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan ve İsrail ile barış ve güvenlik içinde yaşayan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören "iki devletli çözüm" ilkesi dahil olmak üzere çözümün bu olduğuna vurgu yapmışlardır. Bu sebeple İsrail tarafından bir saldırı beklemeleri normal bir durum olsa da hali hazırda savaş içerisinde olan bir ülkenin Rusya’ya saldırı düzenleyebilecek yetkinliğe sahip olduğu görülmemektedir.

2) Muhalif Navalny'nin Öldürülmesine Tepki

Rusya'da muhalif lider Aleksey Navalny'nin genel seçimlere günler kala cezaevinde ölmesi, dünya genelinde tepkiyle karşılandı. Avrupa Birliği Komisyonu, Beyaz Saray, Almanya, Fransa ve İsveç gibi birçok kuruluş tarafından kınama almıştır. Kremlin ise Navalny'nin ölümünde hükümetin parmağı olmadığını, doğal nedenlerle hayatını kaybettiği ileri sürmüştü. Ülkenin muhalif kesimi tarafından büyük yankı bulmuştur. Avrupa’nın farklı yerlerinde Putin’e karşı protestolar gerçekleştirilmiş, Putin’i temsil eden materyaller yakılmıştır. Burada Navalny'nin öldürülmesi sonucu tepki göstermek isteyenlerin sivil halka değil Putin’in kendisine saldırmak isteyebileceği ihtimali öne çıkmaktadır.

3) IŞİD

Saldırının ardından IŞİD’in Afganistan kolu olan IŞİD-H’nin saldırıyı üstlendiği söylense de bu bilgi teyit edilemedi. Saldırganların IŞİD militanlarına benzerliği ise dikkat çekti. IŞİD’in üstlenmesi ile ilgili kesin bilgi edinilememiştir. Çünkü örgütün daha önce ilgisi olmayan saldırıları da üstlendiği biliniyor. IŞİD, geçmişte Rusya’ya yönelik bir dizi saldırı gerçekleştirdi. Rusya’ya ait bir uçağın Mısır üzerinde düşürülmesi, St. Petersburg kentinde bir metro treninde gerçekleşen saldırı gibi eylemler gerçekleştirmiştir. IŞİD-H’nin "Rusya'yı düzenli olarak Müslümanlara baskı yapan faaliyetlerin suç ortağı olarak gördüğünü" söylenmektedir.

Kısa bir süre önce Rusya, IŞİD bağlantılı bir Afgan grubun planladığı silahlı saldırıyı engellediğini açıklamıştı. Bu sebeple saldırının arkasında IŞİD’in olma ihtimali kuvvetlidir.

4) ABD ile Gergin İlişkiler

Son dönemde ABD ile Rusya bir hayli gergin bir diyalog sürdürmektedir. Özellikle NATO’nun genişlemesi, İsveç ve Finlandiya’nın üye olmasının ardından Rusya sert söylemlerde bulunmuş ve durumu bir tehdit olarak algılandığının da altını çizmiştir. Rusya tarafı ABD’nin bu saldırının gerçekleşeceğini bildiğini düşünmektedir. ABD’nin kısa bir süre önce Moskova'da olası bir terör saldırısına karşı vatandaşlarını uyardığı bilgisi ise bu iddiayı güçlendirse de ABD saldırı ile ilişkilerinin olmadığını açıklamıştır.

5) Ukrayna ile Süren Savaş

Rusya ile Ukrayna’nın 2020 yılından bu yana sürdürdüğü savaş sebebiyle Ukrayna’nın bu saldırıyı düzenlediği düşünülmektedir. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Ukrayna'nın ya da Ukraynalıların olaya karıştığına dair herhangi bir kanıtın olmadığını söylemiştir.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise, "Washington'daki yetkililer bu trajedinin ortasında neye dayanarak herhangi birinin olaya karışmadığına dair bir sonuca varıyorlar? Eğer ABD'nin elinde bu konuda güvenilir veriler varsa, bu veriler derhal Rus tarafına teslim edilmelidir. Eğer böyle bir veri yoksa, Beyaz Saray'ın hiç kimseye hoşgörü göstermeye hakkı yoktur. Rus yönetiminin de belirttiği üzere, olaya karışan herkes yetkili makamlar tarafından tespit edilecektir.” diyerek ABD’nin Rusya yanlısı tutumuna tepki göstermiştir. Ukrayna’nın, Batı'nın eliyle 10 yıldır terörün yayılma merkezine dönüştüğünü ve teröristlerin saldırının ardından oradan kaçmaya çalıştığını da belirtmiştir.

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, söz konusu saldırıyla Ukrayna'nın hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. Böyle bir savaş halinde saldırının Ukrayna tarafından olduğunun düşünülmesi normal bir durumdur. Putin, saldırının ardından yaptığı ilk açıklamada Ukrayna’nın teröristleri Rusya’dan kaçırmak için sınırdan yol açtığını söylemiştir. Saldırı sonrası 22 Mart tarihi Rusya’da ulusal yas günü ilan edilmiştir.

Değerlendirme

Rusya’da gerçekleşen trajik terör eylemi ulusal ve uluslararası alanda büyük yankı bulmuştur. 150’den fazla sivilin hayatını kaybettiği saldırı sonrası ulusal yas ilan edilmiştir. Saldırı sonrası yaralıların tahliye edilmesi ve bölgenin kontrol altına alınmasının ardından saldırının arkasında kimin olduğu sorusu gündeme geldi. Rusya’nın hareketli dış politikası sonucu birçok şüpheli bulunmaktadır. Rusya'nın son dönemde İsrail'e karşı duruşu, Muhalif Navalny'nin öldürülmesine tepki, IŞİD, ABD ile Gergin İlişkiler ve Ukrayna olarak öne çıkmaktadır.

Her biri değerlendirildiğinde ise kesin failler bilinmese de geçmişteki saldırılarından yola çıkılarak IŞİD seçeneği öne çıkmaktadır. Merkezi bir alanda sivillerin öldürülmesi, ABD’nin kısa süre önce Moskova’da yaşayan vatandaşlarını olası bir terör saldırısına karşı uyarması da bu iddiayı güçlendirmektedir.

Ukrayna’nın, kendisinden daha güçlü olan Rusya’ya karşı böyle bir saldırı gerçekleştirmesi Rusya’nın daha şiddetli bir şekilde Ukrayna’ya karşı saldırıya geçmesinden başka bir sonuç çıkarmayacaktır. Bu sebeple Ukrayna’nın bu saldırının arkasında olma ihtimali düşük görünmektedir. Saldırıyı kim gerçekleştirmiş olursa olsun Rusya’nın şüphelendiği kişilere ve örgütlere karşı harekete geçeceği açıktır.