Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Macron'un Erken Seçim Kararı Kendi Sonunu mu Getirdi?

Kaynak: AA, 01 Temmuz 2024

Fransız basını Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın açık farkla ilk sırayı alması üzerine, 9 Haziran'da Ulusal Meclis'i fesheden Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken seçim kararıyla kendi sonunu getirdiği değerlendirmesinde bulundu.

Fransa seçimlerinin ilk turunda ilk sonuçlar aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisini her üç kişiden birinin oyunu aldığını gösterirken Fransız basını Macron'un Meclis'i feshetme kararının kendi görevi ve partisinin geleceği üzerindeki etkilerine değindi.

TÜRKSAM Haber Analiz

Avrupa Parlamentosu’nun son seçimlerinde önemli bir yükseliş yakalayan aşırı sağın etkisi Fransa başta olmak üzere birçok AB üyesi ülkede siyasi dengeleri değiştirmiş durumda. Genel olarak seçim tablosuna bakıldığında, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Giorgia Meloni yinelenen zaferi İtalya’da sağ eğilimlerin güçlenerek devam ettiğini kanıtlarken, Almanya’da seçimi muhafazakar çizgideki Hristiyan Birlik Partileri kazandı. Aşırı sağ kanatta yer alan Almanya için Alternatif Partisi ise oylarını geçen seçimden bugüne 4.9 puan arttırarak yüzde 15.9 ile ikinci sırada yer aldı. Belçika’da liberal başbakan oyların sadece yüzde 5.6 oranına sahip olarak seçimi dokuzuncu sırada tamamladı. Belçika’daki sağ eğilimli milliyetçi Yeni Flaman İttifaki ise galip geldi. İkinci sırada ise aşırı sağcı Vlaams Belang yer aldı. Avusturya’da oylarını yüzde 8.3 arttıran aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi yüzde 25.5 ile kazanan tarafta yer aldı. İspanya'da da muhafazakâr Halk Partisi, Pedro Sanchez'in Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) karşısında galip geldi.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağın yükseliş gösterdiği ülkelerden biri de Fransa oldu. Çin ve Rusya karşısında egemenliğini koruyarak durabilecek bir Avrupa’nın liderliğini hayal eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, erken seçim kararında beklediği sonuçlarla karşılaşmadı. Avrupa Parlamentosu seçimleri sonucunda aşırı sağcı Marine Le Pen’in liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi yüzde 31.50 oy oranı ile açık bir zafere imza attı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron liderliğindeki Rönesans Partisi ise ikinci sırada yüzde 15.2 ile yer aldı. Bu sonuç doğrultusunda Macron meclisi feshederek Fransa’da ilk turu 30 Haziran, ikinci turu 7 Temmuz’da gerçekleştirilecek bir erken seçime gitme kararı aldı.

Fransa Ulusal Parlamentosunda çoğunluğu elde etmeyi planlayan Macron’un bu hamlesi başarısızlıkla sonuçlandı. Fransa’da gerçekleşen seçimlerin ilk turundaki sonuçlar Fransız basınında sağ parti ve müttefikleri açısından benzeri görülmemiş bir başarı şeklinde ifade edildi. Ulusal Birlik Partisi Marine Le Pen’e yüzde 33.5 ile zaferi getirirken ikinci sırada birlikte hareket edeceklerini açıklayan ve oyların yüzde 28’ine sahip olmayı başaran Yeni Halk Cephesi İttifakı yer aldı. Boyun Eğmeyen Fransa, Yeşiller, Fransa Komünist Partisi ve Sosyalist Parti bu ittifakı oluşturan güç unsurları arasında yer aldı. Emmanuel Macron ise seçimi Cumhuriyet için Hep Birlikte İttifakı ile yüzde 20 oy oranını alarak üçüncü sırada tamamladı. Bu sonuçlar doğrultusunda Fransa Başbakanı Gabriel Attal, iktidarın aşırı sağa geçmesinin çok yakın olduğunu ifade etti. “Tek bir oy bile Ulusal Birlik’e gitmemeli” sözlerini kullanan Attal,  bu söylemiyle ikinci turda aşırı sağın mutlak çoğunluğu elde etmesini engellemeye çalıştığını göstermiş oldu.  Seçimde parti ve ittifakların kazanmak için yarıştığı Temsilciler Meclisindeki 577 sandalyeden 76'sı ilk turda sahiplerini bulurken kalan 501 sandalyenin kazananları, 7 Temmuz'da düzenlenecek ikinci turda belli olacak.

Seçim sonuçları halkta büyük tepki yarattı; aşırı sağ karşıtı göstericiler Paris’in Cumhuriyet Meydanı’nda gösteri düzenledi. Kamu malına zarar vermeye başlayan göstericilere kolluk kuvvetleri biber gazı ile müdahale etti. Fransa’daki ilk tur seçimleri, Avrupa ve de Fransa özelinde siyasi gelecek için önemli ipuçları vermiştir. Bu durum, Avrupa'da aşırı sağın yükselişinin sadece geçici bir dalgalanma olmadığını, kalıcı ve derin bir değişimi işaret ettiği şeklinde yorumlanmaktadır. Bu sebeple aşırı sağa karşı tepkilerin de aynı oranda artması beklenmektedir.