İran'dan Irak'ın Kuzeyindeki Terör Karargahlarına Saldırı
Kaynak: AA, 14 Kasım 2022
Irak'ın kuzeyindeki İran Kürdistan Demokratik Partisi (İKDP) ve Komele karargahlarına düzenlenen füze saldırısında 1 kişi öldü, 8 kişi yaralandı.
Yerel medyadaki haberlere göre, Erbil'in Koysancak ilçesindeki İKDP ve Süleymaniye'nin Zırguez bölgesindeki Komele karargahlarına füze saldırısı gerçekleştirildi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, saldırıda 1 kişinin hayatını kaybettiği, 8 kişinin yaralandığı belirtildi.
İran, 28 ve 24 Eylül'de Komele ve İKDP'nin Irak'ın kuzeyindeki merkezlerini topçu atışlarıyla vurmuştu. İran Devrim Muhafızları Ordusu, ülkede Mahsa Emini'nin ölümü üzerine başlayan protestolar devam ederken Komele ve İKDP'yi kaos çıkarmak amacıyla sınır bölgelerine silahlı gruplar ve çok miktarda silah göndermekle suçlamıştı.
İran tarafından "terör örgütü" kabul edilen Komele ve İKDP, yıllardır IKBY kontrolünde yer alan bölgelerdeki kamplarda barınıyor.
TÜRKSAM Haber Analiz
Mahsa Amini’nin ardından başlayan, İran İslam Cumhuriyeti zorunlu hicap uygulamasına karşı çıkan protestolar, kadınların giyim ve yaşam özgürlüğü zemininde ülke çapında yayılmıştır. Fakat bu tarz protestolar çıkış noktasından evrilme, başka bir merkeze kayma ya da sorunsal olarak çıkış amacından farklı ideolojiye sahip grupların dahil olması gibi birtakım dinamiklere sahiptir. Farklı etnik kimlikleri içerisinde barındıran İran hükümeti, bu protestolarla birlikte çeşitli milliyetçi ve ayrılıkçı argümana sahip gruplarla da karşı karşıya kalmıştır.
16 Eylül’de hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin Kürt asıllı bir genç kız olması sebebiyle hem İran’daki Kürt eyaletinden hem de Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminden ve Suriye’den muhtelif gruplar Kürt milliyetçiliği temelinde İran karşıtı gösteriler düzenleyerek İran’daki protestolara destek vermiştir.
İran hükümeti, devam eden bu protestoları ‘dış güçler’ tarafından desteklenen, ulusal güvenliği tehdit eden faaliyetler olarak değerlendirmektedir. Protestolara yönelik bu bakış açısından kaynaklı olarak İran hükümeti, protestocularla iletişim kurmak ya da eylemcilerin taleplerine cevaben reform kapsamında açılımlar yapmak yerine, güvenlik güçleriyle durumu kontrol altına almaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Kürt etnikçilerinin örgütlenmesi ve protestoları ayrılıkçı milliyetçilik zemininde gerçekleştirmesi İran hükümetine karşı güvenlik tehdidi içeren bir unsur oluşturmuştur. Devrim Muhafızları, 24 ve 28 Eylül 2022 tarihinde, İran ve Kuzey Irak merkezli konumlanan ve tam adıyla İran Kürdistanı Devrimci Emekçiler Topluluğu olan Komele adlı örgüt ve İran Kürdistan Demokratik Partisi İKDP Kuzey Irak’taki mevzilerini bombalamıştır.
İran hükümeti tarafından İran’da kaos çıkarmak amacıyla sınır bölgelerine silah tedariği sağladığı, silahlı gruplar gönderdiği ve İran topraklarına sızarak ülkenin kuzeybatısındaki bazı sınır karakollarına saldırı düzenlediği gerekçesi ile suçlanan Komele ve İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP) örgütlerinin Irak’ın kuzeyindeki karargahlarını topçu atışlarıyla vurulmuştur.
İran’da uzun süreden beri terör faaliyetlerini gösteren PJAK ve bahsi geçen konu örgütler hem İran ulusal güvenliği için hem de bölgesel güvenlik için tehdit oluşturmaktadır. İran’daki protestolardan, ayrılıkçı Kürt hareketleri devşirme ve terör faaliyetlerinin yürütülmesi İran’ın güvenlik tedbirlerini daha da sıkılaştırmasına neden olacaktır.
İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi’nin Ekim ayında vermiş olduğu bir röportajda "Bu isyan hareketi, sabıkası son derece kötü olan ayrılıkçı Komele, İKDP ve PJAK örgütlerince tertip edilmiştir. Bu örgütlerin cinayetler ve kanla dolu bir tarihi var. Bunlar bugün de isyan hareketiyle etkin bir rol oynamak çabasındalar." şeklinde açıklamada bulunmuştur. Konu örgütler, Suriye-Irak hattı üzerinden protestolardan ayrılıkçı-milliyetçilik devşirir ve faaliyetlerini arttırırsa Devrim Muhafızlarının Kuzey Irak’a yönelik geniş çaplı bir sınır ötesi operasyon düzenlenmesi muhtemeldir. Çünkü protestolar sebebiyle güvenlik riskiyle karşı karşıya kalan İran, ayrılıkçı faaliyetler üzerinden güvenlik açığı oluşmasına yer vermeyecektir.