MİT'ten Terör Örgütü PKK/YPG'nin Sözde Sorumlusuna Suriye'de Nokta Operasyon
Kaynak: Anadolu Ajansı, 1 Kasım 2022
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı, terör örgütü PKK-YPG'nin sözde Derik sabotaj taburu sorumlusu "Serdem Pir-Serhat Harun" kod adlı Ersin Şahin'i, Suriye'de düzenlenen operasyonla etkisiz hale getirdi.
TÜRKSAM Haber-Analiz
Şovenizm Değil Millî Başarı Öyküsü : Güneş Balçıkla Sıvanmaz !
MİT, özellikle 2019 sonrasında PKK/YPG terör örgütünün üst düzey yöneticilerini hedef alan birçok operasyon gerçekleştirmiştir. Bu operasyonların elbette tüm detaylarını bilmek yahut tahmin etmek mümkün olmasa da; gerçekleştirilen operasyonların bir kısmının rehin almaya yönelik faaliyetler olduğu diğer kısmının ise örgüt içi çözülmeleri tetiklemek amacıyla gerçekleştirilen “Dekapitasyon” (Tıbbî bir terim olup; kafanın bedenden ayrılması anlamına gelmektedir. Güvenlik çalışmaları bağlamında terörizm ve istihbarat odaklı akademik çalışmalarda “Örgütün üst düzey isimlerinin etkisiz hale getirilmesi” amiyane tabirle “kafalarının koparılması” anlamında kullanılmaktadır.) çerçevesinde icrâ edildiği görülmektedir.
Yapılan faaliyetlerin sıklığı, niteliği ve kapsamı düşünüldüğünde, MİT’in bölgeye hâkim olduğu anlaşılmaktadır. Suriye ve Irak’ta bu kadar başarılı operasyonun sürekli olarak icrâ edilebiliyor olması bu anlamda ne kadar büyük bir gelişme kat edildiğinin de en büyük göstergesidir.
Gizli servislerin faaliyet alanlarının çok geniş bir skalaya sahip olduğu açıktır. Bununla beraber, her operasyonun icrâ edilme şekli şartlar itibariyle farklılık göstermektedir. Ancak, her istihbari faaliyetin temel öznesi “insan” unsurudur. Bu kapsamda, İnsan İstihbaratına (İNİS) dayalı olarak gerçekleştirilen faaliyetlerde; yerel unsurların etkin olarak kullanılması, operasyonun daha öncesine dayanan ve hem taktik hem de stratejik istihbarat sağlayabilecek haber şebekesinin oluşturulması önem arz etmektedir.
Nitekim, bu şekilde elde edilen bilgiler ham veri olmaktan ziyade bölgede kurulan haber şebekesi vasıtasıyla elde edildiğinden dolayı genellikle kıymetlendirilmiş, taktik seviye istihbarat olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte hedef alınan örgütün içerisinden bir “iç hulûl “ faaliyeti neticesinde eleman devşirilmek suretiyle de, bilgi akışının desteklenmesi kuvvetle muhtemel gözükmektedir. Netice itibariyle, insanın olduğu yerde hatanın olmaması söz konusu değildir. Her iş ve faaliyette hata yapılabilir yahut maksatlı olarak farklı arayışlar içerisinde olan, şahsi birtakım sebepler nedeniyle nüfûz edilebilecek şahısları bulmak ve yine birtakım yöntemler izlenerek muhbirin, haber şebekesinin denetimin de kullanılmasını sağlamak rutin olarak her istihbarat teşkilâtı tarafından icrâ edilen faaliyetler kapsamında yer almaktadır.
Bu kapsamda düşünüldüğünde, MİT’in 2019 itibariyle artan ve özellikle son 20 gün içerisinde 5 kez ifâ etmiş olduğu “dekapitasyon” net olarak şu gerçeği göstermektedir. MİT’in, Suriye ve Irak kırsalında icrâ ettiği faaliyetlerde diğer istihbarat servislerine nazaran daha başarılı olduğu görülmektedir. Bununla birlikte; MİT, terörle etkin mücadelede önemli bir rol üstlendiği için bölgede yoğun faaliyet yürüten CIA’nın doğal hedefi konumundadır.
ABD’nin politik tutumuna bakıldığında, Suriye PKK’sı olarak nitelendirilen ve kendilerinin “kara gücümüz” şeklinde deklare ettikleri, PYD-YPG unsurlarıyla girmiş oldukları ilişkilerin taktik seviyede olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, MİT ve TSK unsurları bu “Dekapitasyon” faaliyetini, ABD’nin kara gücüne karşı yapmış olduğundan sadece basit bir operasyon olarak nitelendirilmesi haksızlık olacaktır.
Teknik açıdan bakılacak olduğunda; ABD’nin, Suriye ve Irak kırsalında yoğun olarak “Özel Askeri Şirketler” vasıtasıyla CIA’ya profesyonel istihbari hizmet sağladığı bilinmektedir. . Bilhassa, Suriye kırsalında yoğun faaliyet gösteren ve PKK-YPG gruplarına ; lojistik, ekipman, istihbarat sağladığına dair birçok emare bulunan, ACADEMI (A Constellis Company) bilinen eski adıyla “Blackwater” ile Bozz Allen Hamilton isimli özel askeri şirketler ise en bilinenleridir.
Dolayısıyla, MİT’in bu tür faaliyetler kapsamında yadsınamaz oranda bir başarıya sahip olduğu açıktır. Bu başarı; hem diğer istihbarat servislerinin “Kontr-espiyonaj” (İstihbarat servislerinin veya bazı grupların diğer bir unsura karşı yürütmüş olduğu istihbarat karşı koyma faaliyetidir. Bu bağlamda, düşman unsurun bilgi edinmesi önlemek, engellemek ve bu çerçeve dahilinde faaliyet yürütmek temel hedeftir.) faaliyetlerine karşı hem de, bölgede faaliyet yürüten özel askeri şirketlerin hizmet sağladığı kurumlara karşı elde edilmiş bir başarı olduğunu kabul edip, gerçeklerle savaşmamak daha hakkaniyetli bir değerlendirme olacaktır.