İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman Göçmen Geçişlerini ‘İstila’ Olarak Nitelendirdi
Kaynak: International Business Times, 2 Kasım 2022 / Londra Gazete, 2 Kasım 2022
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, İngiltere'ye sığınmak için hayatlarını riske atan göçmenleri "güney kıyılarımızda bir istila" olarak nitelendirdi. Yasadışı göçün kontrolden çıktığına vurgu yapan Braverman, "Birçoğunun gelişi suç çeteleri tarafından kolaylaştırıldı, bazıları suç çetelerinin gerçek üyeleri. Öyleyse hepsi, tehlikedeki mültecilermiş gibi yapmayı bırakalım. Bütün ülke bunun doğru olmadığını biliyor" dedi.
‘Göçmen istilasını’ durdurmak istediğini söyleyen İngiltere İçişleri Bakanı Braverman’ı eleştiren İşçi Partili Cooper, bir bakanın ‘böylesine kışkırtıcı’ bir dil kullanmaması gerektiğini söyledi.
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, Avam Kamarası’nda bir oturumda, ‘göçmen istilasını’ durdurmak istediğini söyledi. Braverman bu açıklaması sonrası ‘kışkırtıcı bir dil kullanmakla’ suçlandı. Suella Braverman dünkü konuşmasında ‘gevşek’ sığınma sistemini düzene sokmak istediğini vurguladı. Braverman, ülkenin güneydoğusunda Kent bölgesindeki Manston göçmen merkezindeki yoğunluğu azaltmak için göçmenlerin otellere aktarılması gerektiğini ancak kendisinin buna engel olduğu suçlamalarını reddetti.
İngiltere'ye Manş Denizi'nden teknelerle gelen göçmenler, kimlik ve güvenlik kontrolleri için Manston Göçmen İşlem Merkezi’nde tutuluyor. Bu tür merkezlere yeni gelenler daha uzun süreli konaklamaya geçmeden önce 24 saat geçirmelidirler. Braverman ise göçmenleri işlem merkezinde daha uzun süre tutmakla suçlanıyor. Bazı raporlar ile insanların orada haftalarca tutulduğu ve çadırlarda uyumaya zorlandıkları iddia edildi. Braverman ise konu ile ilgili tüm raporları reddetti.
1 Kasım 2022 tarihinde Braverman, Manston Göçmen İşlem Merkezi'ndeki aşırı kalabalık nedeniyle eleştirilere maruz kalmış ve göçmenlerin otellere gönderilmesi gerektiği yönündeki yasal tavsiyeleri görmezden gelmekle suçlanmıştı. Braverman, yasal tavsiyeyi göz ardı etmediğini savunmuş, göçmen işlem merkezindeki baskının azaltılması için kalacak yer bulunması konusunda çalıştığını ifade etmişti.
Ayrıca İngiltere'nin sığınma başvurularının sonuçlanmasını bekleyen göçmenlerin otel masrafı için haftada 7 milyon sterlin harcadığı belirtiliyor.
Yetkililer, Haziran 2022 itibarıyla 63 bini aşkın sığınma başvurusu bulunduğunu, bunun 2019'a göre yüzde 77 artış gösterdiğini söylüyor.
TÜRKSAM Haber Analiz
Devlet genel olarak eğitim sistemi, kamu yönetimi ve medya aracılığı ile göçmenlik ve uyum konusundaki ideolojik durumunu meşrulaştırarak kamu tutumlarını ve politikalarını etkiler. Braverman'ın yorumları kamu tutumları açısından önem arz ettiğinden sosyal medyada ve dünya gündeminde ilk sıralarda yer almıştır. Aynı zamanda Liman kenti Dover'daki bir başka göçmen merkezine molotof kokteylli saldırının ardından yüzlerce kişi Pazar günü Manston'a transfer edildikten bir gün sonra açıklamanın gerçekleşmesi de tartışılan konular arasına girmiştir. Sosyal tansiyonun ve göç konusunun gündeme geldiği bir anda Braverman’ın göçmenleri “istila” olarak adlandırması manidar olmuştur.
Braverman, sadece bu yıl İngiltere'nin güney kıyısına yaklaşık 40 bin düzensiz göçmenin geldiğine işaret etmiştir. Yetkililerin 2019’dan 2022 yılına kadar olan süreçte yüzde 77 artıştan bahsetmesi ve göç konusunun gündeme gelmesi İngiltere’nin göç politikalarında istikrar gösteremediğinin ve doğru politikalar sergileyemediğinin göstergesi olabilir. Bahsedilen işlem merkezlerinde kişilerin yığılması ve yer probleminin yaşanması bu zamana kadar böyle yığılma ile karşılaşılmadığının somut örnekleridir.
Braverman’ın söylemlerinin baskıcı politikalara evrilmesi göç açısından bir tehdit oluşturmaktadır. Öyle ki; AB kısa vadede geliştirdiği Eurodac, ICONet, Shengen Bilgi Sistemi I ve II gibi güvenlik mekanizmalarıyla göçü kontrol altında tutmaya çalışmış düzensiz göç yolları üzerinden özellikle deniz üzerinden Dublin Anlaşması, Frontex ve benzeri anlaşmalarla düzen sağlamaya çalışmıştır. Göç sürecinde uygulanan baskıcı politikalar içinde barındırdığı ülke gruplarının radikalleşmesine de neden olmuştur.
İngiltere göç modelleri arasında çok kültürlü model arasında yer alan bir ülkedir. Başka bir deyişle göçmenleri içinde yaşadıkları topluma kültürleri kaybolmadan dahil ederler yani baskıcı bir politika sergilememesi gereklidir. Fakat bunun özellikle sayının artmasıyla ve yaşanan bu olaylarla doğruluğunu yitirdiği ve uygulanabilirliğinin olmadığı görülebilir. Zaten diğer Avrupa ülkelerinin söylemlerine baktığımızda, hiçbirinde ırk ve ırksal gruplar kavramının Britanya’da olduğu kadar öne çıkmadığını görmekteydik. İngiltere’de çok kültürcülük sonradan literatüre alınsa da yine aynı şekilde politikalarda, uygulanmasında öne çıkan söylem olarak görülmemektedir. Braverman da bunu bir kez daha ortaya koymuştur.