Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Macron’un Erken Seçim Kararı Bir Kumar mı?

Kaynak: The Guardian, 24 Haziran 2024

Fransa Cumhurbaşkanı’nın, Ulusal Birlik Partisi’nin göçü sınırlama vaadiyle manifesto yayınlaması üzerine açıklama yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi ve parlamentoda öncü konumda olan solcu Yeni Halk Cephesi koalisyonunun Fransa'ya "iç savaş" getirme riski taşıdığı konusunda uyardı.

Macron, “Aşırı sağın sunduğu çözümler bence kabul edilemez çünkü insanları dinlerine veya kökenlerine göre kategorize ediyorlar ve bu da bölünmeye ve iç savaşa yol açıyor” dedi.

Macron, Yeni Halk Cephesi Koalisyonu’nun bir parçası olan aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa partisi için de aynı eleştiriyi yaptı. “Ancak bu da iç savaş getirir çünkü insanları sadece dini görüşlerine veya ait oldukları topluluğa göre kategorize ediyorsunuz, bu da bir şekilde onları daha geniş ulusal topluluktan izole etmenin bir yolu olarak meşrulaştırılıyor ve bu durumda, aynı değerleri paylaşmayanlarla bir iç savaşınız olur.” dedi.

TÜRKSAM Haber Analiz

Avrupa Parlamento seçimlerinde Avrupa’da yükselen aşırı sağ partiler Avrupa ve dünya genelinde geniş yankı uyandırdı. Sağın yükselişi noktasında en ses getiren ülkelerden biri de Fransa oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron erken seçim kararı aldı. Seçimlerin ilk turunun 30 Haziran'da ve ikinci turunun ise 7 Temmuz'da gerçekleştirileceğini bildirildi. 2024 Paris Olimpiyat öncesinde erken seçim yapılması ve kısa süre içinde diğer partilerin koalisyon birleşmelerini zorlaştıracağı düşüncesi bu kararın eleştirilmesine neden oldu.

Macron’un partisinin de dahil olduğu koalisyon, Haziran başındaki Avrupa seçimlerinde yenilgiye uğradı: %14.6’lık oy oranı, %31.4 ile Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi tarafından gölgede bırakıldı. 1945’ten bu yana ilk kez Fransa’nın aşırı sağ bir parti tarafından yönetilme ihtimali bulunuyor.

Macron yönetiminin eleştiren uygulamalarına bakıldığında; ilk döneminin başlarında, Macron, “zenginlerin cumhurbaşkanı” lakabını almıştır. Gelir vergilerini kaldırmış, sermaye gelirlerine sabit vergi getirmiş ve şirketler için vergi oranını düşürmüştür. İşsizlik ödeneğine erişimi kısıtlamış, asgari emeklilik yaşını yükseltmiş, çalışanların haksız yere işten çıkarılma tazminatlarını sınırlandırmış ve sendikaların maaş müzakerelerindeki rolünü zayıflatmıştır. Refah devleti dağıtıldıkça enflasyon yükselmiştir. Bu uygulamalar da uzun soluklu protestoları doğurmuştur.

Bu gelişmelere karşı hükümet, geniş çapta eleştiri alan yasaları uygulamaya sokmak amacıyla parlamentoyu devre dışı bırakmış, gösterilere de sert müdahalelerde bulunmuştur. Örneğin, sarı yelekliler hareketi sırasında, yüzlerce gösterici, çoğu Avrupa ülkesinde yasak olduğu belirtilen silahları kullanan polis güçleri tarafından yaralanmıştır. Macron döneminde polis şiddetinin arttığı yönündeki eleştiriler oldukça fazla. Tüm bu eleştirilerin odak noktasında bulunan Macron’un erken seçim kararı stratejik bir hata olarak değerlendirilerek, bu kararı kumar olarak değerlendiren görüş hızla yayıldı. Yakın tarihte Fransa’da yapılan bir ankette, mvcut koalisyonun önümüzdeki seçimlerde %28 oy alacaklarını, Ulusal Birlik Partisi ve ayrılıkçı Cumhuriyetçilerin %36 oy alacağını öngörmektedir. Macron’un kumarı olarak değerlendirildiği seçimler beklenmedik bir sonuca yol açabilmesi yönünde yaygın bir beklenti oluşturmuştur.