Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Dondurulan Rus Varlıkları ile Ukrayna’ya Askeri Yardım Sağlanabilir mi?

Haber

Kaynak: Report.az, 27 Ağustos 2024

27 AB ülkesinin savunma bakanları, 31 Ağustos'ta Brüksel'de yapılacak gayri resmi bir toplantıda dondurulan Rus varlıklarından elde edilen karların Ukrayna'ya askeri yardım sağlamak için kullanılmasını tartışacak.

TÜRKSAM Analiz

Dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna’ya askeri yardım olarak kullanılmasına yönelik benimsenen politika, Batı ülkelerinde giderek daha fazla tartışılmaya başlanıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş sonrasında Batılı ülkeler, Rus oligarklarına ve devlete ait yaklaşık 300 milyar Euro varlığı dondurdu. Şimdi ise bu varlıkların, Ukrayna’nın savunma kapasitesini artırmak ve savaşın mali yükünü hafifletmek amacıyla kullanılabileceği konuşuluyor. Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında bu konuda farklı yaklaşımlar söz konusudur. Bazı ülkeler böyle bir adımı desteklerken, diğerleri bunun uzun vadeli olumsuz etkiler doğurabileceği endişesiyle temkinli yaklaşıyor.

AB ülkelerinde değişen bazı hükümetler ve buna bağlı yeni devlet politikaları, Ukrayna’ya yönelik yardımların azalması yönünde sonuçlar doğurmaya başlamıştır.  Almanya, gelecek yıl Ukrayna’ya yapılacak yardımı yarı yarıya düşüreceğini açıklamıştır. Bunun yanı sıra bazı AB ülkeleri yardımların artırılması ve Ukrayna’nın savunmasına katkı sağlanması için harekete geçmiştir.

AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’na ek olarak, 31 Ağustos’ta savunma bakanları düzeyinde gayri resmi bir toplantı düzenleneceği bilinmektedir. AB dış politika servisi temsilcisi Nabila Massrali basın açıklamasında,  “Bakanlar, Ukrayna’ya yardım sağlanması konusunda kaydedilen ilerlemeyi gözden geçirecek. Özellikle de Rusya’nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen gelirlerin ve G7 kredisinin Ukrayna’ya askeri yardım için kullanılmasını tartışacaklar.” sözlerini dile getirmiştir.

Bir yayın kuruluşuna göre 24 Şubat 2022’den bu yana AB ve G7 ülkeleri, yaptırımların bir parçası olarak Rusya’ya ait yaklaşık 300 milyar Euroluk varlığı bloke etmiştir. Ukrayna, dondurulan Rus varlıklarının tamamının kendisine aktarılmasını istemektedir. Ukrayna'nın ana paranın tamamını talep etmesine karşılık Batı şimdilik sadece dondurulan Rus varlıklarının faiz gelirini aktarmakla yetinmektedir. 8 Mayıs 2024 tarihinde 3 milyar Euroluk bir aktarım, Brüksel tarafından gündeme getirilmiştir. Temmuz ayında ise AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dondurulan Rus varlıklarından elde edilen 1,4 milyar euronun Ukrayna’nın savunma ve yeniden inşası için Kiev yönetimine aktarılacağı yönünde açıklamalarda bulunmuştur. 29 Ağustos tarihinde Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, durumu “yasa dışı kamulaştırma” olarak değerlendirmiştir.

Dondurulan Rus varlıklarındaki ana paranın Ukrayna’ya aktarılması durumunda birçok uluslararası sorunu beraberinde getirmesi ihtimali doğmaktadır. Dondurulmuş varlıkların el konulup başka bir ülkeye aktarılması, mülkiyet haklarına aykırı bir eylem olarak değerlendirilebilecek minvaldedir. Nitekim AB ülkeleri ve Avrupa Merkez Bankası’ndan bazı yetkililer, bu durumun savaşın belirsiz geleceğinde yararlı olmayacağını ve gelecekte diğer devletler tarafından benzer eylemler için emsal oluşturabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca euronun güvenliği için de tehlikeli bir durum olarak ele alınmaktadır.

Ukrayna, cephede savunma hatlarını genişletirken, Avrupalı devletler, cesur adımlar atmaktan kaçınmış ve askeri yardımları yavaş, tutarsız ve etkisiz bir şekilde sunmakla suçlanmıştır. Almanya ve Fransa gibi AB’nin lokomotif ülkelerinin Ukrayna'ya para aktarma konusundaki soğuk tutumları, enerji ve ekonomi alanındaki kaygıları sebebiyle Kremlin’i daha fazla kışkırtmaktan geri durduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Savaşın mali yükünün ağırlığı, Avrupa bünyesinde bulunan Rus varlıklarının aktarılabileceği ihtimalini gündeme getirmiştir. Ukrayna’nın elini rahatlatacak bu durum, Avrupalı devletler için ‘cesur’ bir hamle olarak değerlendirilmektedir.