Kaynak: TRT Haber, 24 Nisan 2024

Hamas'tan Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan ve şu ana kadar 392 cesedin çıkarıldığı üç toplu mezara ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Hamas, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde yer alan Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan toplu mezarlara ilişkin "acil" uluslararası soruşturma yapılmasını istedi.

Uluslararası yardım çağrısı yapılan açıklamada, "Birleşmiş Milletler ve ilgili uluslararası kuruluşlardan, kayıp kişilerin aranması ve cesetlerin tespit edilmesi için alanında uzman adli tıp ekiplerinin ve gerekli ekipmanların gönderilmesini talep ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Şu ana kadar bulunan cesetlerin yarısından fazlasının kimliğinin tespit edilemediğinin altı çizildi.

Açıklamada, "Acımasız bir şekilde eziyet ve işkenceye maruz kalan hasta ve yaralı sivillerin, çocukların ve kadınların cesetlerinin bulunduğu toplu mezarlardan her geçen gün ortaya çıkan suçları araştırmak için acil, bağımsız uluslararası bir komite oluşturulması gerekiyor. Cesetlerden bazılarının diri diri gömüldüğüne dair belirtiler de var." ifadelerine yer verildi.

TÜRKSAM Haber Analiz

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze’de İsrail saldırılarından sonra Nasır ve El Şifa Hastaneleri’ndeki yıkım ve bölgede toplu mezarlar bulunduğu haberlerinin kendisini dehşete düşürdüğünü söyledi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bürosu Sözcüsü Ravina Shamdasani, çok sayıda cesedin bulunması nedeniyle insan hakları örgütünün alarma geçtiğini söyledi. Nasır Hastanesi'nin bahçesine gömülen ve 42'sinin kimliği tespit edilen 283 ceset olduğu ve iki mezarın daha tespit edildiğini ancak henüz kazılmadığı belirtilmektedir.

Toplu mezar iddiası devletler tarafından tepkiyle karşılandı. Suudi Arabistan, İsrail işgal güçlerini ‘Gazze Şeridi'nde iğrenç savaş suçları işlemeye devam ettiği ve son olarak Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Nasır Tıp Kompleksi'nde toplu mezarlar bulunduğu’ için kınadığını ifade etti.  Kolombiya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Gazze'deki Nasır ve Şifa hastaneleri yakınlarında tespit edilen çok sayıda toplu mezarın "oldukça endişe verici" olduğu belirtilerek, bunun savaş suçu teşkil edebileceği belirtildi.

İsrail’in binlerce insani göz altına aldığı, sivillere saldırdığı bilinmektedir. Medyaya yansıyan görüntülerden yola çıkarak toplu mezar iddialarının muhtemel olduğu görülmektedir.

Toplu mezarların savaş suçu teşkil ettiği bilinen bir gerçektir ancak bu İsrail’in ilk savaş suçu değildir. İsrail, savaşın başlamasından bu yana sivillere ve sağlık kuruluşlarına saldırarak savaş suçu işlemiştir. Uluslararası toplum tepki gösterse de sonuç alınamamıştır. Bu mezarların varlığı kanıtlansa da İsrail’in savaş politikası değişmeyecektir.