insanlığa karşı bu tür suçlar işlenmemesini sağlamak önemli” diyen Sarkisyan “Ancak Türkiye’yle gelecekteki ilişkiler açısından çok açık bir pozisyondayız. Türkiye’yle diplomatik ve diğer ilişkilere hiçbir ön şart olmaksızın başlamayı hoş karşılamalıyız. Diplomatik ilişkilerin başlaması soykırımın tanınması konusuna bağlı olmamalı” ifadelerini kullanmıştır. Sarkisyan “Türkiye, Ermenistan sınırını açarsa küçük ülkem jeopolitik açıdan Avrupa’ya daha yakın olur” demiştir. Sarkisyan, “Türkiye ile sonsuza dek düşman olamayız, bunun gereği ve anlamı yok. Gelecek için ilerlemeliyiz” diyerek mektubunu tamamlamıştır.

Ankara işte yukarıdaki sözleri sarfeden bir siyasi figür ile yeni bir döneme başlayacaktır. Türkiye’nin Akdamar Kilisesi’ni herhangi bir karşılık beklemeden açması ve kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ermenistan Başbakanı Andranik Margaryan'ın vefatı sebebiyle Erivan yönetimine Gürcistan Büyükelçiliği kanalı ile taziye mesajı göndermesi ve yine Hrant Dink’in cenaze törenine Ermeni yetkililerin davet edilmesi gibi adımlar aslında Ermenistan’a uzatılan zeytin dallarından sadece birkaçıdır. Tarihi bir Türk yurdu olan Erivan Hanlığı yerine kurulan Ermenistan’da sayısız Türk kültür varlığı bulunmasına rağmen bunların neredeyse hepsi yok edilmiştir. Ermenistan’daki Kürtlerin dahi (yezidi Kürtler hariç) mezar taşları tahrip edilmiş işgal edilen Dağlık Karabağ ve etrafındaki Azerbaycan topraklarındaki kültür varlıkları da benzer akibetten kurtulamamıştır. Bütün bunlara rağmen Akdamar’a iki milyon 650 bin YTL harcanmış ancak hiçbir hükümet yetkilisi Ermenilerin tahrip ettiği Türk kültür varlıklarını hatırlatma gereği duymamıştır. Akdamar'dan sonra Ermenilerin bununla yetinmeyeceği ve başta ani harabeleri olmak üzere diğer yerlerin de açılışını isteyeceklerdir. Ama Türkiye'den hiçbir yetkili Ermenistan'daki ve işgal altındaki Karabağ ve çevresindeki tahrip edilen Türk kültür varlıklarını Ermenilerin ne zaman restore edip açacaklarını sormamış, soramamıştır. Gönül isterdi ki Nasıl ki Mutafyan konuşmasında Akdamar'ın ibadete açılmasını çekinmeden söylediyse, Kültür Bakanı Attilla Koç'da konuşmasında Ermenistan'daki Türk kültür varlıklarından söz edebilsin. Dış politikadaki karşılıklılık ilkesi nedense Türkiye'de bir türlü hatırlanmamakta ve uygulanamamaktadır.

Serj (Azati) Sarkisyan Kimdir?

30 Haziran 1954 yılında Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ bölgesinde doğmuştur. 1976 yılında Erivan Devlet Üniversitesi’nden mezun olmuştur. 1975–1979 yılları arasında Erivan Elektrik fabrikasında çalışmıştır. 1979–1988 yılları arasında Dağlık Karabağ bölgesinin Hankendi’nde Belediye de çalışmıştır. 1989–1993 yılları arasında ayrılıkçı Dağlık Karabağ bölgesi silahlı kuvvetlerinin başına geçmiş ve Ermenistan Parlamentosu’na da milletvekili seçilmiştir. 1993–1995 yılları arasında Ermenistan Savunma Bakanlığı görevini yürütmüştür. 1996–1999 yılları arasında Milli Güvenlik Bakanlığı yapmış ve Levon Ter Petrosyan’ın devrilmesinde önemli rol oynamıştır. 1999–2000 Milli güvenlik Konseyi Sekreterliği ve 2000 yılından itibaren de bu görevinin yanı sıra Savunma Bakanlığı görevini de sürdürmektedir. Dağlık Karabağ savaşında milliter kuvvetleri organize eden ve Hocalı’da Katliam emrini veren kişidir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Azerbaycan Türkçesi de bilmektedir. Ermenistan’da ticaret ve özellikle de petrol konusunda tek hakimdir.

Andranik Margaryan Kimdi?

Andranik Margaryan, 12 Haziran 1952 yılında Erivan’da doğdu. 1972 yılında Erivan Teknik Üniversitesi’nden mezun olan Margaryan, gençlik yıllarından itibaren Ermenistan’ın bağımsızlığı için mücadele etmeye başlamıştı. Margaryan, bilgisayar eğitimi almıştı.

1995-1999 yılları arasında milletvekilliği yapan Margaryan, daha sonra başbakanlık koltuğuna oturdu. 1999 yılında Ermenistan Parlamentosu’na yapılan kanlı saldırıda dönemin başbakanı Vazgen Sarkisyan’ın da aralarında bulunduğu sekiz kişinin hayatını kaybetmesi üzerine boşalan başbakanlık koltuğuna oturan Margaryan, 2000 yılından bu yana görevini yürütmekteydi.