Konsensüs Nerede?
“Konsensüs”, Latince kökenli bir sözcük olup siyasal anlamda oy birliği ve ortak karar olarak tanımlanmaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 19 Şubat günü mecliste yapılan kapalı oturumda milletvekillerini Kıbrıs konusunda yaşanan son gelişmeler hakkında bilgilendirdi. Kapalı oturumda konuşulan içerik dışarı yansımasa da zaman zaman tansiyonun yükseldiği ve hararetli tartışmaların yaşandığı kulislerde açık açık konuşulmakta… Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın meclisi bilgilendirmesinin ardından bir gazetecinin “görüş ayrılığı var mı?” sorusu üzerine ‘Meclis’te Kıbrıs konusunda ciddi bir ”konsensüs var” açıklamasında bulundu. Bulundu, bulunmasına da ne olduysa konsensüs açıklamasından sonra oldu.
Meclis Başkanı Uluçay’ın açıklaması, kamuoyunda sanki mecliste temsil edilen bütün siyasi partilerin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tüm görüş, anlayış ve söylemlerine konsensüs içerisinde destek verdiği gibi bir algının oluşmasına neden oldu. Uluçay’ın açıklaması Mecliste temsil edilen siyasi partiler arasında anında çok ciddi rahatsızlık yaşanmasına neden oldu. Ulusal Birlik Partisi (UBP), Halkın Partisi (HP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanları “Meclis’te Kıbrıs konusunda ciddi bir konsensüs var” açıklamasının doğru olmadığını derhal ifade ederek birbiri ardına açıklamalarda bulundular.
Ana Muhalefet Partisi UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Uluçay’ın, ciddi bir konsensüsün olduğunu söylemesinin pek çok çevrede UBP ile Cumhurbaşkanı arasında bir konsensüs olduğu izlenimi yarattığına dikkati çekerek bunun doğru olmadığını vurguladı. Tatar konuyla ilgili olarak yapmış olduğu açıklamasında ”UBP, Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içeren garanti sisteminin devamından yanadır ve bunun kaldırılmasını içeren Guterres Çerçevesi’ni stratejik anlaşma olarak imzalamayı Rum lider Anastasiadis’e öneren Sayın Akıncı ile aynı noktada değildir. Önemli toprak tavizleri içeren bir haritayı masaya koyan Sayın Akıncı’ya evet dememiz asla söz konusu olamaz. UBP, Rum tarafının federasyon anlayışıyla Kıbrıs Türkünün çıkarlarının asla uyuşmadığı ve Crans Montana görüşmeleri ile birlikte federasyon görüşmelerinin çöktüğü, bittiği görüşündedir. Artık konfederasyon, kadife ayrılık, AB çatısı altında iki ayrı Devlet gibi alternatif çözüm modellerinin masaya gelmesinden yanayız. Sayın Akıncı ise hala bu çözüm modellerini masaya götürmekten kaçınmaktadır. Dolayısı ile UBP’nin Sayın Akıncı’nın izlemekte olduğu siyasete onay vermesi diye bir durum yoktur” açıklamasında bulundu.
Dörtlü Koalisyon ortağı HP Genel Bakanı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ise, toplantı sonrası basına bir konsensüsün varlığından bahsedildiğinden bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek gerektiğini söyledi. Özersay, “Meclis’teki dört siyasi parti (UBP, HP, DP, YDP) ve 50 milletvekilinin büyük bölümü, Kıbrıs Rum tarafının yönetimi ve zenginliği bizimle paylaşmaya hazır olmadığını, siyasi eşitliğimizi de içine sindiremediğini ve bu nedenle federal bir ortaklık pek gerçekçi olmadığını düşünüyor. İki siyasi parti -Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP)- ve bir grup milletvekili ise federasyonu tek gerçekçi çözüm yolu olarak görüp bu temelde müzakerelere devam edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu iki ana eksenden her biri diğerinin tezini gerçekçi bulmuyor” açıklamasını yaptı.
YDP Genel Başkan Erhan Arıklı da konuyla ilgili olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Meclis Başkanımız basına yaptıkları açıklamada; “Mecliste tam bir konsensüs sağlandı” demeleri, meclisteki bütün siyasi partilerin Sayın Cumhurbaşkanının duruşuna ve söylemlerine destek verdiği imajı ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki, gelinen aşamada bu noktadan oldukça uzak olduğumuz da acı bir gerçektir. Cumhurbaşkanının yürüttüğü bu müzakere tarzı ile artık bir yere varamayacağımızı kendisinin de anlaması gerekmektedir. Daha önce kamuoyuna birkaç defa deklere ettiğimiz bu eleştiri ve görüşlerimizi bir kez daha Meclis kürsüsünden Sayın Cumhurbaşkanımıza da ifade ettik” açıklamasında bulundu.
Meclis Başkanı Uluçay, UBP, HP ve YDP Genel Başkanlarının açıklamaların ardından ikinci bir açıklama yapmak durumunda kalarak konsensüsün “siyasi eşitlik, sonuç odaklı görüşme, takvim dahilinde görüşmenin gündeme gelmesi ve ucu açık olmaması” olduğunu açıkladı. UBP, HP ve YDP Genel Başkanları ise yapmış oldukları açıklamalarında Kıbrıs konusunda konsensüs bulunmayan noktaların özellikle altlarını çizmişlerdir.
Sonuç olarak, Kıbrıs Türk Halkı olası bir müzakerede tüm seçeneklerin ön yargısız bir şekilde değerlendirilmesinden yanadır. Federal çözüm Crans Montana’da çökerek ortadan kalkmıştır. Mecliste temsil edilen siyasi partilerin büyük bölümünün açıklamaları da görüldüğü gibi bu yöndedir. Kıbrıs konusunda bir konsensüs aranacaksa mevcut tüm seçeneklerin ön yargısız şekilde değerlendirilmesi yönünde olmalıdır. Konsensüs bana göre en doğrusu bu diyerek ya da dayatma ile elde edilemez. Konsensüs ancak ve ancak uzlaşılarak varılabilecek bir durumdur. Bir oldu bitti ile gerginlik ile konsensüs sağlanamayacağı bilinmelidir…