Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Çin-Suudi Arabistan İlişkilerinde Derinleşen Stratejik Ortaklık

Suudi Arabistan, Orta Doğu'nun en büyük ülkesidir ve büyük bir petrol ve doğal gaz kaynağına sahiptir. Çin ise dünyanın en kalabalık ülkesidir ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en büyük ticaret hacmine sahip ülkesidir. Her iki ülke de dünya ekonomisinde önemli rol oynamaktadır.

Çin’in Orta Doğu’ya yönelik politikaları, ülkesinin enerji arzına ilişkin bir temelde şekillendiği görülmektedir. Çin’in ekonomik yükselişiyle birlikte enerji ihtiyacının artmasına paralel olarak Çin dış politikasında Orta Doğu coğrafyası öne çıkmaktadır.

Çin, Orta Doğu ülkeleri ile sadece enerji konusunda değil çeşitli alanlarda da ticari teşebbüslerde bulunmuştur. Örneğin İran-Irak Savaşı (1980-1988) sürecinde bölgeye silah ticaretinin kapısını aralamış, Çin hem İran’a hem Irak’a silah satmıştır. Burada önemli dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da Çin’in bölgede Batılı ülkelerin aksine kutuplaştırıcı değil denge siyaseti izleme gayreti içerisinde olmasıdır. Bu da Çin’i küresel pazardaki Batılı rakiplerinden ayıran dikkat çekici bir yaklaşımdır. Çin hem yatırımlarını arttırarak pazar oluşturma hem de yıllardır artan enerji ihtiyacını karşılamak üzere bölge ülkeleri ile ilişkilerini denge politikası çerçevesinde sıkı tutma stratejisiyle faaliyet yürütmektedir. Eğitimden sosyal sorumluluk projelerine kadar birçok konuda Orta Doğu ile ilişkilerini destekleyecek girişimleri de bulunmaktadır.

Çin ile Suudi Arabistan ilişkilerini de bu çerçevede ele almak gerekmektedir. Çin-Suudi Arabistan ilişkileri büyük oranda enerji alanındaki iş birliği zemininde gelişmiştir. Çin için Suudi Arabistan’ın güvenilir bir petrol tedarikçisi olması sebebiyle, 1990’lı yıllardan sonra Çin, Suudi Arabistan ile ilişkilerini sıkılaştırmış, dış politika açısından öne çıkarmıştır. Bu bağlamda iki ülkenin ilişkileri, karşılıklı iş birliğine dayanarak hızla ilerleme kaydetmiştir. Suudi Arabistan, Çin için güvenilir enerji kaynağı olmakla birlikte aynı zamanda Çin’de üretilen tüketim mallarının ithalatçısı konumundadır. Abdullah bin Abdulaziz’in 22 Ocak 2006’da ülkenin Kralı sıfatıyla yurtdışı turlarını başlatmak için başkent Pekin’i seçmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin yakınlaşma ivmesinin göstergesi olmuştur.

Stratejik Ortaklık Derinleştiriliyor

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 7-9 Aralık 2022 tarihleri arasında Arap-Çin, Körfez-Çin ve Suudi Arabistan-Çin zirvelerine katılmak üzere gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da kapsamlı hale getirmiştir.

Başkan Şi Cinping ve heyeti Suudi Arabistan’da gösterişli bir resepsiyonla karşılanmıştır. Medyaya yansıyan resepsiyon kareleri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'ın Temmuz 2022 tarihinde Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğinde verilen resepsiyonla kıyaslanmıştır. Bu ziyaret, Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin ivme kazanmasına yönelik programlarla öne çıkarken, aynı zamanda ABD-Çin ilişkilerindeki OPEC+'ın petrol fiyatını artırma kararı üzerine Washington ile Riyad arasındaki gerilimi gündeme getirmiştir. Bu sebeple Cinping’in Riyad seyahati, Riyad-Washington gerilimlerinden yararlanmaya çalıştığı yönünde değerlendirilmiştir. Çin ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler bu değerlendirmelerden çok daha öte dinamiklere sahiptir. Bu dinamikler Çin ve Suudi Arabistan’ın küresel otonomilerini güçlendirecek ve sürdürülebilirliğini arttıracak unsurlar zemininde karşılıklı ihtiyaca dayanmaktadır.

"Suudi Arabistan-Çin ilişkileri büyük bir sıçramaya tanık oluyor."

Başkan Cinping’in 7-9 Aralık 2022 tarihleri arasında Suudi Arabistan ziyareti, iki ülkenin ilişkilerini ekonomi ve yatırım dahil tüm alanlarda geliştirme yönündeki isteğini kapsayan 34 anlaşma imzalanmasıyla sonuçlanmıştır. Bununla birlikte taraflar arasında "kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması" imzalanmıştır.

Arabistan Yatırım Bakanı Halid bin Abdulaziz el-Falih, Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonu kapsamında yenilenebilir enerji, endüstri, iletişim, bilgi teknolojileri, biyoteknoloji, turizm ve inşaat gibi çeşitli alanlarda yatırım fırsatları dahilinde iş birliğine imza atıldığını ifade etmiştir.[1]

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman görüşmeye ilişkin yapmış olduğu değerlendirmede, "Suudi Arabistan-Çin ilişkileri büyük bir sıçramaya tanık oluyor.  Suudi Arabistan Çin'in güvenilir bir ortağı olarak kalacak." şeklinde ifadelerde bulunmuştur.[2]

Başkan Cinping de görüşmeye ilişkin şu ifadeleri kullanmıştır: "Çin ile Suudi Arabistan arasında stratejik bir güven kuruluyor. İki ülke, aralarındaki pratik işbirliği ve tüm alanlarda verimli sonuçlar elde etmiştir. Ayrıca uluslararası ve bölgesel konularda güçlü koordinasyon sürdürülmüştür. Özellikle şunu ifade etmem gerekiyor, iki ülke arasında 2016'da kurulan stratejik ortaklık ilişkilerinin ardından, ben ve Kral Selman, büyük bir gelişme kaydeden ilişkileri yönetiyoruz. Bu ilişki, iki halkın hayrına olmak üzere devam ediyor. Bölgede, kalkınma, refah, istikrar ve barışın güçlenmesine kuvvetle katkıda bulunuyorum."[3]

Değerlendirme ve Politika Önerileri

7-9 Aralık 2022 tarihinde Riyad’ta gerçekleşen görüşme ve sonuçları, Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin son derece etkili ve derin bir şekilde ivme kazandığının göstergesi olmuştur. Çin ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler stratejik ortaklığı yükseltme ve çeşitli alanlarda iş birliğini yoğunlaştırma konusunda mutabık olarak ilerlemiştir. Son 20 yılda bakıldığında Çin ve Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacminin 22 kart arttığı görülmektedir.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Amerika-Suudi Arabistan ilişkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü Çin’in Arap coğrafyasındaki nüfuzu, Amerika’yı tedirgin edecek ve Amerika’nın bölgeye yönelik politikalarına şekil verecektir.

ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin Rusya-Ukrayna Savaşı üzerinden insan hakları, enerji politikası gibi konularda sınandığı bir dönemde, Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin bu denli ivme kazanması küresel kutuplaşmanın ve dengelerin değiştiğinin göstergesidir. Suudi yetkililer, kutuplaşma veya taraflar arasında seçim yapmadıklarını ifade etmiş olmasına rağmen, Çin-ABD rekabeti sebebiyle kutuplaşmadan kaçınmak zor olacaktır.

Başkan Cinping’in Körfez Arap liderlerine Çin'in Yunan cinsinden petrol ve gaz satın almak için çalışacağını ifade etmiştir. Suudi Arabistan'ın varlıklarının ve rezervlerinin çoğu, dolar cinsinden ve Suudi riyali, diğer Körfez para birimleri gibi, dolara sabitlenmiştir. Suudi Arabistan'ın petrol ticaretinde doları terk etmeye yönelik herhangi bir adım atarsa, ABD- Suudi Arabistan arasında kriz meydana gelmesine sebep olacaktır. Özellikle askeri-güvenlik konularında Suudilerin Amerika’ya olan bağımlılığı devam ederken, para birimi konusunda adım atması oldukça zor görünmektedir. Başkan Cinping’in Suudi Arabistan ziyareti sonrasında, Amerika’nın yakın gelecekte Çin faktörünü göz önünde bulundurarak Arap yarımadasına yönelik politikalarını şekillendireceği beklenilmektedir.

 

 


[1] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/suudi-arabistan-ile-cin-arasinda-34-yatirim-anlasmasi-imzalandi/2758355

[2] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/suudi-arabistanli-bakan-cin-ile-iliskilerinin-buyuk-bir-sicramaya-tanik-oldugunu-soyledi/2758099

[3] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cin-devlet-baskani-si-cin-ile-suudi-arabistan-arasinda-stratejik-bir-guven-kuruluyor/2758250