Beyaz Devrim mi, Karşı Devrim mi?
Dünyanın en önemli silahı olan “demokrasi” kavramı, Başkan Bush tarafından Rusya ile ilişkilerde yeniden etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır. II. Dünya Savaşı’nda kazanılan zaferin 60. yıldönümü kutlamalarına katılmak için Moskova’ya gelen, ancak bu ziyaret öncesinde Baltıklara, sonrasında ise Gürcistan’a resmi ziyarette bulunan ABD Başkanı, bölge ziyaretlerinde söyleminin ana temasını “demokrasi ve devrimler” olarak belirlemiştir. Bölge ziyareti sırasında Riga ve Tiflis’te adeta bir “demokrasi fatihi” gibi karşılanan ve destek gören Bush’un yeni gündemi Moskova tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Her ne kadar kameralar karşısında Bush-Putin diyaloğu sıcak görüntülere vesile olsa da, kapalı kapılar ardında ve Rusya’nın “siloviki” denen güvenlikçi çevrelerinde Bush’un Rusya’ya yönelik “demokrasi” eksenli eleştirisi ciddi tepki toplamıştır. Özellikle de ABD Başkanının Rus halkına yönelik “demokrasiye sahip çıkmaları” yönünde çağrıda bulunması bu çevrelerde açık bir devrim çağrısı olarak değerlendirilmiştir.
Başkan Bush bölge ziyareti sırasında “demokrasi silahı”nı Rusya’ya olduğu gibi, Moskova’nın en önemli müttefiki Beyaz Rusya’ya yönelik olarak da gündeme getirmiştir. Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko Başkan Bush tarafından “Avrupa’nın son diktatörü” olarak nitelendirilmiş ve muhalefete devrim çağrıları yapılmıştır. ABD Başkanı'nın devrimin sıradaki adresi olarak Beyaz Rusya’yı göstermesi, Rusya’da yeni bir “karşı devrim” tartışmasını da gündeme getirmiştir. Zira, uzun süreden beri Rusya’da Kremlin’in ABD’ye karşı muhalif “diktatörler”i desteklediği ve bu sebeple de Washington karşısında sürekli kaybettiği suçlamaları yapılmaktadır. Bu çevrelerin fikrince, benzer bir gidişatın Beyaz Rusya’da da olduğu ve Rusya’nın “son diktatör” Lukaşenko yerine Rusya ile makul şartlar çerçevesinde işbirliği yapacak bir lideri destekleyerek Lukaşenko’nun bizzat Rusya tarafından devrilmesi istenmektedir. Böylece ABD’nin devrim çağrılarına “karşı devrim”le cevap verilecek ve Rusya’nın AB sınırındaki son kalesi düşmekten kurtarılacaktır. (ASAM)