G7 Zirvesi'nde Ukrayna'ya 50 Milyar Dolar: Rusya-Ukrayna Savaşı Masada
Kaynak: Reuters, 13 Haziran 2024
G7 liderleri, dondurulan Rus egemen varlıklarının faizlerini kullanarak Ukrayna'ya 50 milyar dolar kredi sağlamak için bir karar taslağı üzerinde anlaştı. Bu anlaşma, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’nin üst üste ikinci yıl katıldığı yıllık G7 liderler zirvesinin açılış gününün merkezinde olan konuydu. Zelensky, zirve sırasında Japonya ile 10 yıllık bir güvenlik anlaşması imzaladığını ve Japonya'nın bu yıl Ukrayna'ya 4,5 milyar dolar sağlayacağını söyledi. Zelensky, günün ilerleyen saatlerinde ABD Başkanı Joe Biden ile de yeni, uzun vadeli bir güvenlik anlaşması imzalayacağını belirtti.
TÜRKSAM Haber Analiz
G7 Zirvesi'nde ilk günün odak noktasında Ukrayna'ya 50 milyar dolarlık kredi sağlama anlaşması ve küresel politika üzerindeki etkileri bulunuyordu. G7 liderlerinin Ukrayna'ya 50 milyar dolarlık kredi sağlama konusundaki anlaşması, Avrupa için hem finansal hem de jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahip. Bu anlaşma, dondurulan Rus egemen varlıklarından elde edilen faizlerle finanse edilecek. Bu anlaşma Rusya'nın maruz kaldığı ekonomik yaptırımların bir devamı olarak görülüyor. Anlaşmanın detayları henüz tamamlanmamış olsa da, G7 ülkelerinin Ukrayna'ya olan desteğinin uzun vadeli ve sürdürülebilir olması hedefleniyor. Bu anlaşma özellikle ABD'de Kasım 2024’te gerçekleşecek seçimlerde olası bir yönetim değişikliği durumunda bile desteğin devam etmesini sağlamayı amaçlıyor.
İtalya Başbakanı Meloni, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının üzerinden 841 gün geçtiğini belirterek, "Bu uzun dönemde Ukraynalıların kahramanca direnişi (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in planını gerçekleştirmesine engel oldu. Batı’nın kararlılığı ve amaç birliği, saldırıya uğrayan ülkeye özgürlüğünü savunmak için gerekli yardımı sağladı. G7, bu taahhüdünü açıkça yenilemiştir." dedi. Dondurulan Rus varlıklarına da değinen Meloni, “Rus varlıklarından elde edilen ekstra karların kullanılabileceği bir kredi mekanizması sayesinde, yıl sonuna kadar Ukrayna’ya yaklaşık 50 milyar dolarlık ek mali destek sağlanması konusunda siyasi anlaşmaya vardığımızı teyit ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Bu finansal destek, Ukrayna'nın savaş sonrası yeniden inşası için kritik bir rol oynayacak. Aynı zamanda, G7 ülkelerinin Rusya'ya karşı kararlılığını ve birlikteliğini göstermesi açısından önemli bir adım olarak görülmektedir. Gelinen noktada Rusya'nın bu anlaşmaya tepkisi ise sert oldu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Batı'nın dondurulan varlıklardan gelir elde etme girişimlerini suç olarak nitelendirdi ve Avrupa Birliği için "çok acı verici" bir yanıtın geleceğini belirtti.
G7 zirvesinin diğer önemli konuları arasında İsrail-Lübnan sınırındaki durum, Gazze'deki çatışmalar ve Çin'in ekonomik politikaları yer aldı. Liderler, İsrail'in Gazze'ye yönelik tam kapsamlı bir saldırıdan kaçınmasını talep etti ve ABD'nin ateşkes çabalarını desteklediği açıklandı. Gazze konusunda İsrail’e yönelik caydırıcı herhangi bir tedbir kararı ilk gün çıkmadı. Çin'in endüstriyel kapasitesi konusunda ise Batılı ülkeler, küresel pazarlardaki dengeyi bozduğunu düşündükleri bu duruma karşı ortak bir tavır aldılar.
Zirveye katılan liderlerin iç politikada yaşadığı zorluklar, uluslararası sahnede daha fazla etkili olmalarını gerektiriyor. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa parlamento seçimlerindeki zaferinin ardından zirvede güçlü bir liderlik sergilerken, ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi liderler, ülkelerinde ciddi iç sorunlarla karşı karşıya.
Sonuç olarak, bu görüşmede Ukrayna'ya sağlanan finansal destek, Batı'nın Rusya'ya karşı birliğini ve kararlılığını gösterirken, Çin ve Orta Doğu konusundaki tartışmalar, G7'nin Batı ekseninde küresel dengeyi sağlama çabalarının bir yansıması. İlk oturumda Gazze’de yaşanan drama yönelik caydırıcı bir karar çıkmadı. Orta Doğu’daki gelişmeleri de görüştüklerini ifade eden Meloni, "ABD'nin, Gazze'de bir an önce ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze’deki sivillere insani yardımın önemli ölçüde artırılması yönündeki arabuluculuk teklifini desteklediğimi teyit ediyorum." söyleminde bulunması, söylemden öteye gitmeyecek bir ifade olarak tarihe iz bırakıyor.