Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
İsviçre’de Yapılan Seçimler: “Sağ Cenahın Yükselişi ve Yeşillerin Güç Kaybı”

Kaynak: Anadolu Ajansı, 23 Ekim 1923

İsviçre'de dün yapılan genel seçimin nihai sonuçlarına göre, İsviçre Halk Partisi (SVP) oylarını 3 puan artırarak ilk sıradaki yerini sağlamlaştırırken, 2019 genel seçiminde en büyük sıçramayı yapan Yeşiller Partisi büyük hayal kırıklığı yaşadı. İsviçre'de dün gerçekleştirilen genel seçimin nihai sonuçları belli oldu.

Oyların yüzde 28,6'sını alan ve en güçlü siyasi parti olmayı sürdüren SVP, 200 kişilik Federal Meclis'te 62 milletvekili ile temsil edilecek. Yüzde 18 oy alan İsviçre Sosyal Demokrat Partisi (SP) koltuk sayısını bir önceki döneme göre 2 artırarak 41 vekille ikinci sıradaki yerini korudu.

Oyların yüzde 14,6'sını alan Merkez Parti, Bern'e 29, yüzde 14,4'ünü alan Hür Demokrat Parti (FDP) ise 28 vekil gönderecek. Yeşiller Partisi bu dönem 5 vekil kaybı yaşarken, 23 vekille temsil edilmeye hak kazandı. Yeşil Liberaller ise 6 sandalye kaybetti ve Mecliste 10 vekille temsil edilecek. Cenevre Yurttaş Hareketi 2, Evanjelik Halk Partisi 2, Federal Demokratik Birlik 2 ve Tiçino Birliği ise 1 vekil ile Federal Mecliste yerini alacak.

TÜRKSAM Haber Analiz:

İsviçre’de 22.10.2023 tarihinde yapılan genel seçimlerin nihai sonucu Avrupa’da yükselen radikal sağ hareketin bir tezahürü olarak görülebilir. “İsviçre Halk Partisi (SVP)” oyların yüzde 28,6’sını alarak 200 kişilik mecliste 62 milletvekili ile temsil edilmeye hak kazandı. 2015 yılından bu yana “Yeşiller Partisi’ne” karşı sürekli oy kaybeden muhafazakâr milliyetçi İsviçre Halk Partisi bu defa oylarını 3 puan arttırmayı başararak meclisteki koltuk sayısını arttırdı.

Oyların yüzde 18’ini alarak 41 milletvekili ile meclise giren İsviçre Sosyal Demokrat Partisi ise meclisteki ikinci çoğunluğu oluşturmayı başaran parti olmuştur. Oyların yüzde 14, 6’sını Merkez Parti, yüzde 14,4’ünü Hür Demokrat Parti alarak toplam da 28 milletvekillini meclise gönderirken, 2015’den bu yana oy oranı sürekli artan Yeşiller Partisi 6 sandalye kaybederek meclise sadece 10 milletvekili gönderebilmiştir.

Uzun süredir İsviçre siyasetinde sürekli yükselen Yeşiller Partisi’nin oy oranındaki bu radikal düşüşün sebeplerini anlayabilmek için hem İsviçre’deki Milliyetçi Muhafazakâr Parti’sinin (SVP) seçim propagandasına hem de ekolojik ve çevresel amaçlara önem veren, şiddet karşıtlığı ve toplumsal adaleti savunan, katılımcı demokrasi üzerinde şekillenmiş bir siyasi parti olan Yeşiller Partisi’nin seçim propagandasına bakmak gerekmektedir.

İsviçre Halk Partisi daha önce defalarca kez yaptığı gibi bu defa da seçim propagandasını “göçle mücadele” mefhumu üzerinden kurgulamayı tercih etmiştir. Orta Doğu’da yaşanan savaşlar ve ekonomik krizin derinleşmesi sonucunda Avrupa’ya yasadışı yollarla iltica etmeye çalışan mülteciler, Avrupa’da her geçen gün artan bir “göçmen krizi” probleminin yaşamasına sebep olarak halk tabanında kendilerine yönelik tepkilerin artmasına sebep olmuşlardır. Bu durumu lehine kullanmayı başaran İsviçre Halk Partisi ise bütün seçim vaatlerini günden güne radikalleşen bir biçimde milliyetçi söylemler üzerinden kurgulamıştır. Toplumsal tabanın neredeyse her kanadında artan, “göçmenlere karşı olumsuz kanaatin” bahsi geçen partinin söylemlerinde karşılık bulması ise seçimin sonuçlarını doğrudan etkilemiştir.

Yeşiller Partisi’nin de içinde bulunduğu sosyalist ve sosyal demokrat partiler ise 2023 yılı seçim propagandalarını toplumsal refahın ve kişilerin satın alma gücünün arttırılması üzerinden kurgulamışlardır. Ancak bu kez yürütülen propaganda süreci sol cenah için iyi sonuçlar doğurmamıştır. Bu partiler pandemi sonrası bütün dünyada yaşanan ekonomik dar boğazın İsviçre’de enflasyonun geri dönmesine yol açtığına dikkat çekerek vatandaşların alım gücünün düşmesine tepki göstermişlerdir.

Seçimlere 1 ay kala mevcut iktidarın sağlık sigortası primlerini artıracağına yönelik açıklamalarına çok sert tepki gösteren sol cenahtaki bahsi geçen partiler bir süre seçim propagandalarını bu konuya kaydırmış olsalar da hitap ettikleri seçmenden bekledikleri desteği görememişlerdir.

Sonuç olarak son dönem dünya siyasetinde değişen dinamikler göz önünde bulundurulduğunda hem Avrupa’da hem de Orta Doğu’da milliyetçi sağ hareketin yeniden yükselişe geçtiği görülmektir. Yeni dünyanın yarattığı yeni milliyetçi hareketlerin odak noktasında ise “yasa dışı göçler” ve “mülteciler” bulunmaktadır. Buradan hareketle İsviçre’deki seçim sonuçları analiz edildiğinde İsviçre tabanında yükselen milliyetçi hareketlerin İsviçre Halk Partisi’nde karşılık bulduğu rahatlıkla söylenebilir. Elbette İsviçre’de kemikleşmiş bir sosyal demokrat taban bulunmaktadır ancak artık buna muhalif sağ muhafazakâr milliyetçi taban da her geçen gün güç kazanmaya devam etmektedir.