Kaynak: AA, 25 Haziran 2024

Kenya'da vergi zammını öngören "2024 Finans Tasarısı" adlı düzenlemeye karşı çıkan göstericilere güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu en az 10 kişi hayatını kaybetti.

TÜRKSAM Haber Analiz

Kenya'nın başkenti Nairobi'de, vergi zammını içeren 2024 Finans Tasarısı'na karşı düzenlenen protestolar şiddetlenerek devam ediyor. Son olaylarda, göstericilerin Meclis binasını basması ve polisin müdahalesi sonucunda en az 10 kişi hayatını kaybetti, birçok kişi yaralandı. Bu olaylar ülke genelinde yayılarak Mombasa ve diğer kentlere de sıçradı.

Bu süreçte Beyaz Saray'dan yapılan açıklama dikkat çekti. "1961 tarihli Dış Yardım Yasası'nın 517. bölümü de dahil olmak üzere, ABD Anayasası ve yasalarının Başkan olarak bana (Biden) verdiği yetkiye dayanarak, Kenya'yı Yasa ve Silah İhracatı Kontrol Yasası amaçları doğrultusunda ABD'nin NATO Dışı Önemli Müttefiki ilan ediyorum." ifadeleri kullanıldı.

Kenya, böylelikle "NATO üyesi olmayan önemli bir müttefik" ünvanını alan ilk Sahra Altı Afrika ülkesi oldu.

Göstericilerin tepkisi, artan vergi yükleri ve ekonomik politikalara karşı duydukları endişelerden kaynaklanıyor. Hükümetin aldığı vergi artışı kararı, özellikle gençler arasında büyük bir hoşnutsuzluk yaratmış durumda. Protestolar, sadece vergi artışına değil, aynı zamanda ekonomik adaletsizliklere ve yaşam standartlarının düşüklüğüne yönelik genel bir öfkeyi yansıtıyor.

Kenya Devlet Başkanı William Ruto, olayları "haince" olarak niteleyerek ulusal güvenliği tehdit eden bu tür eylemlere karşı sert bir dil kullanıyor. Ruto, hükümetin bu tür kargaşaları önlemek için tüm imkanları seferber edeceğini ve benzer olayların bir daha yaşanmasına izin vermeyeceklerini vurguluyor. Ancak, muhalefet lideri Raila Odinga ve diğer eleştirmenler, hükümeti göstericilere diyalog çağrısı yapmaya ve vergi artışlarını gözden geçirmeye davet ediyor.

Gösterilerin şiddetlenmesi üzerine Kenya Savunma Bakanı Aden Duale, ulusal polise yardım etmek amacıyla ordunun devreye sokulduğunu açıkladı. Bu adım, olayların hükümet için ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu ve olağanüstü önlemler gerektirdiğini gösteriyor.

Kenya'da yaşanan bu gelişmeler, ülkenin demokratik süreçlerinde ve halkın protesto hakkının sınırlarında önemli bir sınavı temsil ediyor. Güvenlik güçlerinin göstericilere müdahalesi ve yaşanan kayıplar, insan hakları örgütleri tarafından da yakından izleniyor ve uluslararası toplumun dikkatini çekiyor.

Sonuç olarak, Kenya'daki vergi protestoları sadece ekonomik sorunlara değil, aynı zamanda ülkenin siyasi istikrarı ve yönetimindeki güçlüklerin bir yansıması olarak görülmeli. Hükümetin ve muhalefetin bu krizi nasıl yöneteceği, Kenya'nın önümüzdeki dönemde karşı karşıya kalacağı zorlukların da bir göstergesi olacak.