Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Kalkınma Yolu Projesi: Geleceğe Uzanan Köprü

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 yıl aradan sonra Irak’a yaptığı resmi ziyaret, bölgesel iş birliğinde yeni bir dönemin kapısını açtı. Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile yapılan görüşmede, Türkiye ile Irak arasında stratejik bir adım olan ‘‘Kalkınma Yolu Projesi’’ imzalandı. Peki, Kalkınma Yolu Projesi nedir? Türkiye için önemi nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 yıl aradan sonra Irak’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret, bölgesel ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Uzun süre Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) başında görev yapan ve şu anda Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Hakan Fidan’ın yürüttüğü mekik diplomasisi ve kurumsal bir zihniyetle geliştirilmesi hedeflenen Irak politikası, Türkiye-Irak ilişkilerine ve Orta Doğu’ya istikrar getirmeyi planlıyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyaretleri ve imzalanan anlaşmalar sadece ikili ilişkiler bağlamında değil bölgesel ve küresel denklemde de önem arz ediyor. Bu anlamda özellikle Körfez ülkelerinin Türkiye ile Irak arasındaki yakınlaşmayı olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiği ve bu sürecin bölgesel istikrara katkı sağlayacağını düşündüğü söylenebilir.

Kalkınma Yolu Projesi Nedir?

Türkiye ve Irak arasındaki “Kalkınma Yolu Projesi” iki ülkeyi demir yolu, kara yolu ve deniz yolu ile birbirine bağlayacak büyük ölçekli bir altyapı girişimidir ve Büyük Faw Limanı’ndan Türkiye’nin Mersin Limanı’na kadar uzanan 1.200 kilometrelik demir yolu ve kara yolu ağını oluşturmaktadır. Proje Irak’ı, Asya ve Avrupa arasında bir transit merkezi olarak konumlandırarak ticaret sürelerini kısaltmayı ve daha verimli bir ticaret rotası oluşturmayı amaçlamaktadır.

Büyük Faw Limanı Orta Doğu’nun en büyük limanı olma potansiyeline sahiptir ve 2025 yılına kadar tamamlanması ön görülmektedir. Irak’tan Türkiye’ye kara yolu ve demir yolu ile bu kapsamda inşa edilecek liman ve şehirleri içeren ‘‘Kalkınma Yolu Projesi’’ sürdürülebilir bir petrol dışı ekonominin temeli olarak nitelendiriliyor. Uzun yıllar süren savaş ve krizlerin ardından ekonomisini düzeltmeye çalışan Irak, güneydeki Faw Limanı’ndan Türkiye sınırına kadar uzatılması planlanan ulaşım ağı ile Basra’yı Türkiye’ye, dolayısıyla Asya’yı Avrupa’ya ve Körfez’i Türkiye’ye bağlayacak.

Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘‘Yeni İpek Yolu’’ olarak nitelendirilen Kalkınma Yolu Projesi ile Türkiye’nin ekonomik ve Jeopolitik statüsünün daha da güçleneceğinin altını çizerek, ‘‘Dünyada gelişen ve büyüyen ticaret hacmi ile Türkiye’nin stratejik konumunu temel alarak yürüttüğümüz Kalkınma Yolu Projesi ile artık Faw Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşımı sağlayacağız.’’ ifadesini kullandı. Faw Limanı’ndan yola çıkarak Avrupa’ya gidecek bir geminin kalkınma yolunu kullanmasının Süveyş Kanalı’na kıyasla 15 günlük kazanım sağlayacağını belirten Uraloğlu, bu projenin bölgesel ticaret açısından yeni bir kapı aralayacağını aktardı.

Bakan Uraloğlu’nun ifade ettiği gibi bu proje aynı zamanda bölgedeki ticaret için en kritik geçiş noktası olan Süveyş Kanalı’na bir alternatif olarak da düşünülebilir. Süveyş Kanalı, özellikle Avrupa ve Asya arasındaki ticaret için kritik bir geçiş noktasıdır. Ancak Süveyş Kanalı’nın taşıma kapasitesi siyasi istikrarsızlık ve geçiş ücretlerinin yüksekliği gibi faktörler nedeniyle zaman zaman sınırlanmakta ve kanalı kullanmak zorlaşmaktaydı. Kalkınma Yolu Projesi de benzer bir hedefle Süveyş Kanalı’na alternatif olarak konumlandırılabilir. Bu proje, Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğrudan bir geçiş sağlayarak Süveyş Kanalı’ndaki potansiyel tıkanıklığa bir çözüm getirebilir ve ticaretin daha verimli bir şekilde devam etmesine olanak tanıyabilir.

Proje aynı zamanda Çin’in ‘‘Kuşak ve Yol Girişimi’’ (BRI)’e bir alternatif ve hatta onun bir alternatifi ‘‘Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’’ (IMEC)’e alternatif bir girişim olarak da görülebilir. G20 Zirvesi’nde ABD, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fransa, Almanya, İtalya ve AB tarafından Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) başlatıldı. Hindistan’dan BAE, Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail üzerinden Avrupa’ya uzanması planlanan koridor, deniz ve demir yolu hatlarından oluşacak. IMEC, Hindistan’ın tarihi ‘‘Baharat Yolu’’nun modern bir versiyonu olarak tasarlanmış ve Çin’in “Kuşak ve Yol Girişimi”ne alternatif bir rota olarak görülüyor.

Projeye ilişkin mali taahhütler henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, kısa süre içerisinde bir eylem planının hazırlanması bekleniyor. IMEC’in küresel enerji güvenliğine katkıda bulunması ve Asya, Avrupa ve Orta Doğu arasındaki ekonomik entegrasyonu arttırması bekleniyor. IMEC’in stratejik önemi, İtalya’nın Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nden çekileceğini açıklamasıyla daha da belirgin hale geldi. 2033’te faaliyete geçmesi öngörülen IMEC, bölgesel ve küresel ekonomik dinamikler üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak. Tüm bunların yanında bu projelere karşılık ‘‘Kalkınma Yolu Projesi’’ Türkiye ve Irak için oldukça önemli hale geliyor.

Kalkınma Yolu Projesi Neyi Hedefliyor?

Projenin Bağdat ve Musul şehirlerini kapsayan bir güzergâh izleyecek ve Türkiye’deki demir yolu ağına bağlanması planlanıyor. Irak hükümetinin ‘‘Kalkınma Rotası’’ olarak adlandırdığı ve 17 milyar dolarlık bir yatırım bütçesine sahip olan bu iddialı ‘‘Ekonomik Koridor’’ saatte 300 kilometre hıza ulaşabilen trenlerle Türkiye’den Körfez’e saatler içinde ulaşılmasını sağlayacak. Bunun yanında Süveyş Kanalı’ndan 35 günde, Ümit Burnu’ndan ise 45 günde geçen gemiler, Kalkınma Yolu bittiği takdirde 25 günde varış noktasına ulaşacak.

Kalkınma Yolu Projesi’nin ilk ayağı olarak kabul edilen Basra kentindeki Büyük Faw Limanı’nda inşaat çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Irak’ın en önemli stratejik projelerinden biri olarak kabul edilen liman aynı zamanda Fırat ve Dicle nehirlerinin denize dökülmeden önce birleştiği Şattülarap ağzında yer alıyor. Orta Doğu’nun en büyük konteyner limanı olarak bilinen Dubai’deki 67 yataklı Jabal Ali’yi geçmesi beklenen Büyük Faw Limanı’nın 2025 yılında tamamlanması planlanıyor. Tamamlandığında Orta Doğu’nun en büyük limanlarından biri olacak olan Faw Limanı ve demir yolu hattının, ucuz enerji fiyatları, işgücü ve altyapı mevcudiyeti nedeniyle başta Çin başta olmak üzere küresel şirketleri Irak’a çekmesi bekleniyor. Bu, ülkenin sürdürülebilir bir petrol dışı ekonomiye geçiş stratejisinin bir ayağı olacak.

Projenin tamamlanmasıyla başta Irak olmak üzere Orta Doğu, Asya ve Avrupa ülkelerinin bir dizi hedefe ulaşması bekleniyor. Projenin aynı zamanda ülkenin 2,893 kilometre uzunluğunda ve tren hızının saatte 70 kilometreyi geçmediği 600 kilometrelik Bağdat-Basra hattı da dahil olmak üzere kullanılamaz durumdaki demir yolu ulaşım ağını modernize etmesi bekleniyor. Projenin Bağdat gibi büyük şehirler üzerindeki baskıyı azaltmasının yanı sıra ticaret, tarım ve turizm sektörlerinin gelişmesine yardımcı olması ve yeni şehirler inşa ederek kentsel ve endüstriyel dokunun gelişmesine katkıda bulunması da planlanıyor.

Sonuç olarak, Ukrayna-Rusya savaşı sırasında Rusya’nın Avrupa’nın gözünde güvenilir bir enerji tedarikçisi olma statüsünü kaybetmesi, enerji ihtiyaçlarını güvence altına almak isteyen Avrupalı aktörlerin Türkiye’ye yönelmesine neden oldu. Orta Doğu ve Kafkaslar gibi büyük enerji rezervleri ile Avrupa gibi büyük tüketim merkezleri arasında kritik bir jeopolitik hat üzerinde yer alan Türkiye, yakın gelecekte küresel enerji güvenliğinde kilit bir aktör haline gelebilir. Bağdat yönetimi tarafından açıklanan devasa ulaşım hattını da içeren Ekonomik Koridor, Türkiye’nin enerji merkezi olma politikasını destekleyen çok önemli bir girişim. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasındaki ticaret ve güvenlik iş birliğine eşsiz bir katkı sağlayabilecek proje, Türkiye’de üretilen ürünlerin Körfez üzerinden küresel pazarlara arzı için de önemli fırsatlar sunacak. Proje ile Türkiye, Kuşak ve Yol Girişimi’nin önemli bir bileşeni haline gelecek. Irak Kalkınma Yolu, ekonomi ve ticarete yapacağı eşsiz katkıların yanı sıra, Merkezi Irak Hükümeti’ni güçlendirerek ülke içindeki ayrılıkçı eğilimlerin zayıflamasına da katkıda bulunacak ve böylece Türkiye’ye karşı uzun yıllardır tehdit arz eden Kuzey Irak’taki PKK terör olgusunun zayıflamasına ve ortadan kalkmasına olanak sağlayacak.