Jeffrey Epstein Davası Nedir ve Kimleri Kapsıyor?

1953 yılında Brooklyn, New York'ta doğan Amerikalı bir finansçı ve milyarder Jeffrey Epstein, finans sektöründe önemli bir kariyere sahipti. Ancak, 2000’li yılların başında adı özellikle cinsel suçlarla anılmaya başlanmıştı. Epstein'in en dikkat çeken olaylarından biri, 2005 ve 2008 yılları arasında Florida'da yürütülen bir soruşturmada ortaya çıktı. Epstein'e cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturma suçlamaları yöneltilmişti. 2005'te ABD'nin Florida eyaletinde, 14 yaşında bir kızla cinsel ilişkiye girmek için para verdiği iddiasıyla gözaltına alındı. Reşit olmayan birçok kızın Epstein'in ve arkadaşları tarafından cinsel istismara uğradığını iddia edilse de Epstein 2008'de tek bir kişiye cinsel istismar uygulamaktan suçlu bulundu ve 13 aylık bir ceza aldı.

New York savcıları Epstein'in 2019'da tekrar gözaltına alınması ve cinsel suçlamalardan dolayı mahkemeye çıkarılması, olayın büyük bir medya ilgisiyle karşılanmasına neden oldu. Epstein, federal cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada, 2019 Ağustos ayında intihar ettiği bildirildi. Ancak, Epstein'in ölümü hakkında çeşitli komplo teorileri ve şüpheler ortaya atıldı.

Epstein davası, özellikle yüksek profilli kişilerle bağlantılı olduğu iddiaları nedeniyle kamuoyunda geniş bir yer tuttu. Davada, Epstein'in kurduğu ilişkiler ve hakkında iddia edilen suçlar konusunda detaylı soruşturmalar yapıldı. Davanın seyrinde, Epstein'in kurbanları ve suçlamalara karışan diğer kişilerle ilgili daha fazla bilgi ortaya çıktı. Kamuoyunu şok eden iddiaların yer aldığı dosyalarda prenslerden sanatçılara siyasetçilerden Mossad'a uzanan ifşalar yer aldığı belirtildi.

Manhattan başsavcısı tarafından, Epstein'a en küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca reşit olmayan kız çocuğu sağlamakla suçlu bulunan Epstein'in eski kız arkadaşı Ghislaine Maxwell, 2021'de 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. ABD Bölge Hakimi Loretta Preska'nın kamuoyuna açıklanmasına karar verdiği dava dosyalarında çapıcı isimler yer aldı.

Dava mağdurlarından Johanna Sjoberg İngiltere Kralı 3. Charles'ın kardeşi Prens Andrew Prens Andrew, Sjoberg'ün 2001 yılında Epstein'in Manhattan'daki dairesinde taciz edildi yönünde suçlamada bulundu. Harvard Hukuk Profesörü Alan Dershowitz olurken, kendisi Virginia Roberts (Giuffre) tarafından cinsel tacizle suçlandı. Dosyada, davacı ve mağdur Virginia Giuffre, 17 yaşındayken eski ABD Başkanı Doland Trump'ın spa salonundaki işinden ayrılıp, Epstein'in masözü olması için kandırıldığını iddia ederek ABD'li politikacılar ve dünya liderleriyle ilişkiye girmeye zorlandığını aktardı. Giuffre, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ve eski Başkan Barack Obama döneminde senatörlük yapmış George Mitchell'in Epstein'in arkadaşları olduğunu ve bunlarla da münasebete girdiğini açıkladı. Bilim insanı Stephen Hawking'in cinsel istismar faaliyetlerini izlediğini iddia etti. Giuffre eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın bu fuhuş çetesinden haberdar olduğunu ve Epstein ile birçok kez seyahat gerçekleştirdiğini ifade etti.

Bu istismar ağında diğer öne çıkan isimler eski Harvard Hukuk Profesörü olan ve Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'i savunması planlanan avukat Alan Dershowitz başta olmak üzere Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, eski New Mexico Valisi Bill Richardson, Ghislaine Maxwell, modellik ajansı sahibi Jean Luc Brunel gibi ünlü isimler yer almıştı.

Epstein Mossad Ajanı mı?

Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein'in İsrail Dış İstihbarat Teşkilatı Mossad'a çalıştığı da iddialar arasında yer aldı. Bu iddia eski İsrail istihbarat görevlisi Ari Ben-Menashe, Ghislaine Maxwell'in babası Robert Maxwell ve Epstein'in İsrail ajanları olduğunu ve bu skandalların hepsinin Mossad'ın bilgi toplaması ve ünlü isimlere şantaj uygulaması için yapıldığına yönelik açıklamalarına dayandırıldı. 2020'de konuşan eski İsrail istihbarat görevlisi Ari Ben-Menashe Prens Andrew'un ünlü isimleri Epstein'e getirmek için kandırılıp kullanıldığını öne sürerek, Epstein'in kaldığı tesiste ölü bulunduğunu ve orada birinin kendini öldürmesinin imkansıza yakın olduğunu öne sürdü.

Sinegog Baskını ve Epstein Davası

Dava dosyaları açıklanıp dosyada yer alan önemli isimler gündem olurken, New York’taki bir sinegoga ait gizli tüneller manşet oldu. Yasa dışı inşa edilen tüneller, New York'ta Brooklyn Crown Heights 770 Eastern Parkway'de bulunan ve Yahudilerin yoğun olarak kullandığı "Chabad-Lubavitch World Headquarters" adlı sinagoga aitti. Sosyal medya hesaplarında, tünellerin pandemi döneminde gizlice ibadet edebilmek amacıyla veya kadınların gizlice içeri girebilmesi için kazıldığı gibi iddialar yer aldı. Ancak Amerikan medyasına yansıyan bazı haberlerde, 6 ay öncesine kadar tünellerin kazılmasıyla ilgili çalışmaların olduğu öne sürüldü. Polis baskını sonrası birçok kişi göz altına alındı.

Esasen temel soru işaretlerini doğuran nokta tünellerden kanlı bir yatağın, bir bebek arabasının, çocuk elbiselerinin çıkması ve bu görüntülerin hızla yayılması oldu. Epstein davasının gündem olduğu bir süreçte, sinagog baskınının gerçekleşmesi bu zamanlamanın rastlantıdan çok daha öte olduğuna yönelik düşüncelerin oluşmasına neden oldu. Eski İsrail istihbarat görevlisi Ari Ben-Menashe iddiaları da göz önünde bulundurulduğunda mesele daha fazla dikkat çekici hale geldi. Dünya kamuoyunun ilgisini çeken bu çarpıcı gelişme sonrası, kuvvetli bağlara sahip ‘ABD-İsrail arasında soğuk rüzgarlar mı esiyor?’ sorusunu akıllara getirdi.

ABD 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden Hamas-İsrail Savaşı’nda İsrail’e politik ve askeri olarak açık ve net bir şekilde destek sağlamıştır. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail’e destek olmak ve de Arap dünyasından destek almak amacıyla 3 kez İsrail ve Arap yarımadasına ziyarette bulunmuştur. Geçtiğimiz hafta sonu 4’üncü kez Orta Doğu ziyaretinde bulunan Antony Blinken, bu ziyaret kapsamında yaptığı bir açıklamada ilk kez Filistin-İsrail arasındaki soruna ikili devlet çözüm önerisinde bulundu. İsrail için kabul edilemez bir çözüm seçeneğinin dillendirilmesi ABD’nin de artık Gazze’de yaşanan drama sessiz kalmadığı şeklinde yorumlanmaya açık. Ancak ABD’de yaklaşan başkanlık seçimlerinde, çok sayıda büyük ve önemli kurumu etki ve yaptırım altına alan Yahudi lobisinin gücünü kırmaya yönelik örtülü bir savaşın emaresi olarak da yorumlanabilir. Çünkü Hamas-İsrail Savaşı süresinde yaşanan insani drama ilişkin çıkan sesleri bastırma ve yaptırım altına alma politikalarının etkinliği -Harvard Üniversitesi rektörü üzerindeki baskılama politikası gibi -onlarca kurumda çalıştığı görüldü ve bu gücün belirleyiciliği test edilmiş oldu. Elbette ki, bu güç teste tabi olmadan dünyanın malumu ancak bu kez şantaj yolu ile kıskaca alınanlar listesinde ABD’li devlet adamlarından İngiliz Kraliyet aile üyesine kadar çok kritik isimler olduğu iddia edildi.

Bahsi geçen çocuk istismarı içeren fuhuş ağı aracılığıyla, ABD’nin önde giden politikacılarının şantajla kıskaca alındığı ve bu ağın öncüsü Jeffrey Epstein’in Mossad’a hizmet iddiası, olası gerçeklik durumunda İsrail’in ABD üzerindeki baskının ve yaptırım gücünün finansal gücün ötesinde olduğunun göstergesidir. Bu senaryoda sinegog baskını sonrası gizli tünellerden kanlı bir yatağın, bir bebek arabasının ve çocuk elbiselerinin çıkması, tünelin bir ucunun çocuk kreşinin bulunduğu sokakta olduğunun tespit edilmesi ve bu görüntülerin hızla yayılması, bizlere ABD-İsrail arasında ifşa yöntemi ile karşılıklı hesaplaşma ve tehdit tablosunu çiziyor.