Filistin'den Netanyahu ile Ben-Gvir'in Anlaşması İçin "Uluslararası Hukukun İhlali" Vurgusu
Kaynak: TRT Haber, 28 Kasım 2022
Filistin yönetimi, İsrail'de hükümeti kurmakla görevlendirilen Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu'nun, koalisyon müzakereleri kapsamında aşırı sağcı Milletvekili Itamar Ben-Gvir'in liderlik ettiği Yahudi Gücü Partisiyle vardığı anlaşmanın, uluslararası hukukun ihlalinde yeni bir aşama olduğunu belirtti.
İsrail’de 1 Kasım seçimlerinden zaferle ayrılan ve hükümet kurması beklenen Netanyahu'nun 25 Kasım'da Yahudi Gücü Partisine geniş yetkilerle donatılmış Ulusal Güvenlik Bakanlığı ile Banliyöler, Necef Çölü ve Celile'yi Geliştirme Bakanlığı ile Yahudi Mirası Bakanlığını vermesi, Filistin'in tepkisine neden oldu. Filistin haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, söz konusu anlaşmanın, uluslararası meşruiyete açıkça bir meydan okuma ve uluslararası hukukun ihlalinde yeni bir aşama olduğunu belirtti.
Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşimlerine meşruiyet kazandırılması yönündeki her türlü girişimin reddedildiğini ve kınandığını kaydeden Ebu Rudeyne, "Bu girişimler kimseye meşruiyet kazandırmaz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2334 sayılı kararı, Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki topraklardaki tüm yerleşim birimlerinin yasa dışı olduğunu ilan etmektedir." ifadelerini kullandı.
TÜRKSAM Haber Analiz
Filistin karşıtı duruşuyla bilinen Itamar Ben-Gvir liderliğindeki Yahudi Gücü Partisi, İsrail’de yeniden sahnede görünmeye başlamıştır. Binyamin Netanyahu'nun İsrail’de kurmakla görevli olduğu hükümet yeni ve bir bakıma tehlikeli bir koalisyonun da önünü açmıştır. Bu yoldaki ilk anlaşmaya göre Ben-Gvir'e yeni kurulan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nın verilmesi gündeme gelmiştir. Buna ek olarak Yahudi Gücü Partisinin kabinede üç bakanlık alacak olması beraberinde pek çok soru işaretini de gündeme getirmiştir.
Tüm bunlardan dolayı, bu koalisyon yalnızca yeni bir birliğin doğuşunu değil aynı zamanda, İsrail’in şimdiye kadarki belki de en sağcı hükümetinin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Bu durum Itamar Ben-Gvir’in yapılan anlaşma üzerine sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Şimdi tam teşekküllü bir sağcı hükümet zamanı!" ifadelerinde de açıkça ortaya konulmaktadır. Bu durumundan duyduğu memnuniyeti gizlemekte bir sakınca görmeyen Yahudi Gücü Partisinin lideri, aşırı sağcı politikalarını da hiçbir zaman saklama gereği duymamıştır.
Bu Yahudi Gücü Partisinin görüşlerini anlamak, iki ülke arasındaki çatışmanın geleceği için büyük önem arz etmektedir. Ben-Gvir’in partisi aslında, tüm Filistinlilerin ülkeden çıkarılmasını talep eden yasa dışı İsrailli örgütün lideri Haham Kahane'den ilham almaktadır. Kendilerini Kahane’nin mirasçısı olarak gören bu partinin böyle bir koalisyon içerisinde yer alması hem yeni hükümetin Filistin politikası düşünüldüğünde hem de ülkedeki seküler İsrailliler nezdinde büyük problemler ortaya çıkaracaktır.
Aşırı ırkçı ve aşırı sağcı bu partinin, yaptıkları ve yapabilecekleri endişesiyle beraber, Filistin tarafından hemen bir adım gelmiştir. Özellikle Mescid-i Aksa baskınları gibi provokatif ve şiddet içerikli eylemleri ile tanınan Ben-Gvir’in hükümetle olan koalisyonun altında konusu geçen yerlerde bir Yahudi yerleşimi amacı olduğunu bilen Filistin, bu yerlerin uluslararası hukuka göre tanımlarını öne sürerek, yeni hükümetin yaptırımlarını kabul etmeyeceğini açıkça belirtmiştir.
Itamar Ben-Gvir ve Binyamin Netanyahu'nun el sıkışması, liderlerin partileri ve geçmişleriyle beraber ele alındığında özellikle Netanyahu için gelecek zor günlerin habercisidir. Aşırı sağcı politikalar ve toplumun, diğer ülkelerin beklentisi arasında bir denge kurmak zorunda kalacak olan Netanyahu, bu dengeyi sağlayamadığı sürece kendi yeri de sağlam değildir. Öte yandan Ben-Gvir tarafından da bir geri adım beklenmesi söz konusu olamaz. Koalisyonun dengeyi kurması durumunda bile başarılı olmak şansı çok azdır çünkü Filistin tarafı için Ben-Gvir ve partisinin politikaları her zaman bir tehdit oluşturmaktadır.