Milli Olan Herşeyin Dışlandığı Bir Gündemde Yerli Malı Haftası
Bir zamanlar Türkiye’de 12-18 Aralık tarihleri arasında “Yerli Malı Haftası” kutlanırdı. Çocukluğumda ilkokulda en önemli kutlamalarımız arasındaydı Yerli Malı Haftası. O hafta geldi mi, fakiri, zengini, orta hallisi, herkes ülkemizde yetişen mahsüllerden imkanı ölçüsünde getirir ve güzel bir paylaşım içerisinde yenirdi. O zamanlar yerli üretim yemişler getirilirdi. Kimimiz ceviz, incir, pestil, kurutulmuş üzüm, fındık, fıstık; kimimiz portakal, mandalina, elma; kimimiz de annelerimizin yaptığı kekler, çörekler, pastalar getirirdik… Herkes imkanı ölçüsünde getirirdi, ama okul sofralarında kardeşçe paylaşılırdı… Ama bugünlerde Yerli Malı Haftası pek kullanılmıyor. Birçok değerimiz ve güzel adetlerimiz gibi galiba küreselleşmenin kurbanı olmaktadır.
.Neydi Yerli Malı Haftası? Kısa bir hatırlatma verelim. Bildiğiniz gibi Türkiye fiilen II. Dünya Savaşı’na katılmamıştı ama savaşın bütün sıkıntılarını çekmişti. Özellikle de ekonomik sıkıntı gerek savaş yıllarında ve gerekse de savaş sonrasında had safhadaydı. Savaş öncesinde ise bütün dünya gibi Türkiye de 1929 büyük ekonomik buhranını yaşamıştı. Ondan önce ise Birinci Dünya Savaşı ve İmparatorluğun dağılmasıyla yokluklar içerisinde genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu gerçekleşmişti. Ülkede yabancı ürün alacak döviz yok denecek durumdaydı. Türkiye ancak kendi yağıyla kavrulabilirdi. Nitekim öyle de oldu.
.İlk önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi yapıldı. Atatürk bu kongrede ülkemizin bağımsızlığının korunması için, yerli mallar üretilmesi ve kullanılmasının önemini vurguladı. Bu aslında bugün kutladığımız Yerli Malı Haftası’nın ilk adımıydı. Atatürk’ün bu çabalarından sonra girişilen yerli sanayi çabaları 1929 yılında dünyada yaşanan ekonomik buhrandan ciddi bir şekilde etkilenmeye başladı. Bu durumdan çıkış için dönemin başbakanı İsmet İnönü 1929'da bir konuşma yaparak yerli malı kullanmanın ve tutumlu olmanın öneminden bahsetti. İnönü’nün bu konuşmasıyla ülkemizde yerli mallarının kullanılması için kampanyalar yapılmaya başlandı. Resmi olarak Yerli Malı Haftası ilk olarak 1946 yılında kutlanmaya başlandı. Ardından 12 Eylül darbesiyle askeri yönetim tarafından yeniden gündeme alındı ve 1983 yılında adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirildi.
.Bir süre daha ilköğretim okullarında kutlanılan hafta, zaman içerisinde gevşemeye ve artık kutlanılmamaya başlandı. Amacı yerli malların kullanımına alıştırmak ve yaygınlaştırmak olan bu kutlamalar küreselleşmenin yaygınlaşması ve teknolojinin artmasıyla iyice unutulmaya yüztuttu. Bir zamanlar okullarımızda yerli malları haftaları kutlar, “orda bir köy var uzakta” şarkısını söylerdik. Televizyon ve internetin hayatımızın her alanına girmesiyle de Türkiye birçok alanda yabancı ürünlerin adeta işgaline uğradı. Şimdi maalesef çoğunlukla Noeller kutlanmakta ve “Cıngıl bellss, cıngıl bellss” şarkıları söylenmekte… Sadece ürünlerimiz değil, Türkçemiz de yabancı işgaline uğramakta…
.Bugünlerde bütün dünya gibi biz de bir küresel kriz yaşamaktayız. Millet olarak yerli malı kullanmaya ve tutumlu olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız.
.Bugün unutulmaya yüz tutan Yerli Malı Haftası’nın çok güzel de bir sloganı da vardı: “Yerli Malı Yurdun, Malı Herkes Onu Kullanmalı”
.Yerli Malı Haftası tüm Türkiye'ye kutlu olsun.
NOT: Bu makale 13 Aralık 2008 tarihinde TÜRKSAM Web sayfasında yayınlanmış, günün önemine binaen yeni tarihle siteye konmuştur.