Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Fransa’nın Güney Kafkasya’da Azalan Etkisi ve Azerbaycan’a Ambargo Kararı

Fransız Senatosu, Azerbaycan karşıtı tutumuyla gündemde. Senato, bölgede Ermenistan yanlısı bir tutum sergileyerek Azerbaycan’ı hedef almış durumda. Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri normalleştirilmeye çalışırken Fransa’nın bu kararı ne ifade etmektedir?

Fransa’nın Azerbaycan’a yönelik politikasına açıklık getirmek için hem bölgenin jeopolitik konumuna hem de Fransız-Ermeni ilişkilerinin tarihsel dinamiklerine değinmek gerekir.

Hazar Denizi ile Karadeniz arasındaki koridorda yer alan Güney Kafkasya’nın jeopolitiğine bakıldığında, Hazar Havzası’nda çıkarılan petrol ve doğal enerji kaynaklarına sahip olması, Türk dünyasının entegrasyonunu sağlaması, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan transit bir güzergâha sahip olması ve Çin’in Kuşak-Yol projesinin bu bölgeden geçmesi gibi çeşitli jeopolitik işleve sahiptir. Durum böyle iken, bu bölgedeki gelişmelerin Fransa’nın odağında olması yadsınamaz.

Fransız-Ermeni ilişkilerinin geçmişine bakıldığında, Anadolu işgali sırasında, Millî Mücadele döneminde iki tarafın iş birliği yaptığı görülmektedir. Anadolu’nun güney cephesini işgal eden Fransa’nın, yerel güç Ermenilerle sıkı bir iş birliği içerisinde olup, işgal sürecinde Ermenilerin Fransa ordusu ile hareket etmiştir. Fransa, bölgesel güç olarak Ermenileri kullanma gayesi gütmüştür. Bunun yanı sıra, Fransa; Ermenilerin sözde soykırım iddialarını kabul etmiş, Fransa’da 1937 yılında ilk Ermeni soykırım anıtını açmış ve onlarca benzer anıt dikmiştir. Ayrıca Fransa, ASALA’nın Türklere karşı en çok eylem gerçekleştiği ülkedir. Fransa Ermeni tezlerini desteklerken, her fırsatta Ermenilere destek vermiştir. Yakın geçmişte ve bugün de Azerbaycan’a karşı Ermenileri desteklemektedir.

II. Karabağ Savaşı’nı Hatırlayalım

27 Eylül 2020 sabahı Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarına yönelik saldırıda bulunmasıyla II. Karabağ Savaşı başlamıştır. 4 Ekim 2020’de çatışmalar sonucunda Azerbaycan ordusu Cebrail ile Karhulu, Şükürbeyli, Yukarı Maralyan, Çereken, Daşkesen, Horovlu, Decal, Mahmutlu ve Caferabat köylerini Ermeni işgalinden kurtarmıştır. Bölgedeki savaşın durması için farklı ülkelerden ateşkes çağrısı yükselmiş, cephede daha fazla dayanamayacak olan Ermenistan ateşkese razı olmuştur.

10 Kasım 2022 Tarihinde imzalanan anlaşmanın maddeleri şunlardır: (ⅰ) Azerbaycan ve Ermenistan kontrol ettikleri pozisyonlarda kalacak, (ⅱ) Kelbecer 15 Kasım, Ağdam rayonu 20 Kasım, Laçin 1 Aralık’a kadar Azerbayan’a geri verilecek, (ⅲ) Tarafların ateşkese uymasını denetlemek amacıyla bir mekanizma oluşturulacak, (ⅳ) Karabağ’da temas hattında ve Laçin koridorunda Rus barış gücü bulunacak, (ⅴ) Ermenistan ordusu, geri çekilmesini Rus askerlerinin denetiminde yapacak, (ⅵ) Rus barış güçleri Karabağ’da 5 yıl süreyle kalacak. Taraflar 6 ay öncesinden itiraz etmezlerse süre otomatik olarak 5 yıl uzayacak, (ⅶ) 3 yıl içinde Ermenistan ile Hankendi arasındaki rota oluşturulacak. Rus askerleri bu rotanın korunması için yeniden konuşlandırılacak, (ⅷ) Yerinden edilmişler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin kontrolünde Karabağ ve etrafındaki bölgelere dönecek, (ⅸ) Azerbaycan’ın batı illeri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşım koridoru açılacak, (ⅹ) Taraflar arasında esir ve cenaze değişimi yapılacak.[1]

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan ile bu anlaşmayı imzalasa da uygulama konusunda problemler meydana gelmiş, Ermeni silahlı güçleri sınır tacizlerinde bulunarak çatışmalar çıkarmıştır. Anlaşmanın uygulanabilmesi için uluslararası toplantılarda birçok kez müzakereler düzenlenmiş, fakat masada uyumlu ve ılımlı yaklaşımlarda bulunan Ermenistan, sahada silahlı çatışmalar çıkarmaya ve sınır tacizlerine devam etmiştir. Ermenistan’ın bu teşebbüsleri zamanla iyice artmıştır. Ağustos 2022’den bu yana ateşkes anlaşmasını ihlal ederek, sınır boyunda silahlı tacizlerde bulunmuştur. 12-14 Eylül 2022’de gerçekleşen Ermeni saldırıları sonucunda 77 Azerbaycan ve 135 Ermenistan askeri hayatını kaybetmiştir. Rusya arabuluculuğu ile 31 Ekim 2022 Tarihinde düzenlenen, Azerbaycan ve Ermenistan’ın katılım sağladığı Soçi Zirvesi’nde ilişkilerin normalleşmesi adına görüşmeler yapılmıştır.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için önemli bir adım olan Soçi Zirvesi’nden 15 gün sonra, 15 Kasım'da Fransa Senatosu Azerbaycan’a yaptırım uygulamasına ilişkin bir önerge sunulmuş ve kabul edilmiştir. Fransa Senatosunda, bu önergede kapsamında "Azerbaycan'a yaptırım uygulanması ve Azerbaycan askerlerinin Ermenistan'ın olduğu iddia edilen topraklardan çekilmesini amaçladığı" görüşülmüştür. Bağlayıcılığı bulunmayan önerge, 1 “hayır”, 36 “çekimser” oya karşı 295 "evet" oyu ile kabul edilmiştir. Bu önergede Azerbaycan güçlerinin ve müttefiklerini sözde Ermeni topraklarından çekilmeleri talep edilmiştir. Bununla birlikte, Avrupalı ortaklarıyla Azerbaycan liderlerinin mal varlıklarına el konulması ve Azerbaycan gaz ve petrolüne ambargo uygulaması gibi sert tepkileri göz önünde bulundurması talep edilmiştir. Fransız hükümetinden Karabağ'da insani yardım bürosu açması istenen önergede, Fransa'nın Ermenistan'a desteğini her şekilde göstermesi, uluslararası tanınan sınırlarında, Ermenistan ve halkının güvenliğinin garanti altına alınması için girişim başlatılması da yer almaktadır.[2]

Konu önergenin imzalanmasından sonra Azerbaycan, Fransa Ulusal Meclisinin, Azerbaycan aleyhine kabul ettiği karar nedeniyle, Fransa ülkenin Bakü'deki maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırmıştır. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanlığına çağrılan Fransa'nın Bakü Büyükelçiliği maslahatgüzarı Julien Le Lan'a, Fransa Ulusal Meclisi tarafından Azerbaycan aleyhine kabul edilen yanlış ve iftira niteliğindeki kararla ilgili itiraz edildiği bildirilmiştir.[3]

Değerlendirme ve Politika Önerileri

Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri normalleşme sürecine doğru ilerlerken, Fransa Senatosunun almış olduğu karar tartışma konusu oldu. Fransa’da Ermeni lobilerinin faaliyetleri oldukça etkin. Bu sebeple, Ermeni lobilerinin bu kararın alınmasında etkili olup olmadığı da merak konusu olmuştur. Rusya-Ukrayna Savaşı sebebiyle Avrupa’da yaşanan enerji krizinden dolayı yaşanan bu kritik süreçte, Fransa Senatosunun Azerbaycan’a yönelik ambargo kararı alması da dikkat çekici olmuştur.

Fransa’nın Güney Kafkasya’daki nüfuzunun yakın geçmişine bakıldığında, Fransa’nın II. Karabağ Savaşı öncesinde Minsk Grubu eş başkanı sıfatıyla Karabağ sorununun asli taraflarından biri olduğunu görülmektedir. Bununla birlikte Fransa’nın bölgede, Ermeni yanlısı tutumuyla uzlaşıdan uzak bir şekilde müzakerelerde yapıcı rol oynamadığı da bilinmektedir. Fakat Fransa, Azerbaycan’ın II. Karabağ Zaferi sonrasında etkin bir politika izleyememiş, Güney Kafkasya’da etkisi azalmıştır. Türkiye ve Rusya bölgede politik olarak etki derecesini arttırmış ve güç dengeleri değişmiştir. Bununla birlikte Ermenistan’ın II. Karabağ Savaşının ardından 10 Kasım 2020 Tarihinde imzalanan ateşkes anlaşmasına uymaması sonucu ortaya çıkan anlaşmazlıklar, Rusya’nın arabuluculuğunda çözümlenmeye çalışılmıştır. Böylece Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve bölge güvenliğinin sağlanması için önemli bir aktör olarak öne çıkmıştır.

Aynı süreçte Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in de Güney Kafkasya’nın güvenlik sorun ve açmazlarına müdahil olduğu görülmektedir. Bu bağlamda dört kez Brüksel’de Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin bir araya geldiği zirve düzenlenmiştir. Fransa, Avrupa Birliği üye ülkesi olması sebebiyle dolaylı yoldan sürece dahil olmuştur.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 6 Ekim 2022 tarihinde Çekya’nın başkenti Prag’ta düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısında bölgeye ilişkin aktörlerle direkt iletişim kurma fırsatı bulmuştur. Bu toplantıda, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan dörtlü görüşme yapmıştır. Fransa Cumhurbaşkanı Macron taraflara eşit mesafede durduğunu izlenimi vermekle birlikte bölgede tekrar söz sahibi aktör mü olacak sorularını akıllara getirmiştir.

Fransız Senatosu’nun Azerbaycan’a yönelik almış olduğu yaptırım uygulama kararı, Prag’ta gerçekleşen görüşmedeki Fransa’nın iki tarafa eşit mesafeli yaklaşımına da ters düşmektedir. Bu bağlamda değerlendirdiğimizde görülmektedir ki, Fransa’nın Ermenistan'ı önceleyen ve Azerbaycan'ı suçlayan bir tutumu devam etmektedir. Fransa’nın Güney Kafkasya’da yeniden etkili bir aktör olma gayreti içerisinde olduğunu, bunu Azerbaycan üzerine baskı uygulayarak üretmeye çalıştığı söylenebilir. Bu durum, Fransız-Ermeni ilişkilerinin tarihsel iş birliklerinin gelecekte de devam edeceğinin göstergesidir.

 


[1] ‘Azerbaycan ve Ermenistan Dağlık Karabağ'da anlaşmaya vardı’, Anadolu Haber Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/azerbaycan-cephe-hatti/azerbaycan-ve-ermenistan-daglik-karabagda-anlasmaya-vardi/2037860, 05 Aralık 2022

[2] ‘Fransız Senatosu 'Azerbaycan'a Yaptırım Uygulanmasını' Öngören Önergeyi Kabul etti’, Anadolu Haber Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/fransiz-senatosu-azerbaycana-yaptirim-uygulanmasini-ongoren-onergeyi-kabul-etti/2739245, 05 Aralık 2022

[3] ‘Fransa'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığına Çağrıldı’, Anadolu Haber Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/fransanin-baku-buyukelciligi-maslahatguzari-azerbaycan-disisleri-bakanligina-cagrildi/2753522, 05 Aralık 2022